Yazar arşivleri: Av. Mustafa Yolcu

Müstehcenlik Suçu

Müstehcenlik Suçu
Müstehcenlik Suçu

Müstehcenlik Suçu | İzmir Hukuk Bürosu

Müstehcen Ne Demek?

müstehcen

sıfat, Arapça mustehcen

Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız:

Türk Ceza Kanunu Madde 226 kapsamında tanımlanan “Müstehcenlik Suçu”, özellikle çocukların veya hayvanların içerisinde bulunduğu cinsel içerikler aracılığı ile işlenen bir suç tipidir. Farklı materyaller aracılığı ile işlenmesi mümkün olan müstehcenlik suçu yalnızca çocukların içerisinde yer aldığı cinsel içerikler ile sınırlı olarak düşünülmemelidir.

Türk Ceza Kanunu Kapsamında Müstehcenlik Suçu

Müstehcenlik Suçu
Madde 226-

  1. a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,
    b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek
    şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,
    c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,
    d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren,
    e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan,
    f) Bu ürünlerin reklamını yapan,
    Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
  2. Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  3. Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  4. Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  5. Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  6. Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
  7. Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.

Yargıtay Kararları Kapsamında Müstehcenlik Suçu

YARGITAY 18.CEZA DAİRESİ ESAS NO:2015/43159 KARAR NO:2017/1689

“Anal ya da oral yoldan yapılan, eşcinsel veya grup halinde bulunulan cinsel birleşmelere ait görüntülerin veya cisimle yapılan mastürbasyon görüntülerinin tek başına “doğal olmayan” kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceği, bu kavramın cinsel yaşamın içerisinde yeri olmayan, aşağılayıcı veya bütün toplum tarafından da doğal olarak kabul edilmeyen ilişkileri tanımladığı gözetilerek, sanığa ait iş yerinde yapılan aramada ele geçirilen ve müstehcen içerikli olduğu değerlendirilen DVD, CD ve sabitdiskteki görüntülerin tamamı hakkında bilirkişi raporu aldırılarak yada hakim tarafından bizzat incelenerek, bu materyallerde çocukların kullanılıp kullanılmadığı, içeriklerinde şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin bir ilişki türü olup olmadığı saptanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi… Kanuna aykırı ve sanık …’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA…”


YARGITAY 14. CEZA DAİRESİ 2015/2271 E. , 2015/9553 K.

“Sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkûmiyet ve müstehcenlik suçundan kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Sanığın çocuk yaşta bulunan mağdure ile rızasıyla cinsel ilişkiye girip, bu ilişkiye ait müstehcen görüntüleri mağdurenin bilgisi dahilinde kendisine ait cep telefonuna kaydettiği, bu görüntülerin CD’ye aktarılmasını sağladıktan sonra yine çocuk yaştaki tanıklar D.. ve D..’ın görmesini sağlayan sanığın eylemlerinin ayrı ayrı TCK’nın 236/3-c-1 ve 226/5. maddesindeki suçları oluşturduğu, sanığın bu eylemleri ayrıca mağdure H..’ye yönelik özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu da oluşturmakla birlikte, TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı gözetilerek sanığın ceza miktarı itibariyle ağır nitelikteki aynı Kanunun 226/3-c-1 ve 226/5. maddelerine göre cezalandırılması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek özel hayatın gizliliğinin ihlali suçundan mahkûmiyeti ile müstehcenlik suçundan beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ 2017/3354 E., 2019/5468 K.

“1- Sanığın evinde yapılan arama sonucu ele geçirilen bilgisayar, hard diskler ve CD’lerin bir kısmında çocukların kullanıldığının, bir kısmında ise hayvanlarla yapılan cinsel ilişkiye ait görüntüler bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin TCK’nın 44. maddesindeki fikri içtima kuralları gereği en ağır cezayı öngören aynı Kanunun 226/3. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden ayrı ayrı hüküm kurulması,
2- Sanıktan ele geçirilen bilgisayar, hard diskler ve CD’lerde yüklü müstehcen içerikli verinin sayısı ve niteliği gözetildiğinde temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek diğer çalışmalarımız;

İzmir Ceza Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Müsadere Nedir?

Müsadere Nedir?

Müsadere Nedir? | İzmir Hukuk Bürosu

Müsadere Nedir?

müsadere

isim, hukuk, (müsa:dere), Arapça muṣādere

Zor alım.

Müsadere Kararı Ne Demek?

Müsadere, mahkeme tarafından suç ile ilişkisi olduğu düşünülen eşya veya kazançların devlet nezdinde saklanmasına karar verilmesi olarak ifade edilebilir. Söz konusu eşyaların el konulabilmesi için işlenen suç ile bağlantısı olması veya iyi niyetli 3. kişilerin elinde olmaması gibi bir takım şartların varlığı da gerekmektedir. Müsadere kararı ise mahkeme tarafından suça konu eşya veya kazancın zorla el konulmasına ilişkin verilen karara denmektedir. Hukukumuzda genel müsadere Anayasa Madde 38 kapsamında yasaklanmıştır.

Müsadere Türleri Nelerdir?

Ulusal hukukumuzda müsadere kurumu Türk Ceza Kanunu Madde 54 ve 55 kapsamında düzenlenmiş olup; eşyanın (mal) müsaderesi ve kazanç (para) müsaderesi olarak iki farklı şekilde incelenebilir.

Yasal Mevzuat Kapsamında Müsadere Nedir?

Türk Ceza Kanunu

Madde 54 – Eşya Müsaderesi

  • (1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir. Eşyanın üzerinde iyiniyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması hâlinde müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilir.
  • (2) Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkansız kılınması halinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.
  • (3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.
  • (4) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.
  • (5) Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.
  • (6) Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.

Madde 55- Kazanç Müsaderesi

  • (1) Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.
  • (2) Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere el konulamadığı veya bunların merciine teslim edilmediği hallerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir.
  • (3) Bu madde kapsamına giren eşyanın müsadere edilebilmesi için, eşyayı sonradan iktisap eden kişinin 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun iyi niyetin korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanamıyor olması gerekir.

Yargıtay Kararlarında Müsadere

YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ E. 2014/5236 K. 2015/119

…aracın fiilen kim tarafından kullanıldığının kolluk marifetiyle araştırılması, suç tarihinde kayıt maliki N.’in sürücü belgesinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, geçmişe yönelik olarak varsa bu aracın sürücü olarak sanıklar hakkında trafik kurallarına aykırılıktan verilmiş para cezası bulunup bulunmadığı hususları araştırılıp birlikte değerlendirilerek aracın iyiniyetli 3.kişiye ait olup olmadığı belirlendikten sonra müsaderesine ya da iadesine karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması… Yasaya aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 Sayılı C.M.U.K.nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2014/6-66 K. 2014/365

2- )Kabule ve uygulamaya göre de; suçta kullanıldığı iddia edilen 34 UL 1… plakalı aracın trafik tescil kayıtlarının denetime olanak verecek şekilde dosya içine getirtilmesi ve aracın değeri tespit edildikten sonra, çalınan mallar ile aracın değerinin orantılı olup olmadığı tespit edilip, müsadere kararının işlenen suça nazaran daha ağır ve hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurup doğurmayacağı hususları, karar yerinde gösterilip tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi” isabetsizliklerinden oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmiş,

YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ K. 2021/3512

İddianamede müsadere talebi bulunmadan müsadere kararı verilemez. İddianamede müsadere talebi olmayan 14 adet cep telefonunun müsaderesine karar verilmesi hukuka aykırıdır.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçin.

İlginizi çekebilecek diğer çalışmalarımız;

İzmir Ceza Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Bankaların KEP Adresleri

Bankaların KEP Adresleri

Bankaların KEP Adresleri | İzmir İcra Avukatı

Özellikle icra süreçlerinde İcra İflas Kanunu Madde 89 kapsamında borçlunun bankalar nezdinde bulunan hesapları ile mirasbırakanın malvarlığı araştırma süreçlerinde banka iletişim bilgileri sıklıkla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu süreçlerde bankalara kolaylıkla ulaşılabilmesi adına, bankaların genel müdürlük adresleri, internet siteleri ve KEP adreslerini derledik.

Banka Ticari ÜnvanıGenel Müdürlük Adresiİnternet SitesiKEP Adresi
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş. Hacıbayram Mah. Atatürk Bulvarı No 8 Ulus Altındağ Ankara  http://www.ziraatbank.com.tr ziraatbank@hs01.kep.tr 
Türkiye Halk Bankası A.Ş. Barbaros Mah. Şebboy Sok. No 4/1 Ataşehir İstanbul  http://www.halkbank.com.tr halkbank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Saray Mah. Dr. Adnan Büyükdeniz Cad. No 7/A-B Ümraniye İstanbul  http://www.vakifbank.com.tr vakifbank@hs01.kep.tr 
Akbank T.A.Ş. Sabancı Center 4. Levent İstanbul  http://www.akbank.com akbank@akbank.hs03.kep.tr 
Anadolubank A.Ş. Saray Mah. Toya Sok. No 3 Ümraniye İstanbul  http://www.anadolubank.com.tr anadolubank@hs02.kep.tr  
Fibabanka A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. No 129 Şişli İstanbul  http://www.fibabanka.com.tr fibabanka.resmikurumlar@hs03.kep.tr 
Şekerbank T.A.Ş. Emniyet Evleri Mah. Eski Büyükdere Cad. No 1/1A Kağıthane İstanbul  http://www.sekerbank.com.tr sekerbank.haberlesme@sekerbank.hs03.kep.tr 
Turkish Bank A.Ş. Vali Konağı Cad. No 1 Nişantaşı Şişli İstanbul  http://www.turkishbank.com.tr turkishbank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Türk Ekonomi Bankası A.Ş. Saray Mah. Sokullu Cad. TEB Kampüs C ve D Blok No 7A-7B Ümraniye İstanbul  http://www.teb.com.tr turkekonomibankasi@hs03.kep.tr 
Türkiye İş Bankası A.Ş. İş Kuleleri Levent Beşiktaş İstanbul  http://www.isbank.com.tr isbankasi@hs02.kep.tr 
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Yapı Kredi Plaza D Blok Levent İstanbul  http://www.yapikredi.com.tr yapikredi@yapikredi.hs02.kep.tr  
Adabank A.Ş. Büyükdere Cad. Rumelihan No 40 Kat 2 Mecidiyeköy İstanbul  http://www.adabank.com.tr adabank@hs01.kep.tr 
Birleşik Fon Bankası A.Ş. Büyükdere Cad. No 143 Kat 1-2 Esentepe Şişli İstanbul  http://www.fonbank.com.tr fonbank@hs01.kep.tr 
Alternatifbank A.Ş. Ayazağa Mah. Cendere Cad. No:109M 2D Blok Sarıyer İstanbul  http://www.alternatifbank.com.tr alternatifbank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Arap Türk Bankası A.Ş. Valikonağı Cad. No 10 Nişantaşı İstanbul  http://www.atbank.com.tr atbank@hs03.kep.tr 
Bank of China Turkey A.Ş. Büyükdere Cad. No 209 Tekfen Tower Kat 21 4. Levent İstanbul  http://www.bankofchina.com.tr bankofchina.turkey@hs03.kep.tr 
Burgan Bank A.Ş. Maslak Mah. Eski Büyükdere Cad. No 13 Sarıyer İstanbul  http://www.burgan.com.tr burganbank@hs03.kep.tr 
Citibank A.Ş. Saray Mah. Ömer Faik Atakan Cad. No 3 Yılmaz Plaza Ümraniye İstanbul  http://www.citibank.com.tr citibank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Denizbank A.Ş. Büyükdere Cad. No 141 Esentepe Şişli İstanbul  http://www.denizbank.com denizbank.haberlesme@hs04.kep.tr 
Deutsche Bank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. Tekfen Tower No 209 Kat 17-18 Şişli İstanbul  http://www.db.com.tr db.iletisim@db.hs03.kep.tr 
HSBC Bank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. No 128 Şişli İstanbul  http://www.hsbc.com.tr hsbcbank@hs04.kep.tr 
ICBC Turkey Bank A.Ş. Maslak Mah. Dereboyu/2 Cad. No 13 Sarıyer İstanbul  http://www.icbc.com.tr icbcturkey@hs02.kep.tr 
ING Bank A.Ş. Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No 8 Sarıyer İstanbul  http://www.ing.com.tr ingbank@hs03.kep.tr 
MUFG Bank Turkey A.Ş. Fatih Sultan Mehmet Mah. Poligon Cad. Buyaka 2 Sitesi No 8B C Blok Kat 20-21 Tepeüstü Ümraniye İstanbul  http://www.tu.bk.mufg.jp mufgturkey@hs02.kep.tr 
Odea Bank A.Ş. Büyükdere Cad. Levent 199, No 199 Kat 33-40 Şişli İstanbul  http://www.odeabank.com.tr odeabank.muhaberat@hs04.kep.tr  
QNB Finansbank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. Kristal Kule Binası No 215 Şişli İstanbul  http://www.qnbfinansbank.com qnbfinansbank@hs05.kep.tr 
Rabobank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. Bahar Sok. River Plaza No 13 Kat 7 Ofis No 15-16 Şişli İstanbul  http://www.rabobank.com.tr rabobank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Turkland Bank A.Ş. 19 Mayıs Mah. 19 Mayıs Cad. Şişli Plaza A Blok No 7 Şişli İstanbul  http://www.tbank.com.tr tbank@tbank.hs03.kep.tr  
Türkiye Garanti Bankası A.Ş. Nispetiye Mah. Aytar Cad. No 2 Levent Beşiktaş İstanbul  http://www.garantibbva.com.tr garantibankasi@hs02.kep.tr
Bank Mellat Büyükdere Cad. Binbirçiçek Sok. No 1 1.Levent İstanbul  http://www.mellatbank.com bankmellat@hs03.kep.tr 
Habib Bank Limited Abide-i Hürriyet Cad. Geçit Sok. No 6/A Şişli İstanbul  http://www.hbl.com.tr/ habibbank@hs03.kep.tr  
Intesa Sanpaolo S.p.A. Meltem Sok. No 10 İş Kuleleri Kule 2 Kat 21 Levent Beşiktaş İstanbul  http://www.intesasanpaolo.com.tr intesasanpaolo.istanbul@hs03.kep.tr 
JPMorgan Chase Bank N.A. Büyükdere Cad. No 185 Kanyon Ofis Binası Kat 8 Levent İstanbul  http://www.jpmorgan.com/pages/international/turkey jpmorganchasebank@hs03.kep.tr 
Société Générale (SA) Nispetiye Cad. Akmerkez E-3 Blok Kat 10 Etiler İstanbul  http://www.societegenerale.com.tr societegenerale.ist@hs04.kep.tr 
İller Bankası A.Ş. Kızılırmak Mah. Ufuk Üniversitesi Cad. No 12 Çukurambar Çankaya Ankara  http://www.ilbank.gov.tr illerbankasi@hs01.kep.tr 
Türk Eximbank Saray Mah. Ahmet Tevfik İleri Cad. No 19 Ümraniye İstanbul  http://www.eximbank.gov.tr tikb.eximbank@hs03.kep.tr  
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş. Saray Mahallesi Dr. Adnan Büyükdeniz Cad. No 10 Ümraniye İstanbul  http://www.kalkinma.com.tr kalkinmabankasi@hs02.kep.tr 
Aktif Yatırım Bankası A.Ş. Büyükdere Cad. No 163 Zincirlikuyu Şişli İstanbul  http://www.aktifbank.com.tr aktifbank@hs03.kep.tr 
Diler Yatırım Bankası A.Ş. Tersane Cad. No 96 Diler Han Kat 8 Karaköy İstanbul  http://www.dilerbank.com.tr dilerbank@hs03.kep.tr 
GSD Yatırım Bankası A.Ş. Aydınevler Mah. Kaptan Rıfat Sok. No 3 GSD Binası Küçükyalı Maltepe İstanbul  http://www.gsdbank.com.tr gsdbank@hs03.kep.tr 
İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. Reşitpaşa Mah. Borsa İstanbul Cad. No 4 Sarıyer İstanbul  http://www.takasbank.com.tr takasbank.haberlesme@hs03.kep.tr 
Nurol Yatırım Bankası A.Ş. Büyükdere Cad. Nurol Plaza No 255 Kat 15/1502 Maslak Sarıyer İstanbul  http://www.nurolbank.com.tr nurolbank.muhaberat@nurolbank.hs03.kep.tr 
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. Meclisi Mebusan Cad. No 81 Fındıklı İstanbul  http://www.tskb.com.tr tskb@hs02.kep.tr 
Bank of America Yatırım Bank A.Ş. Büyükdere Cad. No 185 Kanyon Ofisi Bloğu Kat 11 Levent İstanbul  http://www.mlyb.com.tr mlbank@hs01.kep.tr 
BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası A.Ş. Rüzgarlıbahçe Mah. Kumlu Sok. No 3 Kavacık Beykoz İstanbul  http://www.bankpozitif.com.tr bankpozitif.muhaberat@hs03.kep.tr 
Pasha Yatırım Bankası A.Ş. Sultan Selim Mah. Hümeyra Sok. Pasha Plaza No 2/7 Kağıthane İstanbul  http://www.pashabank.com.tr pashabank.tebligat@hs03.kep.tr 
Standard Chartered Yatırım Bankası Türk A.Ş. Büyükdere Cad. Yapı Kredi Plaza, C Blok, Kat 15 Levent İstanbul  http://www.standardchartered.com.tr scbank.eyp@hs04.kep.tr 
Bankaların KEP Adresleri

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Tag Along Nedir?

Tag Along Nedir

Tag Along Nedir? | İzmir Start-up Avukatı

Tag Along Nedir?

“Birlikte Satma Hakkı”

Yasal mevzuat kapsamında düzenlenmemiş olan Tag Along hakkı, uygulamada şirket hissedarları arasında imzalanacak bir sözleşme ile düzenlenmektedir. Şirket hissedarlarının Tag Along haklarından faydalanabilmesi için önceden bir hissedar sözleşmesi (SHA) kapsamında bu hakkın çerçevesi kararlaştırılmalıdır. Şirket ana sözleşmesinden farklı olarak, hissedar sözleşmeleri (SHA) kamuya açık belgeler değil, taraflar arasındaki özel mahiyette sözleşmelerdir. Bu nedenle, şirketin tüm üyeleri için bağlayıcı değildir, sadece hissedarlık sözleşmesine katılan kişiler için bağlayıcıdır.

Tag Along haklarını kullanmanın en temel avantajlarından biri, şirketin satılması durumunda bu düzenlemenin azınlık hissedarlarına (bazen hisse sahibi olan çalışanlar da dahil olmak üzere) bir takım finansal ve yasal koruma sağlamasıdır. Bir satış teklif edildiğinde, azınlık hissedarları genellikle yeterli pazarlık gücüne ve yasal bilgiye sahip değildir. Tag Along düzenlemesi ile azınlık hissedarları çoğunluk hissedarlarına teklif edilen koşullarda hisselerinin satışını gerçekleştirebilme imkânı elde edebilirler. Bu sebeple düzenlenecek bir Tag Along maddesi, azınlık hissedarların şirket paylarını nakde çevirebilme imkanlarının artmasını sağlayacaktır. Çünkü Tag Along ile azınlık hissedarlara çoğunluk tarafından yapılan herhangi bir anlaşmaya katılma ve bir bakıma “geride kalmalarını engelleme” fırsatı verilecektir.

Tag Along düzenlemelerinin bir başka sebebi de, uygulamada sıklıkla şirket hisselerinin çoğuna sahip bir hissedar işletmedeki payını satması durumunda, çoğunluk sahibi hissedarın daha yüksek bir hisseye ve karar verme özgürlüğüne sahip olması sebebi ile “control premium” olarak da adlandırılan hissenin gerçek fiyatından daha yüksek bir fiyata satışının gündeme gelmesidir.

Tag Along düzenlemeleri özet ile azınlık pay sahiplerine yüksek bedelli satış süreçlerine katılma ve çoğunluk pay sahipleri ile üçüncü bir taraf arasındaki herhangi bir satışta söz konusu olan yüksek fiyattan satabilmelerine olanağı tanır.

Tag Along bir yükümlülük olmayıp, bir haktır. Dolayısıyla tag along düzenlemesi kapsamında azınlık pay sahibi bu hakkını kullanmayı seçip seçmeme konusunda, aksine bir düzenleme yok ise, özgürdür.

Tag Along düzenlemesi, esas olarak, bir şirket satışı sırasında azınlık hissedarlarının hisselerinin de dikkate alınmasını sağlamak için kullanılır. Tag Along hakları bazen bir satışın tamamlanmasını da zorlaştırabilir. Tag Along düzenlemelerinin mevcut olduğu kimi şirketlerde, şirketlere gerçekleştirilmesi muhtemel yatırımlar için caydırıcı etki yaratabilmektedir. Zira, kimi yatırımcılar, kendilerine uygun olmayan yükümlülükler getiren bir şirkete yatırım yapmayı çok doğal olarak tercih etmeyecektir.

Etiketleme Hakları ile Sürükleme Hakları Arasındaki Fark Nedir?

Drag Along hakları, esasen Tag Along haklarının tam tersidir. Tag Along hakları, bir satış durumunda azınlık hissedarlarına müzakere hakları verirken, Drag Along hakları, azınlık hissedarlarını, çoğunluk hissedarlar tarafından müzakere edilen herhangi bir anlaşmayı kabul etmeye zorlar.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Ticaret Hukukuna ilişkin diğer ilginizi çekebilecek çalışmalarımız;

İzmir Ticaret Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Drag Along Nedir?

Drag Along Nedir?

Drag Along Nedir? | İzmir Start-up Avukatı

Drag Along Nedir?

“azınlık hissedarının, çoğunluk hissedarı tarafından bir şirketin satışına katılmaya zorlanmasını sağlayan sözleşme hükmü”

Şirketlerde birleşme, devralma ve yatırım süreçleri oldukça karmaşık ve teknik bir hal alabilmektedir. Bu süreçlerde, özellikle, Start-up ve yatırım süreçlerine yeni giriş yapan bir kimsenin karşısına sıklıkla çıkabilecek “Drag Along” kavramından bahsetmek istiyoruz. Sürüklemek kelime anlamına gelen “Drag Along” kavramı esasında şirket sahiplerinin haklarını azınlık hissedarlara karşı koruyan bir düzenleme olarak uygulamada pay sahipleri sözleşmesinde (SHA) düzenlenmektedir.

Drag Along düzenlemeleri ile amaç şirket hisselerinin bir kısmının 3. Kimselere satışı halinde, diğer hissedarları da bu şartlar altında satışa zorlama amacı ile düzenlenmektedir.

Drag Along düzenlemesi birçok şirketin satışı için önemlidir, çünkü alıcılar genellikle bir şirketin tam kontrolünü ararlar. Kısaca belirtmek gerekir ise, Drag Along düzenlemesi ile hızlı büyümekte olan girişimlerin büyük şirketler tarafından güzel bir teklif ile tamamen devralınmak istenmesi durumunda şirketi yüksek bedel ile satmak isteyen girişimcilerin azınlık pay sahipleri tarafından engellenmemesi amaçlanmaktadır. Zira şirketin tamamen devralmak isteyen birçok şirket, şirket ile birlikte gelecek olan azınlık pay sahiplerine her zaman sıcak bakmayacak olup; bu süreçte Exit süreçlerinin engellenmemesi amaçlanmaktadır.

Azınlık Sahipleri İçin Drag Along Düzenlemesinin Faydaları

Özellikle büyük şirketlerde, drag along hakkı her ne kadar azınlık hak sahiplerinin şirket üzerindeki haklarını kısıtlatma amacı taşımakta ise de, özellikle yüksek bedeller üzerinden şirketin satışı durumunda azınlık paylarının da bu yüksek şartlar çerçevesinde satışı meydana gelmekte olup; aksi durumda dahi cüzi bedeller ile satılabilecek paylar için daha avantajlı bir durum haline gelebilmektedir.

Drag Along ve Tag Along Düzenlemelerinin Farkları

Etiketlemek anlamına gelen tag along kavramı da drag along düzenlemeleri ile sıklıkla şirket birleşme ve devralma süreçlerinde karşımıza çıkabilmektedir. Benzer altyapılara sahip olmakla birlikte farklı düzenleme öngören tag along maddeleri genellikle azınlık hak sahiplerini korur mahiyette hazırlanmaktadır. Bu açıdan drag along düzenlemelerinin tam tersi gibi düşünülebilir.

Tag Along düzenlemeleri azınlık hissedarlarına satma seçeneği sunar, ancak bir yükümlülük getirmez. Şirketin satış süreçlerinde tag along düzenlemesine uygun bir süreç izlenmez ise, geçersizlik söz konusu olabilecektir.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Ticaret Hukukuna ilişkin diğer ilginizi çekebilecek çalışmalarımız;

İzmir Ticaret Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Sanık Ne Demek?

Sanık Ne Demek

Sanık Ne Demek? | İzmir Ceza Avukatı

Sanık Ne Demek?

sanık

isim, hukuk

Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş kimse, maznun:

Sanık ceza yargılaması süreçlerinde, savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesinden sonra hakkında suç işlediği şüphesi duyulan kişiye verilen isimdir. İddianamenin kabulü öncesinde bu kişiye şüpheli ismi verilmekte iken, iddianamenin kabulü ile birlikte sanık adını alır.

Sanığın Hakları Nelerdir?

YARGITAY 16. CEZA DAİRESİ E. 2016/7026 K. 2017/3341

“Savunma hakkı ile ilgili yasal düzenleme, tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve yerleşik yargısal uygulamalara bakıldığında;

CMK’nın 176. maddesinde, iddianamenin sanığa tebliği ve duruşmaya çağrılmasına yer verilmiş olup, “çağrının tebliği ile duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunması gerekir.” Şeklinde, sanıklara savunma için en az bir haftalık süre öngörülmüştür. Bu süreye riayet edilmemesi halinde CMK 190/2 maddesi uyarınca sanığa ve müdafiine “duruşmaya ara verilmesini” isteme hakkının olduğu bildirilecektir. Sanığın mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemesi veya geçerli bir nedene dayalı olmaksızın sorgusunun yapılamaması halinde, delillerin ortaya konulmasına engel teşkil etmeyecektir.( CMK 206/1 m)

Deliller ortaya konulduktan sonra tartışmada söz, sırası ile katılana, vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa, müdafiine veya kanuni temsilcisine verilir. Hükümden önce son söz sanığa aittir.” ( CMK 216. m) Bu düzenleme ile delillerin ne şekilde tartışılacağı ve söz alma sırası gösterilmiştir.

Anayasanın 36/1 maddesinde, “herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” denilerek, savunma hakkı vurgulanmıştır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasında: “Herkes medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir.

Sözleşmesinin 6. maddesinin (3) numaralı fıkrasında ise:

“Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir:

  1. Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek;
  2. Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak;
  3. Kendisini bizzat savunmak veya seçeceği bir müdafinin yardımından yararlanmak; eğer avukat tutmak için gerekli maddî olanaklardan yoksun ise ve adaletin yerine gelmesi için gerekli görüldüğünde, resen atanacak bir avukatın yardımından ücretsiz olarak yararlanabilmek…” şeklinde adil yargılama ilkelerine yer verilmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatlarına göre adil yargılama ilkelerine dair kriterler aşağıdaki başlıklar halinde toplanabilir.

  1. Yargılamanın makul süre içinde sonuçlandırılabilmesi ve kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde yargılanma hakkının tanınması,
  2. Yargılamanın istisnalar hariç aleni olarak yapılması,
  3. Hakkaniyete uygun yargılama yapılması,
  4. Suçsuzluk karinesine riayet edilmesi,
  5. İsnadı öğrenme hakkının sağlanması,
  6. Savunmayı hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkı, bu hakkın kullanımının sağlanmasında dosyanın hacmine ve delillerin çeşitliliğine bağlı olarak makul bir sürenin verilmesini gerektirmektedir. Savunmayı hazırlamak için gerekli kolaylıklara sahip olma dava dosyasının içeriğinde yer alan delillere erişebilme imkanını içermektedir. Bu hak sadece müdafiiye değil sanığa da tanınmalıdır.
  7. Kendi kendine savunma veya bir müdafiinin hukuki yardımından yararlanma hakkı,
  8. Duruşma sırasında tanıklara soru sorabilme ve delilleri Cumhuriyet savcısı ile eşit koşullarda tartışabilme imkanının sağlanmasıdır. Bu hakkın kullanılmasında sınırlandırılmalar sözkonusu olabilmektedir. Sanığın duruşma salonunda bulunmasının sakıncalı olması (CMK. 200. md.), önceden dinlenen tanığın duruşma sırasında tekrar dinlenememesi (CMK. 211. md.), gizli belge incelenmesi (CMK. 125. md.), açık olarak dinlenilmeleri kendileri ve Devlet açısından tehlike oluşturan tanıkların gizli olarak dinlenmeleri (CMK. 47, 58. md.) sayılabilir.

Adil yargılama ilkelerinden tartışma konusu olan savunma hakkının üzerinde durmak gerekecektir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi “hakkaniyete uygun yargılama” kavramından hareket ederek adil yargılamanın zımni gereklerini saptamıştır. Bu gereklerden en önemlisi Anayasanın 36. maddesinde de açıkça ifade edilmiş olan “savunma hakkı“dır. Ceza yargılamasındaki savunma haklarının güvence altına alınması demokratik toplumun temel bir ilkesidir. Bu sebeple Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre, Ludi/İsviçre ve Artico/İtalya davalarında verilen kararlarda da belirtilmiş olduğu üzere, hakkaniyete uygun bir yargılamanın gerçekleştirilmesi için yargılamanın yürütülmesi sırasında alınan önlemlerin, savunma hakkının yeterince ve tam olarak kullanılması ile uyumlu olması ve bu hakların teorik ve soyut değil, etkili ve pratik olacak şekilde yorumlanması gerekmektedir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan “hakkaniyete uygun yargılama” kavramı, aynı maddenin (3) numaralı fıkrasında yer alan “suç isnat edilmiş kişi“nin asgari haklarıyla doğrudan bağlantılıdır. Hakkında bir suç isnadı olan kişiye tanınmış anılan fıkradaki haklar, numaralı fıkrada yer alan hakkaniyete uygun yargılama ilkesinin somut görünümleridir. Fakat hakkaniyete uygun yargılama çerçevesindeki haklar ve ilkeler, (3) numaralı fıkradaki kapsamlı olmayan listedeki minimum haklarla sınırlı değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Asadbeyli ve Diğerleri/Azerbaycan kararında belirtilmiş olduğu üzere, (3) numaralı fıkrada yer alan asgari şüpheli/sanık hakları, (1) numaralı fıkrada koruma altına alınmış olan daha genel nitelikteki “hakkaniyete uygun yargılanma” hakkının özel görünüm şekilleridir. Bu sebeple Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yer alan özel güvencelerin, (1) numaralı fıkrada yer alan “hakkaniyete uygun yargılanma hakkı” ışığında değerlendirilmesi gerekir. Diğer taraftan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Pélissier ve Sassi/Fransa kararında da belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a-e) bentlerinde düzenlenen güvenceler arasında da bağ bulunmakta olup bunlardan her biri yorumlanırken diğerleri de dikkate alınmalıdır. Bu sebeple yalnızca (3) numaralı fıkrada sayılan haklara uygun olarak yapılan bir ceza yargılamasının, (1) numaralı fıkrada yer alan “hakkaniyete uygun yargılanma hakkı” ışığında değerlendirilmeden, hakkaniyete uygun ve dolayısıyla adil olduğu söylenemez.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinde hakkında bir suç isnadında bulunulan kişinin “Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden ayrıntılı olarak haberdar edilmek” hakkı, kişinin savunmasını hazırlayabilmesi için getirilmiş bir güvencedir. 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasında güvence altına alınmış olan hakkaniyete uygun yargılanma hakkı ışığında, (3) numaralı fıkranın (a) bendi, cezai konularda hakkaniyete uygun bir yargılama yapılmasının temel ön koşulu olarak şüpheli veya sanığa detaylı bilgi verilmesini öngörmektedir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendi, bilgilendirmenin şekline dair herhangi bir yükümlülük içermemekle birlikte bu güvence, şüpheliye veya sanığa hakkındaki “suçlamayı bildirme” konusunda özel bir çaba gösterilmesi gerekliliğine işaret etmektedir. Bu sebeple (a) bendi uyarınca sanığa verilecek bilgi, kendisinin hangi fiil sebebiyle suçlandığını ve bu fiilin hukuki nitelemesinin ne olduğunu içermeli ve detaylı olmalıdır. Ceza kovuşturmasında esaslı bir yeri olan iddianamenin tebliğ edilmesiyle, sanığın, yazılı bir biçimde, suçlamaların maddi ve hukuki temelinden resmi olarak haberdar olduğu kabul edilmektedir.

Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinin (a) bendi ile hakkında bir suç isnadında bulunulan kişinin “Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak” hakkına yer verilen (b) bentlerinin birbiriyle bağlantılı olduğunu; suçlamanın nedeni ve niteliği hakkında bilgilendirilme hakkının, şüphelinin veya sanığın savunmasını hazırlama hakkı ışığında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Savunmanın hazırlanması için gerekli zamana sahip olma hakkı, Anayasanın 36. maddesinde belirtilen “meşru vasıta ve yollardan yararlanmak” kavramının kapsamındadır. Bu hak gereğince sanığa ve müdafiine savunma için gerekli hazırlıkları yapabilecekleri zamanın verilmesi gerekmektedir.”

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek diğer çalışmalarımız;

İzmir Ceza Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Lokavt Nedir?

Lokavt Nedir

Lokavt Nedir? | İş Hukuku | İzmir İş Hukuku Avukatı | Toplu İş Hukuku | İzmir Hukuk Bürosu

Türk Dİl Kurumuna Göre Lokavt Nedir?

lokavt

isim, (l ince okunur), Fransızca lock out

İş bıraktırımı.

Anayasa Kapsamında Lokavt

Anayasa Madde 54 – “Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir. Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz.”

Lokavt Nedir?

İşyerinde faaliyetin tamamen durmasına neden olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından kendi kararıyla veya bir kuruluşun verdiği karara uyarak, işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasına lokavt denir. (Sendikalar Ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Madde 59)

Kanuni Lokavt Nedir?

Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması ve işçi sendikası tarafından grev kararı alınması hâlinde bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan lokavta kanuni lokavt denir. Kanuni lokavt için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan lokavt kanun dışıdır.

Kanuni Lokavt Kararının Alınması ve Uygulamaya Konulması

Bir uyuşmazlığın tarafı olan işveren, grev kararının kendisine tebliğinden itibaren altmış gün içinde lokavt kararı alabilir ve bu süre içerisinde altı iş günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya koyabilir. Lokavt kararları, kararı alan işveren tarafından işyeri veya işyerlerinde derhâl ilan edilir. Bildirilen tarihte başlamayan lokavt düşer.(Sendikalar Ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Madde 60)

Lokavt Yasakları

  • Can ve mal kurtarma işlerinde; cenaze işlerinde ve mezarlıklarda; şehir şebeke suyu, elektrik, doğal gaz, petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile nafta veya doğalgazdan başlayan petrokimya işlerinde; Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca doğrudan işletilen işyerlerinde; kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ve hastanelerde grev ve lokavt yapılamaz.
  • Cumhurbaşkanı, genel hayatı önemli ölçüde etkileyen doğa olaylarının gerçekleştiği yerlerde bu durumun devamı süresince yürürlükte kalmak kaydıyla gerekli gördüğü işyerlerinde grev ve lokavtı yasaklayabilir. Yasağın kalkmasından itibaren altmış gün içinde altı iş günü önce karşı tarafa bildirilmek kaydıyla grev ve lokavt uygulamasına devam edilir.
  • Başladığı yolculuğu yurt içindeki varış yerlerinde bitirmemiş deniz, hava, demir ve kara ulaştırma araçlarında grev ve lokavt yapılamaz.

Lokavtın Ertelenmesi

Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt; genel sağlığı veya millî güvenliği, bozucu nitelikte ise Cumhurbaşkanı bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir. Erteleme süresi, kararın yayımı tarihinde başlar. Erteleme kararının yürürlüğe girmesi üzerine, yetkili arabulucu, uyuşmazlığın çözümü için erteleme süresince her türlü çabayı gösterir. Erteleme süresi içerisinde taraflar aralarında anlaşarak uyuşmazlığı özel hakeme de götürebilir. Erteleme süresinin sonunda anlaşma sağlanamazsa, altı iş günü içinde taraflardan birinin başvurusu üzerine uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşer.

Lokavtın Uygulanması

Lokavta maruz kalan işçilerin, işyerine giriş çıkışı engellemeleri yasaktır.

Lokavta Katılamayacak İşçiler

  • Hiçbir surette üretim veya satışa yönelik olmamak kaydıyla niteliği bakımından sürekli olmasında teknik zorunluluk bulunan işlerde faaliyetin devamlılığını veya işyeri güvenliğini, makine ve demirbaş eşyalarının, gereçlerinin, hammadde, yarı mamul ve mamul maddelerin bozulmamasını ya da hayvan ve bitkilerin korunmasını sağlayacak sayıda işçi, kanuni lokavt sırasında çalışmak, işveren de bunları çalıştırmak zorundadır.
  • Lokavt dışında kalacak işçilerin niteliği, sayısı ve yedekleri, işveren veya işveren vekili tarafından toplu görüşmenin başlamasından itibaren altı iş günü içinde işyerinde yazı ile ilan edilir ve bu ilanın bir örneği taraf işçi sendikasına tebliğ edilir. Bu tebliğden itibaren altı iş günü içinde işçi sendikası mahkemeye itirazda bulunmazsa ilan hükümleri kesinleşir. İtiraz hâlinde mahkeme altı iş günü içinde kesin olarak karar verir.
  • Lokavta katılamayacak işçiler her ne sebeple olursa olsun kanuni süre içinde tespit edilmemiş ise işveren veya işçi sendikası çalışacak işçi sayısının tespitini süre geçtikten sonra da görevli makamdan isteyebilir. Görevli makam bu tespiti en kısa zamanda yaparak taraflara tebliğ eder. Gerekli hâllerde görevli makam resen tespitte bulunabilir. Görevli makamın tespitine karşı, taraflardan her biri mahkemeye altı iş günü içinde itiraz edebilir. Mahkeme altı iş günü içinde kesin olarak karar verir.
  • Lokavtın uygulanacağı dönemde hangi işçilerin işyerinde çalışmaya devam edecekleri görevli makamca lokavt kararının bildirilmesinden itibaren üç iş günü içinde resen tespit edilerek ilgili işverene ve işçilere yazı ile bildirilir. O işyerinde çalışan ve toplu görüşmede taraf olan işçi sendikası ve şubesinin yöneticileri bu hükme tabi tutulamaz.
  • İşveren, lokavta katılamayacak işçilerden herhangi bir nedenle çalışmayanların yerine görevli makamın yazılı izni ile yeni işçi alabilir.

Lokavtın Güvencesi

Toplu iş sözleşmelerine ve iş sözleşmelerine lokavttan vazgeçilmesine veya bunların kısıtlanmasına dair konulacak hükümler geçersizdir.

Kanuni Lokavtın İş Sözleşmelerine Etkisi

Kanuni lokavta maruz kalan işçilerin iş sözleşmeleri lokavt süresince askıda kalır. İşveren, lokavt nedeniyle iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin lokavtın başlamasından önce işleyen ücretlerini ve eklerini olağan ödeme gününde ödemek zorundadır. Ödemeyi yapacak personel de bunun için çalışmakla yükümlüdür. Lokavt süresince iş sözleşmeleri askıda kalan işçilere bu dönem için işverence ücret ve sosyal yardımlar ödenemez, bu süre kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Toplu iş sözleşmelerine ve iş sözleşmelerine bunların aksine hüküm konulamaz.

İşçi Alma ve Başka İşe Girme Yasağı

İşveren, kanuni bir lokavt süresince, iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin yerine, sürekli ya da geçici olarak başka işçi alamaz veya başkalarını çalıştıramaz. Ancak lokavta maruz bırakılamayacak işçilerden, ölen, kendi isteği ile ayrılan veya iş sözleşmesi işveren tarafından haklı nedenle feshedilenlerin yerine yeni işçi alınabilir. İşverenin bu yasağa aykırı hareketi, taraf sendikanın yazılı başvurusu hâlinde görevli makamca denetlenir.

Kanuni bir lokavt dolayısıyla iş sözleşmeleri askıda kalan işçiler, lokavt süresince başka bir işverenin yanında çalışamaz. Aksi hâlde işçinin iş sözleşmesi işverence haklı nedenle feshedilebilir. Ancak kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler, kanuni haftalık çalışma süresini tamamlayacak süreyi aşmamak üzere başka bir işverenin işyerinde çalışabilir.

Kanuni Lokavtın Konut Haklarına Etkisi

İşveren, kanuni bir lokavt süresince lokavta uğrayan işçilerin oturdukları ve kendisi tarafından sağlanmış olan konutlardan çıkmalarını isteyemez. İşveren, bu konutlarda oturan işçilerden, lokavt süresi içinde konutların onarımı, su, gaz, aydınlatma ve ısıtma giderleri ile rayiç kirayı talep edebilir.

Kanun Dışı Lokavtın Sonuçları

Kanun dışı lokavt yapılması hâlinde işçiler iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir. İşveren, bu işçilerin lokavt süresine ilişkin iş sözleşmesinden doğan bütün haklarını bir iş karşılığı olmaksızın ödemek ve uğradıkları zararları tazmin etmekle yükümlüdür.

Lokavtın Kötüye Kullanılması

Taraflardan birinin veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının başvurusu üzerine mahkemece, lokavtın iyi niyet kurallarına aykırı tarzda toplum zararına veya millî servete zarar verecek şekilde kullanıldığının tespit edilmesi hâlinde, uygulanmakta olan lokavtın durdurulmasına karar verilir. Kanuni bir lokavtın işyerini temelli olarak kapalı tutmak amacıyla yapıldığı kesinleşmiş mahkeme kararıyla belirlenirse, mahkeme kararının lokavt yapmış işverene veya işveren sendikasına bildirilmesi ile birlikte lokavt durdurulur. Mahkeme kararına rağmen lokavtın uygulanmaya devam edilmesi durumunda işçiler iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir. Bu durumda işveren, bu işçilerin lokavt süresine ilişkin iş sözleşmesinden doğan bütün haklarını bir iş karşılığı olmaksızın ödemek ve uğradıkları zararları tazmin etmekle yükümlüdür.

Lokavt Gözcüleri

İşyerinde lokavt ilan etmiş olan işveren sendikası, kanuni bir lokavt kararına uyulmasını sağlamak için güç kullanmaksızın ve tehditte bulunmaksızın kendi üyelerinin lokavt kararına uyup uymadıklarını denetlemek amacıyla lokavtın kapsamına giren işyerlerine gözcüler gönderebilir.

Lokavt Hâlinde Mülkî Amirin Yetkileri

Mahallin en büyük mülkî amirleri halkın günlük yaşamı için zorunlu olan ve aksaması muhtemel hizmet ve ihtiyaçları karşılayacak, işyerinde faaliyetin devamlılığını sağlayacak tedbirleri alır. Lokavtın uygulanması sırasında mahallin en büyük mülkî amirinin kamu düzenine ilişkin alacağı tedbirler, kanuni bir grev veya lokavtın uygulanmasını engelleyici nitelik taşıyamaz.

Lokavtı Sona Erdirme Kararı

Kanuni bir lokavtı sona erdirme kararı, kararı alan işveren tarafından ertesi iş günü sonuna kadar yazı ile karşı tarafa ve görevli makama bildirilir. Lokavtın sona erdiği, görevli makam tarafından işyerinde ilan edilir. Kanuni lokavt, ilanın yapılması ile sona erer. Grevin uygulanmasına son verilmesi lokavtın, lokavtın uygulanmasına son verilmesi grevin kaldırılmasını gerektirmez. Lokavtı uygulayan işveren sendikasının herhangi bir nedenle kapatılması, feshedilmesi veya infisah etmesi hâllerinde lokavt kendiliğinden sona erer.

Konuya ilişkin danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçin.

İş Hukuku Kapsamında Hazırladığımız Diğer Çalışmalarımız;

İzmir İş Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

İdari İzin Nedir?

İdari İzin Nedir

İdari İzin Nedir? | İdari İzinden Kimler Faydalanabilir? | İş Hukuku Avukatı | İzmir Hukuk Bürosu

İdari İzin Nedir?

Uygulamada sıklıkla karşılaşılan idari izin, devlet memurlarına yönelik düzenlenmiş bir izin türüdür. Söz konusu izin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu‘na tabii devlet memurlarına tanınmıştır. İdari izin, yıllık izinden farklı olarak devlet memuru tarafından değil; Bakanlar Kurulu kararı neticesinde kullandırılmaktadır. İdari izin, özel sektör çalışanlarını kapsamamaktadır. Bu kapsamda resmi tatillerden farklılık teşkil etmektedir.

Mahkeme Kararları

YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ E. 2013/4569 K. 2013/12140

Davalı işveren davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle haklı sebeple feshettiğini savunmuştur. Gerçekten davacı iddiası ile de sabit olduğu üzere davacı 30 Eylül 2008 Salı, 1 Ekim 2008 Çarşamba ve 2 Ekim 2008 Perşembe tarihlerinde olan R. Bayramı sonrası 3 Ekim 2008 Cuma günü normal çalışma olmasına rağmen memurlara idari izin verildiği, kendisinin de idari izinli olduğunu zannettiği için işe gelmediğini kabul etmektedir. Yine davacının da kabulünde olduğu gibi davalı işveren davacıyı ertesi gün olan cumartesi günü işe gelmesi konusunda uyarmış ancak davacı şehir dışında olduğu için işe gelemeyeceğini beyan etmiştir. Devletin almış olduğu idari izin memur çalışanlara yönelik olup özel işyerlerinde çalışan işçileri kapsamaz. Davacı, işverenin cuma günü için idari izin verdiğini de kanıtlamış değildir. Bütün bu olgularla davacının izinsiz ve mazeretsiz iki gün üst üste devamsızlık yaptığı sabittir. Böyle olunca devamsızlığa dayanan işveren feshi haklı olup davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteğinin reddine karar vermek gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir.

YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ E. 2017/2560 K. 2017/4157

İdari izinli günler resmi tatil olmadığından sürelerin durması ya da ilk iş gününe kadar uzaması sözkonusu değildir.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2013/5-17 K. 2013/372

Öte yandan Ceza Genel Kurulunun 22.6.2010 gün ve 119-155 Sayılı kararında da belirtildiği üzere. Başbakanlık genelgesi uyarınca 12 Aralık 2008 Cuma günü hizmetlerin aksamaması açısından gerekli tedbirin alınması ve asgari seviyede personelin bulundurulması kaydıyla idari izin günü olarak belirlenmiş ise de, bu günün resmi tatil olmaması sebebiyle süreler ve bu bağlamda temyiz süresi işlemeye devam etmektedir.

Konuya ilişkin danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

E-Ticaret Avukat / E-Ticaret Hukuku

E-ticaret Avukat

E-ticaret Avukat | E-ticaret Hukuku | İzmir Hukuk Bürosu

İçerisinde bulunduğumuz hızlı toplum yapısı ve teknolojik gelişmeler neticesinde hızla büyüyen bir e-ticaret sektörü ile karşı karşıyayız. Bu sektör beraberinde bir çok yasal mevzuatı ve kanuni yükümlülüğü de birlikte getiriyor. Sıcak para ve hızlı bir şekilde kitlelere ulaşabilme imkanı karşısında yüksek yaptırımlar ile karşılaşılması da gündeme geliyor.

Sürekli değişen torba kanun ve yönetmelikler arasında kaybolmak oldukça kolay. Yasaların teknolojinin hızına yetişmeye çalıştığı günümüzde şirketlerin yükümlülüklerinin farkına varması biraz vakit alabiliyor. Bu süre zarfında yüksek idari yaptırımlar ile karşılaşmak ise, özellikle yeni kurulmuş girişimler için sıkıntı yaratabilir. İnternet sitenizi güncel mevzuat ile uyumlu tutmak için uzman bir ekip ile çalışmanız sizi bir çok baş ağrısından kurtaracaktır.

İşletmenize yönelik, hazırlayacağımız çözüm odaklı hizmet anlayışı ile, yasal uyum doküman setleri ile birlikte hukuki riskinizi minimuma indirecek, sizin için asıl önemli olan işletme faaliyetlerine odaklanabileceksiniz.

E-ticaret şirketlerinin yasal uyum süreçlerine yönelik gerçekleştirdiğimiz kimi faaliyetler;

1- E-ticaret gerçekleştiren şirketlere yönelik gerekli yasal süreçlerin takip edilerek gerekli hukuki metinlerin oluşturulması.

2- 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu‘na uygun olarak;

  • Aydınlatma Metinleri,
  • Çerez Politikaları,
  • Muvafakatname Metinleri,
  • Gizlilik Politikaları,
  • Veri Sorumlusu İrtibat Prosedürünün Hazırlanması

3- 6502 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun başta olmak üzere güncel yasal mevzuat çerçevesinde;

  • Mesafeli Satış Sözleşmesi,
  • Garanti Sözleşmesi
  • Ön Bilgilendirme Formu
  • Satış Sonrası & İade Koşulları
  • Tüketici Hakem Heyeti Süreçlerinin Takibi ve Gerekli Yanıtların Hazırlanması

4- Ticari İletişim Ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik kapsamında alınması gereken onay düzenlemeleri.

Konuya ilişkin uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

İYS Kayıt Yükümlülüğü

İYS Kayıt Yükümlülüğü

İYS Kayıt Yükümlülüğü | E-Ticaret | Bilişim Hukuku | İzmir Bilişim Avukatı | İzmir Hukuk Bürosu

İYS Nedir?

04.01.2020 tarihli Resmî Gazete yayınlanan Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’te Türkiye’de gerçekleştirilen kişisel verileri koruma faaliyetleri kapsamında ticari elektronik ileti göndermek isteyen gerçek ve tüzel kişilere kayıt zorunluluğu getirilen yeni bir sistem oluşturulması düzenlenmiştir. Bir başka deyişle İYS, Ticari Elektronik İleti onayı alınmasına, reddetme hakkının kullanılmasına ve şikayet süreçlerinin yönetilmesine imkan tanıyan bir sistemdir.

Ticari Elektronik İleti Nedir?

Gerçek ve tüzel kişilerin ticari faaliyetleri doğrultusunda mal ve hizmetlerini tanıtmak, pazarlamak ya da işletmesinin tanınırlığını arttırmak amacıyla elektronik iletişim araçlarıyla yapılan her türlü ticari iletişimi ticari elektronik ileti olarak adlandırılır.

Müşterilerime kutlama ve tebrik gibi işletmenizin tanınırlığını arttırmaya yönelik ticari elektronik iletiler öncesinde de onay alınması gerekmektedir.

İYS Kayıt Yükümlülüğü

  • Ticari elektronik ileti göndermek isteyen gerçek ve tüzel kişiler İleti Yönetim Sistemi (İYS)’ne kaydolmak zorundadır. İlgili yönetmelik kapsamında işletmeler yalnızca sistem üzerinden onayı alınan alıcılara ticari elektronik ileti gönderilebilecektir.
  • İleti Yönetim Sistemi üzerinden alınmayan onaylarda, onayın alındığına dair ispat yükümlülüğü, hizmet sağlayıcıya aittir. İYS’den alınmayan onaylar, hizmet sağlayıcı tarafından 3 gün (iş günü) içinde İYS’ye kaydedilmek zorundadır. İleti Yönetim Sistemi kaydedilmeyen onaylar geçersiz sayılacaktır.
  • Alıcı, reddetme hakkını İleti Yönetim Sistemi üzerinden de kullanabilecektir. Şikayet başvuruları, İYS üzerinden ön incelemeyle değerlendirilecektir.

İYS Kayıt Tarihleri

İşletmeler, 1 Ocak 2021’ye kadar mevcut izinlerini İleti Yönetim Sistemi’ne yüklemek zorundadır. Bu tarihe kadar yüklenmeyen izinler geçersiz kabul edilecektir. 150 bin adet ve altında ticari elektronik ileti onayı (telefon numarası ve eposta adresi sayısı toplamı) olan hizmet sağlayıcılar için bu tarih 1 Haziran 2021‘dir.

İYS Başvurusu Nasıl Gerçekleştirilir?

E-devlet İle Başvuru

İYS kaydı için işletme yetkilisinin MERSİS kaydı mevcut ise, sisteme e-Devlet şifreniz ile giriş yapabilirsiniz.

E-İmza İle Başvuru

İYS kaydı için işletme yetkilisinin e-imzası mevcut ise, sisteme ilgili taahhütname metnini imzalayarak da giriş yapabilirsiniz.

Diğer

Hizmet sağlayıcının MERSİS numarası yoksa;

Aşağıda belirtili tüm bilgi ve belgelerin  onkayit@iys.org.tr adresine gönderilmesi gerekmektedir.

Gerekli Bilgiler

  • İmzaya Yetkili kişi TCKN (Yabancı firma yetkilisi için Pasaport No)
  • İmzaya Yetkili kişi ad soyad
  • Yetkili kişi e-posta
  • Yetkili kişi cep telefonu
  • Ticaret Unvanı
  • Vergi Kimlik Numarası
  • Vergi Dairesi
  • Web Sitesi
  • İletişim Numarası
  • İl
  • İlçe
  • İletişim Adresi

Gerekli Belgeler

  • Vergi levhası fotokopisi (yoksa vergi numarasını içeren belge)
  • İşletme sahibinin nüfus cüzdanı fotokopisi
  • İşletme yetkilisinin şirket unvanı altında düzenlenmiş imza sirküleri
  • Varsa oda (meslek kuruluşu) kayıt belgesi
  • Marka kullanımına yetkisi olduğunu gösteren belge (Marka tescil belgesi, yetkilendirme yazısı vb.)
  • Kaşeli ve imzalı taahhütname
    (İYS Kullanım Taahhütnamesini tüm sayfaları kaşeli ve imzalı olacak şekilde kargo ile gönderilmesi gerekmektedir. Diğer belgelerin gönderilmesi gerekli değildir.).
    Taahhütnameyi indirmek için tıklayınız

Kargo Adresi; İleti Yönetim Sistemi A.Ş. Hukuk Departmanı Adına TOBB İkiz Kuleleri C Blok 15.Kat Dumlupınar Bulv. No:252, 06530 Çankaya / Ankara

Konuya ilişkin uzman ekibimizden hukuki danışmanlık almak için iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079