Uyuşturucu Ve Uyarıcı Madde Kullanma Suçu

Uyuşturucu Ve Uyarıcı Madde Kullanma Suçu
Uyuşturucu Ve Uyarıcı Madde Kullanma Suçu

Uyuşturucu Ve Uyarıcı Madde Kullanma Suçu | İzmir Ceza Avukatı

Tanım ve Kanuni Düzenleme: Uyuşturucu madde ticareti suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi cezalandırılır. Bu ceza, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezasıdır.

Türk Ceza Kanunu madde 188’in gerekçesi incelendiğinde : “Burada uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin nelerden ibaret bulunduğu tanımlanmadığı gibi, bunların teker teker gösterilmesi yoluna da gidilmemiştir. Bunun nedeni, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ve aynı etkiyi yapan ilâç ve sentetiklerin kötüye kullanılmalarının yaptırım altına alınarak güçlü bir sosyal savunmanın sağlanmasıdır. Böylece, psikotrop madde olarak, uyuşturucu veya uyarıcı etkisi yapan ve kişilerde bağımlılık meydana getiren bütün maddelerin, bu suçun konusunu oluşturacağı kabul edilmiştir.” Denilmektedir.

Türk Ceza Kanunu Madde 191 : ‘Uyuşturucu maddeyi kişisel kullanım amacıyla satın alan, herhangi bir surette uyuşturucu maddeyi kabul eden ve kullanma amacıyla bulunduran kişi uyuşturucu madde kullanma veya bulundurma suçunu işlemiş olur.’ İşlenen fiilin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma mı yoksa uyuşturucu madde ticareti mi olduğunun tespiti için sanığın amacının değerlendirilmesi gerekir.’ Şeklindedir.

Bu durumda söz konusu suçun kullanma, bulundurma ve ticaretini yapma şeklinde 3 şekli olduğunu söylemek mümkündür.

Kullanma: Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma; bir kişinin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ağız ya da burun yoluyla ya da damarına veya deri altına şırınga ederek veya ettirerek ya da başka bir biçimde vücuduna alması olarak tanımlanmaktadır.

Bulundurma: Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma, bir kimsenin kendisine veya başkasına ait uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi, kullanmak amacıyla fiili ve/veya hukuki egemenliği altında tutmasıdır. Bulundurma, uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerinde fiili egemenlik ilişkisinin devam ettirilmesi anlamına gelmektedir. Burada kesintisiz suç söz konusu olduğundan, uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmanın kısa veya uzun süreli olmasının suçun oluşumu açısından bir önemi bulunmamaktadır.(YCGK-K.2020/102).

Ticaretini Yapma :Kişisel ihtiyacı aşacak ölçüde uyuşturucu madde bulundurulması halidir. Bu halde fail, uyuşturucu madde ticareti suçu ile cezalandırılmaktadır. Kişinin kişisel ihtiyaç sınırını aşacak uyuşturucu madde bulundurması, uyuşturucu maddeyi kişisel kullanım amacı dışında  bulundurduğunun göstergesidir. Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Buna göre yıllık kullanım miktarının üzerinde uyuşturucu madde bulunduran sanığın, uyuşturucu maddeyi kullanma amacı dışında bulundurduğu kabul edilmektedir.

Uygulamadan örnek vermek gerekirse, eroin maddesi için günlük kullanım miktarı 150 miligram, kokain maddesi için günlük kişisel kullanım miktarı 60 miligram, sentetik haplar için ise 3-4 adet kabul edildiği Yargıtay uygulamalarında sıkça görülmektedir. Bunun yanı sıra bu miktarlardan daha az olsa dahi birden fazla çeşit maddenin bulundurulmasında kullanım çeşitliliği aşılarak uyuşturucu ticareti suçundan kurulan hükümler ile de karşılaşılması mümkündür. Dolayısıyla kastın belirlenmesinde her somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yapılması ve yargılama sürecinde Adli Tıp Kurumundan rapor alınması faydalı olacaktır.

Gözaltı Hükümleri Uygulanır mı ?

Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu kanun koyucu tarafından toplumsal düzenin korunması için üzerinde durulan ve sıkı düzenleme getirilen suçlardandır. Suçun konusunu ve hukukini yararını da toplum sağlığı oluşturur. Dolayısıyla bu suçu fail veya iştirak sıfatıyla işlediği şüphesi bulunan kişiler hakkında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun madde 91/4-b.7 hükmü gereğince gözaltı hükümleri uygulanabilir.

İlk Kez Uyuşturucu Kullanımında Erteleme Verilir Mi?

Uyuşturucu madde kullanma sebebiyle verilen erteleme cezasında, erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile 3’er aylık sürelerle en fazla 1 yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.

Kişinin, erteleme süresi zarfında;

  • a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
  • b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
  • c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.

Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz. Burada bir önceki eylemle birlikte ve ihlalle yinelemekle 2 farklı eylem konusu oluşsa da cezalandırma tek olacaktır.  Bunun yanında, ihlalden dolayı kamu davası açılmasından sonra madde 191’de tanımlanan suçu tekrar işlemesi halinde artık kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı verilemeyecektir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.

Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Kullanımında Cezayı Arttıran Haller:

TCK madde 188/4,5,8’de cezayı artıran nedenler sayılmıştır.

  •  a) Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,
  • b) Suçun; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Etkin Pişmanlık Hükümleri:

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa hakkında cezaya hükmolunmaz.

Uygulamada yakalanan kişilerin etkin pişmanlıktan yararlanma amacıyla verdikleri ifadelerinde çokça ‘’…. sokağının köşesinde tanımadığım bir kişiden aldım’’ gibi soyut ifadelere dayanması indirimden faydalanması için yeterli değildir. Ancak kişi gerçekten böyle bir durum ile temin etmiş ise paylaştığı yer, zaman ve eşkal ile bu kişi yakalanabildiyse veya varlığına ait somut deliller elde edilmekle kimliği belirlenebilir ise bu durumda indirimden faydalanması gerekir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 03.03.2015 523/28). Ayrıca kanun maddesi ele geçirilmesi sonucunu öngörmeyip kolaylaştırmanın yeterli olduğunu belirtmiştir.

Yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/732 E.  , 2014/270 K. sayılı kararında ise etkin pişmanlıktan yararlanabilme koşullarını saymıştır. Şöyle ki :

“1- Fail 5237 sayılı TCK’nun 188 ve 191. maddesinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olmalıdır. Diğer bir anlatımla etkin pişmanlıkta bulunan, uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi veya uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu ve uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal ve imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ruhsatsız ve ruhsata aykırı olarak imal, ithal, ihraç, ülke içinde satma, satışa arzetme, başkalarına verme, sevketme, nakletme, depolama, satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da 191. maddede düzenlenen kullanmak amacıyla uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alma, kabul etme ve bulundurma suçlarından birinin faili olmalıdır.

2- Hizmet ve yardım bizzat fail tarafından yapılmalıdır.

3- Hizmet ve yardım soruşturma ya da kovuşturma makamlarına yapılmalıdır.

4- Hizmet ve yardım, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra, ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmelidir. 5271 sayılı CMK’nun 158. maddesinde gösterilen, bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar resmi makamlar kapsamında değerlendirilmelidir.

5- Fail kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlamalı, bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmelidir.

6- Failin verdiği bilgiler doğru, yapılan hizmet ve yardım sonuca etkili ve yararlı olmalıdır.”

Cezasızlık Hali:

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279. ve 280. maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz.

Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Kullanma Suçu ve Ticaretinde Uygulamaya İlişkin Görüşler:

Yargıtay kararlarında kişisel kullanımı ve ticareti ayıran hususlar genel olarak 5 ana başlıkta toplanmaktadır. Bunlar: Ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı, uyuşturucunun niteliğine göre yıllık kişisel kullanım miktarı, maddenin yakalanış biçimi, maddenin muhafaza şekli ve failin ekonomik durumudur. Yine Hakimler ve Savcılar Kurulu 2013’te yaptığı hukuki müzakere toplantılarında uyuşturucu maddenin kişisel kullanım sınırları için aşağıda yer alan görüşleri bildirmiştir;

Adli Tıp Kurumu’nun da değerlendirmesine göre esrar maddesi için her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde 3 kez tüketilebileceği öngörülmüştür. (Yakalanan sanığın üzerinde taşıdığı poşetin içerisinde ele geçirilen kenevir bitkisi dışında, uyuşturucu madde ticareti yaptığı yolunda teknik ya da fiziki takip, tanık beyanı, iletişimin tespiti vb gibi somut, yeterli, her türlü şüpheden arınmış, kesin ve inandırıcı herhangi bir delil elde edilememesi, uygulamada ilke olarak kabul edilen yıllık uyuşturucu madde kullanım miktarı göz önünde bulundurulduğunda, adli raporda belirtilen 345,510 gramlık esrar maddesinin yıllık şahsi kullanım sınırları içerisinde olması… Yargıtay Ceza Genel Kurulu E: 2012/10-1335 K: 2013/423)

Yukarıda detayları ile bahsedildiği gibi, uyuşturucu veya uyarıcı maddeye ilişkin suçlar her yönüyle farklı kriterler kapsamında değerlendirilmektedir. Bu kriterlere vakıf olabilmek, söz konusu suç bakımından bu konuda uzmanlaşmayı beraberinde getirir.

Konuya ilişkin danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek diğer çalışmalarımız;

İzmir Ceza Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir