Etiket arşivi: izmir

İzale-i Şuyu Nedir?

İzale-i Şuyu Nedir?
İzale-i Şuyu Nedir?

İzale-i Şuyu Nedir? | İzmir Gayrimenkul Avukatı

izaleişüyu

sim, hukuk, (iza:leişüyu:), Arapça izāle + şuyūʿ

Bir mülk üzerindeki ortaklığı giderme.

Ortaklığın giderilmesi veya diğer bir ismiyle izale-i şuyu davası, paylı veya elbirliği mülkiyetindeki bir malın ortakları ( mirasçılar) arasındaki paydaşlığa son vermek için paydaşlardan biri tarafından açılabilen dava türüdür. Davanın sonuçlanması durumunda artık paydaşlık bitecek, her bir mirasçı için kişisel mülkiyet başlayacaktır.

1. Ortaklığın Giderilmesi Davası Hangi Durumlarda Açılabilir?

Ortaklığın giderilmesi davası, taşınır veya taşınmaz malın ortaklarından birinin artık ortaklığa son verip kişisel mülkiyete geçmek istemesi durumunda diğer paydaşlara karşı açılabilir. Örneğin miras kalan bir taşınmaz üzerinde dört mirasçının miras payı varsa, taşınmazın satılarak nakde çevrilmesi için bu davanın açılması şarttır.

2. Ortaklığın Giderilmesi Davası Aşamaları

Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılan bu dava türünde, miras bırakanın birden çok taşınmazının olması durumunda usul ekonomisi ilkesi gereğince bir taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi o davaya bakmaya yetkili kabul edilir. Bir başka anlatımla, örneğin miras bırakanın İzmir, Manisa, Aydın illerinde taşınmazı varsa bunlardan birinde dava açılabilir. Görevli olan mahkeme ise sulh hukuk mahkemesidir. Önceki örnekten devam edecek olursak davanın ” İzmir Sulh hukuk ” mahkemelerinde görüleceğini söylemek mümkündür. Davayı açan paydaş , maktu olarak belirlenen mahkeme harç ve giderlerini yatırır.

Kazananı ya da kaybedeni olmayan bu dava türünde dava sonucunda tüm paydaşlar eşit şekilde etkilenirler. Bu yüzden de dava sonucunda izale-i şuyu davası masrafları ve avukatlık ücretleri payları oranında taraflara yükletilir. Mahkeme, miras ortaklığını aynen taksim suretiyle veya satış suretiyle ortaklığı giderir. Öncelikli olan aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesidir. Mahkeme malı payları oranında bölerek paydaşlara dağıtır. Yani örneğim miras bırakanın iki evi ve iki adet mirasçısı varsa taksim ; bu mümkün değilse malların satışı ve mirasçılara pay edilmesi suretiyle ortaklık giderilir.

3. Ortaklığın Giderilmesi Davasında Satış Usulü

Satış, mahkeme aracılığıyla değil satış memurluğu aracılığıyla yapılır. Ortaklığın giderilmesi davasının satış şekli ise açık arttırmadır. Ancak ortaklığın giderilmesi , satışın paydaşlar satışın ortaklar arasında yapılmasını oybirliğiyle kararlaştırılırsa satış yalnızca ortaklar arasında olur.

4. İzale-i Şuyu Davasında Muhdesatın Aidiyeti Konusunda Çekişme Nedir?

İzale-i şuyu davasında muhdesatın aidiyeti konusunda çekişme, yani : taşınmazda bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parçaların kime ait olduğu konusunda tartışma çıkabilir. Bu uyuşmazlığı gidermek için ayrıca bir dava açmak gerekir. Bu dava muhdesatın aidiyetinin tespiti davasıdır. Söz konusu tespit davasıyla bu bütünleyici parçaların hangi paydaşa ya da paydaşlara ait olduğu tespit edilir. İzale-i şuyu davasında yargılamaya geçebilmek için öncelikle muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının sonuçlanmasını beklemek gerekir.

5. Aile Konutu Şerhi Durumunda İzale-i Şuyu Davası

Bir gayrimenkulde aile konutu şerhi bulunması durumunda izale-i şuyu davası açılamaz. Çünkü, konutun üzerine aile konutu şerhi koyulmuş olması demek o malın belli bir amaç için özgülendiği anlamına gelir. Tapu kaydı üzerinde bu şerh terk edilmediği müddetçe izale-i şuyu davası açılamaz.

6. İzale-i Şuyu Davasında Önalım Hakkı Var Mıdır?

İzale-i şuyu davasında önalım hakkı kullanılamaz. Önalım hakkı sadece paydaşlardan birinin kendi payını üçüncü bir kişiye satmak istemesi durumunda diğer paydaşlara verilmiştir. Ortaklığın giderilmesinde böyle bir durum söz konusu değildir.

7. İzale-i Şuyu Davası Ne Kadar Sürer?

İzale-i şuyu davasında ilk olarak bütün mirasçılara dava dilekçesi ve ekleri tebliğe çıkarılır. Mirasçı sayısının az olması veya mirasçıların belirttikleri adreste yaşamaları durumunda bu çok kolay bir süreçtir ve dava hızlı ilerler. Fakat bazı durumlarda nesillerce dava açılıp paylaşma yoluna gidilmediği için sayısı yirmiden çok mirasçı olabilmekte ve bu mirasçılardan bir kısmı da yurt dışında ikamet edebilmektedir. Bu tarz durumlsrda, dava davanın esasına girilmeden tebligat süreçleri gereksiz şekilde uzayabilmektedir. Bu itibarla ortaklığın giderilmesi davasında uzman bir avukatla çalışmak önemlidir. Zira taşınmaz bilgisine ek, tebligat kanuna hakim olmak, dosya ile sürekli ilgilenerek gerekirse mirasçılara ulaşmak süreci oldukça hızlandırır. Tüm bu aşamalardan sonra, taşınmaz veya taşınmazlar bilirkişilerce incelenir ve dilekçede taşınmazın eşit parçalar halinde bölünüp bölünemeyeceğine dair bir rapor yazılır. Raporun da taraflara tebliğ edilmesinin ardından mahkeme davayı görür.

İzale-i şuyu davasına mahkemenin karara varması mahkeme yoğunluğuna göre değişmekle birlikte yaklaşık olarak 8-10 ay sürer. Taraflardan birisi istinaf hakkını kullanırsa bu süre uzayabilmektedir. Eğer taşınmazın satılıp nakde çevrilmesi kararı verilirse taşınmaz yeniden incelenir ve bu işlem de ortalama bir ay sürmektedir. Satış memuru tarafından belirlenen satış günü süreci ortalama iki ay uzatmaktadır. Tüm bunlarla birlikte dava ortalama olarak 15 ay sürebilmektedir.

8. İzale-i Şuyu Dava Dilekçesi Vermek Yeterli Midir?

İnternet ortamında paylaşılan İzale-i şuyu davası dilekçe örneği maalesef her duruma uygun değildir. Zira yukarıda bahsettiğimiz üzere gerek sürecin karışık olması gerekse adres araştırmaları, güncel tapu kayıtlarının sunulmsı noktasında tek sayfalık dilekçe ciddi hak ve zaman kaybına sebebiyet verir. Usul kurallarından tutun, taşınmazın yüksek bedelli satılarak paydaşların yüksek tutarda pay elde etmesi için yapılması gereken itiraz ve incelemeler hukuki bilgi gerektirir. Bu anlamda izale-i şuyu davasının olumlu sonuçlanması için uzman bir avukat ile somut olaya uygun olarak dilekçe hazırlamak gerekmektedir.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Kira ve Taşınmaz Hukukuna İlişkin Diğer Yazılarımız İçin;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

İmar Barışı Süreçleri

İmar Barışı Süreçleri

İmar Barışı Süreçleri | İzmir Taşınmaz Avukatı

İmar affı olarak bilenen bu süreç 31 Aralık 2017 tarihinden önce inşa edilmiş her türlü plansız, projesiz veya imar kanununa aykırı olan yapıları kapsamaktadır. Hem imara aykırı inşa edilmiş yapılar hem de iskanı olsa dahi zaman içerisinde imara aykırı olarak yapılan eklentiler bu kanun kapsamında değerlendirilir.

1. Kimler İmar Affından Faydalanabilir?

Plansız ve projesiz şekilde yapılmış olan binaların hak sahipleri imar başvurusunda bulunarak binaları için verilmiş olan idari para cezalarının iptalini sağlayabilirler. Söz konusu bina için bir yıkım kararı var ise bu yıkım kararını ortadan kaldırabilirler. Ayrıca açılmış olan bir kamu davası mevcut ise bu kamu davasının hükümsüz kalmasını sağlayabilirler. Buna ek olarak arsa tapulu yerlerde hak sahipleri imar başvurusu yapmaları halinde arsa tapularını kat mülkiyeti tapusuna dönüştürebilmektedir.

İmar barışı süreçlerinde bu kapsam dışında kalan bazı yapı sahipleri de mevcuttur. Örneğin yapının bulunduğu arsa üçüncü bir kişiye ait ise ilgili yapı, bu kanun kapsamının dışında bırakılacaktır. Bir diğer yandan belediye ve mücavir alan içerisindeki sanayi, depolama, turistik, tarımsal alanlarda, askeri bölgelerde bulunan yapılar ve boğaz hattında yer alan yapılar imar affı kapsamı dışında yer almaktadır.

2. İmar Barışı Başvurusu Nasıl Yapılır?

Başvuruda bulunmak isteyen hak sahipleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığının il müdürlükleri ile özel olarak oluşturulan yetkili kuruluşlara başvuruda bulunabilirler. Müracaatlar E-Devlet sistemi üzerinden de kolayca gerçekleştirilebilmektedir. İmar barışı başvuruları E-Devlet sistemi üzerinden takip edilebilmektedir.

3. İmar Barışı Başvurusu İçin Gerekli Evraklar Nelerdir?

İmar Barışı sürecinde başvuru için gerekli evraklar aşağıda sıralanmıştır:

  • E-Devlet Şifresi
  • Geçerli bir cep telefonu numarası
  • Geçerli bir e-posta adresi
  • Beyan edilecek yapının adresi
  • Varsa tapusu, ada parsel bilgileri
  • Toplam inşaat alanı; konutların ve işyerlerinin ayrı ayrı toplam alanları (m2)
  • Yapıdaki konut ve işyeri sayısı
  • Arsa/Arazinin emlak vergi birim değeri (TL/m2) (İlgili belediyesinden alınabilecektir.)
  • Yapının bulunduğu arsanın alanı; varsa tapudaki alan yoksa beyan edilecek alan (m2)
  • Yapı sınıfı (sistemin sunacağı seçeneklerden seçilecek)
  • İmar mevzuatına aykırılığın tarif edilmesi
  • Yapıyı gösteren ve ayrılık kısmını gösteren birer adet fotoğraf

4. İmar Barışı Süreci Uzatıldı mı? Uzatılacak mı?

En son 2018 yılında çıkarılan imar barışı başvuru tarihi 31 Aralık 2019’da sona ermiştir. Yapı kayıt belgesi almak için ödenmesi gereken bedelin en az yüzde 25’inin yatırılması zorunluluğu olan uygulamada, geri kalan ödeme için verilen süre ise 31 Aralık 2019 tarihinde sona ermiştir.

İmar barışından herhangi bir nedenden ötürü yararlanamayan (örneğin başvuru tarihini kaçıran) kişilerin merak ettiği bir diğer soru da imar barışı uzatıldı mı sorusudur. Ne yazık ki Çevre ve Şehircilik Bakanı tarafından yapılan resmi açıklamada henüz yeni bir imar affı sürecinin olmadığı belirtilmiştir.

5. İmar Barışı Sürecine İlişkin Sorgulama Nasıl Yapılıyor?

Daha önce de belirttiğimiz üzere hak sahipleri E-Devlet üzerinden imar barışı sorgulama işlemi yapabilmektedir. İmar affı başvurusu yapan vatandaşların E-Devlet’te sorgulama yapabilmek için TC kimlik numaraları ve şifreleri ile sisteme giriş yaparak ilgili talimatları yerine getirmeleri gerekmektedir.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Kira ve Taşınmaz Hukukuna İlişkin Diğer Yazılarımız İçin;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Önleme Araması

Önleme Araması

Önleme Araması | İzmir Ceza Avukatı | Av. Mustafa Yolcu

Önleme Araması

2559 Sayılı PVSK Madde 9’da düzenlenen önleme araması “Milli güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silah, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti amacıyla, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca olan hallerde mülki amirin yazılı emri ile belirli yerlerde kişilerin üstlerinde, aracında, özel kağıtlarında ve eşyasında yapılan arama işlemi şeklinde tanımlanabilir”.

a.     Önleme Aramasının Amacı

Önleme aramasında henüz bir suç fiili işlenmemiş olup burada asıl amaç tehlikenin ve suç işlenmesinin engellenmesidir. “Bu arama, suç işleneceğine dair bir şüphe üzerine suç işlenmeden önce önleme caydırma maksadıyla ya da suç işleneceğine dair bir şüphe mevcut olmadığı halde sadece düzenleme, potansiyel failleri caydırma ve önleme amacıyla yapılır.”

b.  Önleme Aramasında Karar Merci

Önleme aramasının gerçekleştirilebilmesi için Sulh Ceza Hakiminin kararına ihtiyaç duyulmaktadır. Kanun koyucunun, PVSK’da düzenlediği önleme araması kararını bu şekilde hakim onayına bırakarak, söz konusu aramalarda kişinin özel mülkiyetine ve kişisel dokunulmazlığına keyfi müdahale edilmesine engel olmak istediği açıktır.

Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise mülki amirin (İllerde vali, ilçelerde kaymakam) vereceği yazılı bir emir ile de, kişilerin üstleri, araçları, özel kâğıtları ve eşyaları aranabilir.

Gecikmesinde sakınca bulunan hâl:

Adlî aramalar bakımından; derhâl işlem yapılmadığı takdirde suçun iz, eser, emare ve delillerinin kaybolması veya şüphelinin kaçması veya kimliğinin tespit edilememesi ihtimâlinin ortaya çıkması ve gerektiğinde hâkimden karar almak için vakit bulunmaması hâlini,

Önleme aramaları bakımından; derhâl işlem yapılmadığı takdirde, millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunmasının tehlikeye girmesi veya zarar görmesi, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespit edilememesi ihtimâlinin ortaya çıkması ve gerektiğinde hâkimden karar almak için vakit bulunmaması hâlini ifade etmektedir.

Yönetmelikte dikkat edilmesi gereken husus gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluğun hakim kararı olmadan önleme araması yapabileceği durumlar sayılırken konut ve çatılı iş yerinden bahsedilmiyor olmasıdır. Önleme araması kapsamında menkul araması yapılabilir fakat konut ve işyerleri aranamaz.(PVSK 9/5)

Kanun koyucu aynı zamanda polisin herhangi bir emir veya karar olmadan önleme araması yapabileceği durumları kanunda düzenlenmiş olup bu duruma örnek olarak havalimanlarında yapılan önleme aramaları örnek gösterilebilir. Söz konusu aramalarda hakim kararı olmadan yapılan, bir üst araması mevcuttur. (PVSK 9/7) Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu hallerde gecikmesinde sakınca bulunan hal var sayılır. (PVSK.md.9/6) Kolluk buralarda önleme araması yaparken hakim kararına ihtiyaç duymaz.

Adli Ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Madde 27’de önleme aramalarının gece yapılmasının da mümkün olduğu düzenlenmiştir.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek diğer çalışmalarımız;

İzmir Ceza Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Müstehcenlik Suçu

Müstehcenlik Suçu

Müstehcenlik Suçu | İzmir Hukuk Bürosu

Müstehcen Ne Demek?

müstehcen

sıfat, Arapça mustehcen

Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız:

Türk Ceza Kanunu Madde 226 kapsamında tanımlanan “Müstehcenlik Suçu”, özellikle çocukların veya hayvanların içerisinde bulunduğu cinsel içerikler aracılığı ile işlenen bir suç tipidir. Farklı materyaller aracılığı ile işlenmesi mümkün olan müstehcenlik suçu yalnızca çocukların içerisinde yer aldığı cinsel içerikler ile sınırlı olarak düşünülmemelidir.

Türk Ceza Kanunu Kapsamında Müstehcenlik Suçu

Müstehcenlik Suçu
Madde 226-

  1. a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,
    b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek
    şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,
    c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,
    d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren,
    e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan,
    f) Bu ürünlerin reklamını yapan,
    Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
  2. Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  3. Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  4. Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  5. Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  6. Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
  7. Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.

Yargıtay Kararları Kapsamında Müstehcenlik Suçu

YARGITAY 18.CEZA DAİRESİ ESAS NO:2015/43159 KARAR NO:2017/1689

“Anal ya da oral yoldan yapılan, eşcinsel veya grup halinde bulunulan cinsel birleşmelere ait görüntülerin veya cisimle yapılan mastürbasyon görüntülerinin tek başına “doğal olmayan” kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceği, bu kavramın cinsel yaşamın içerisinde yeri olmayan, aşağılayıcı veya bütün toplum tarafından da doğal olarak kabul edilmeyen ilişkileri tanımladığı gözetilerek, sanığa ait iş yerinde yapılan aramada ele geçirilen ve müstehcen içerikli olduğu değerlendirilen DVD, CD ve sabitdiskteki görüntülerin tamamı hakkında bilirkişi raporu aldırılarak yada hakim tarafından bizzat incelenerek, bu materyallerde çocukların kullanılıp kullanılmadığı, içeriklerinde şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin bir ilişki türü olup olmadığı saptanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi… Kanuna aykırı ve sanık …’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA…”


YARGITAY 14. CEZA DAİRESİ 2015/2271 E. , 2015/9553 K.

“Sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkûmiyet ve müstehcenlik suçundan kurulan beraat hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Sanığın çocuk yaşta bulunan mağdure ile rızasıyla cinsel ilişkiye girip, bu ilişkiye ait müstehcen görüntüleri mağdurenin bilgisi dahilinde kendisine ait cep telefonuna kaydettiği, bu görüntülerin CD’ye aktarılmasını sağladıktan sonra yine çocuk yaştaki tanıklar D.. ve D..’ın görmesini sağlayan sanığın eylemlerinin ayrı ayrı TCK’nın 236/3-c-1 ve 226/5. maddesindeki suçları oluşturduğu, sanığın bu eylemleri ayrıca mağdure H..’ye yönelik özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu da oluşturmakla birlikte, TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı gözetilerek sanığın ceza miktarı itibariyle ağır nitelikteki aynı Kanunun 226/3-c-1 ve 226/5. maddelerine göre cezalandırılması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek özel hayatın gizliliğinin ihlali suçundan mahkûmiyeti ile müstehcenlik suçundan beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ 2017/3354 E., 2019/5468 K.

“1- Sanığın evinde yapılan arama sonucu ele geçirilen bilgisayar, hard diskler ve CD’lerin bir kısmında çocukların kullanıldığının, bir kısmında ise hayvanlarla yapılan cinsel ilişkiye ait görüntüler bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin TCK’nın 44. maddesindeki fikri içtima kuralları gereği en ağır cezayı öngören aynı Kanunun 226/3. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden ayrı ayrı hüküm kurulması,
2- Sanıktan ele geçirilen bilgisayar, hard diskler ve CD’lerde yüklü müstehcen içerikli verinin sayısı ve niteliği gözetildiğinde temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek diğer çalışmalarımız;

İzmir Ceza Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Terekenin Tespiti Davası

Terekenin Tespiti Davası

Terekenin Tespiti Davası | İzmir Hukuk Bürosu

1- Tereke Nedir?

Miras bırakanın ölümü sonrasında mirasçılarına geçen malvarlığının (bunlara aktif mallar denilmektedir)  ve borçlarının( bunlara pasif mallar denilmektedir) tümüne verilen isimdir

2- Miras Bırakanın Malvarlığı Nasıl Tespit Edilir?

Miras bırakanın,  bırakmış olduğu aktifler ve pasiflerinden oluşan terekenin tespiti davasında aktif denilen mallar; menkul, gayrimenkul, para iken;  borçları ve masraflarına ise pasif denilmektedir.

Miras bırakarak vefat eden kişinin malvarlığını her zaman tam olarak bilmek mümkün olmayabilir. Zira miras bırakan mirasçıların mirasçıların bilgisi dışında banka kasası, banka hesapları, hatta bazı durumlarda taşınmazların bulunduğu hususu sıkça karşımıza çıkmaktadır.  Bazı durumlarda ise, miras bırakan ile mirasçılar arasında iletişimin olmaması veya 1. dereceden olmayan soybağı sebebiyle mal varlığının tespiti mümkün değildir. Mal varlığının tespiti yapılmadan, Ortaklığın giderilmesi olarak bilinen İzale-i Şuyu davası açmak da mümkün değildir. Bu sebeple, miras bırakanın yerleşim yerinde öncelikle sulh hukuk mahkemesinde terekenin tespiti davası açılması gerekmektedir.

Kural olarak, miras bırakanın adı, soyadı ve TC kimlik numarası ile  BDDK’ya tüm tapu ve kadastro müdürlüklerine, taşınır olarak aracının olup olmadığına dair sorgu amacıyla trafik tesciline ve bankalara müzekkereler yazılması talep edilmeli; gözden kaçmayacak şekilde miras bırakanın tüm mal varlığı tespit edilmelidir. Sürecin avukat ile yürütülmesinin bu noktadaki önemi ise hangi kurumlardan bilgi talep edilmesi gerektiği, ihtiyaç halinde terekeye temsilci tayini talebi, mal varlığının eksiksiz tespit edilmesi noktasında karşımıza çıkar.

3- Terekenin Tespiti Davasını Kimler Açabilir? Zamanaşımı Var Mıdır?

Terekenin tespiti davası hukuki yararı olan kimseler tarafından açılabilir. Bu nedenle terekenin tespiti davası ancak yasal ve atanmış mirasçılar tarafından açılabilecektir. Mirasbırakanın ölümü ile dava açmaya hak kazanan yasal veya atanmış mirasçılar, herhangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı olmadığından her zaman terekenin tespiti davası açabilecektir.

4- Terekenin Tespiti Davasına Dahil Olmayan Mal ve Hak Varlıkları Var Mıdır?

Ölümle sona eren intifa hakkı, oturma hakkı terekenin tespiti davasına dahil edilmez. Aşağıda sayılı olan bazı durumlarda da terekenin tespiti davasında hak talep edilemeyecek olup kişinin ölümü durumlara yer verilmiştir.

* Manevi tazminat isteminin karşı tarafça kabul edilmedikçe devredilemeyeceğini ve mirasbırakan tarafından ileri sürülmedikçe mirasçılara geçmeyeceğini düzenlemiştir.

İşverenin kişiliği dikkate alınarak yapılan hizmet sözleşmesi, işverenin ölümüyle sona erer, işçinin ölümü ise hizmet ilişkisinin sona ermesi sebebidir (BK. m. 347).

*Vekalet sözleşmesinde, ölümden sonrada geçerli olan vekalet (mandatum post mortem) hali saklı kalmak üzere, taraflarından birinin ölümü sözleşmenin sona erme sebebidir (BK. m. 397).

*Mirasçılar ile adi şirketin devamına dair ortaklar arasında önceden yapılmış bir sözleşme bulunmadığı takdirde, ortağın ölmesiyle birlikte adi şirket sona erer (BK. m. 535/b.2). Terekeye sadece adi ortaklığın tasfiyesinden sonra mirasbırakanın payına düşen miktar dahil olur. Aynı şekilde aile malları ortaklığında, ortaklardan birinin ölümü halinde, onun ortaklığa dahil olmayan mirasçıları, ancak ölen ortağa düşen payın karşılığının kendilerine ödenmesini isteyebilir (TMK. m. 382).

*Fikri ve sınai haklar kural olarak miras yoluyla intikal eder. Bu nitelikteki bazı haklardan, eseri yaratan mirasbırakana özgü bir hak niteliğinde olanlar, (örneğin eserin değiştirilmesi hakkı) mirasçılara geçmez.

*Evlilik ilişkisinin ölümle sona ermesi sebebiyle mal rejiminden doğan talep örneğinde olduğu üzere hak ve yükümlülüklerin ölümle muaccel olmasına bağlı hukuki ilişkiler tereke dışında kalır.

5- Dava Süreci Nasıl İlerler?

Murisin terekesi dahilindeki malvarlığındaki menkullerin değeri , dava tarihi değil murisin vefat tarihine göre belirlenir. Zira mirasın intikal tarihi murisin vefat tarihidir. Esasında vefat ile beraber farklı bir işleme lüzum kalmadan mirasçılar resen malvarlığı üstünde elbirliği ile malik olurlar fakat bu malvarlığının intikalinin sağlanması için gerekli intikal prosedürleri ya da açılacak davalar miras hukukunun konusunu teşkil etmektedir. Bu sebeple önce terekenin tespit edilmesi elzemdir. Tereke tespitinde yukarıda bahsetmiş olduğumuz müzekkereler yazılarak dava dilekçesi diğer miraçılara tebliğ edilir. Akabinde bir bilirkişi vasıtasıyla terekedeki malvarlığının miktarı hesaplanır. Bu süreçten sonra mirasçılar belirlenen bankalardaki paralarını alır ve açılacak olan ortaklığın giderilmesi davası ile de taşınmaz niteliğinde olan malvarlığındaki miras paylarına kavuşur.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçin.

Miras Hukukuna İlişkin İlginizi Çekebilecek Diğer Çalışmalarımız;

İzmir Miras Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Müsadere Nedir?

Müsadere Nedir?

Müsadere Nedir? | İzmir Hukuk Bürosu

Müsadere Nedir?

müsadere

isim, hukuk, (müsa:dere), Arapça muṣādere

Zor alım.

Müsadere Kararı Ne Demek?

Müsadere, mahkeme tarafından suç ile ilişkisi olduğu düşünülen eşya veya kazançların devlet nezdinde saklanmasına karar verilmesi olarak ifade edilebilir. Söz konusu eşyaların el konulabilmesi için işlenen suç ile bağlantısı olması veya iyi niyetli 3. kişilerin elinde olmaması gibi bir takım şartların varlığı da gerekmektedir. Müsadere kararı ise mahkeme tarafından suça konu eşya veya kazancın zorla el konulmasına ilişkin verilen karara denmektedir. Hukukumuzda genel müsadere Anayasa Madde 38 kapsamında yasaklanmıştır.

Müsadere Türleri Nelerdir?

Ulusal hukukumuzda müsadere kurumu Türk Ceza Kanunu Madde 54 ve 55 kapsamında düzenlenmiş olup; eşyanın (mal) müsaderesi ve kazanç (para) müsaderesi olarak iki farklı şekilde incelenebilir.

Yasal Mevzuat Kapsamında Müsadere Nedir?

Türk Ceza Kanunu

Madde 54 – Eşya Müsaderesi

  • (1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir. Eşyanın üzerinde iyiniyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması hâlinde müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilir.
  • (2) Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkansız kılınması halinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.
  • (3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.
  • (4) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.
  • (5) Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.
  • (6) Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.

Madde 55- Kazanç Müsaderesi

  • (1) Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.
  • (2) Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere el konulamadığı veya bunların merciine teslim edilmediği hallerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir.
  • (3) Bu madde kapsamına giren eşyanın müsadere edilebilmesi için, eşyayı sonradan iktisap eden kişinin 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun iyi niyetin korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanamıyor olması gerekir.

Yargıtay Kararlarında Müsadere

YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ E. 2014/5236 K. 2015/119

…aracın fiilen kim tarafından kullanıldığının kolluk marifetiyle araştırılması, suç tarihinde kayıt maliki N.’in sürücü belgesinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, geçmişe yönelik olarak varsa bu aracın sürücü olarak sanıklar hakkında trafik kurallarına aykırılıktan verilmiş para cezası bulunup bulunmadığı hususları araştırılıp birlikte değerlendirilerek aracın iyiniyetli 3.kişiye ait olup olmadığı belirlendikten sonra müsaderesine ya da iadesine karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması… Yasaya aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 Sayılı C.M.U.K.nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2014/6-66 K. 2014/365

2- )Kabule ve uygulamaya göre de; suçta kullanıldığı iddia edilen 34 UL 1… plakalı aracın trafik tescil kayıtlarının denetime olanak verecek şekilde dosya içine getirtilmesi ve aracın değeri tespit edildikten sonra, çalınan mallar ile aracın değerinin orantılı olup olmadığı tespit edilip, müsadere kararının işlenen suça nazaran daha ağır ve hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurup doğurmayacağı hususları, karar yerinde gösterilip tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi” isabetsizliklerinden oy çokluğuyla bozulmasına karar verilmiş,

YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ K. 2021/3512

İddianamede müsadere talebi bulunmadan müsadere kararı verilemez. İddianamede müsadere talebi olmayan 14 adet cep telefonunun müsaderesine karar verilmesi hukuka aykırıdır.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçin.

İlginizi çekebilecek diğer çalışmalarımız;

İzmir Ceza Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Boşanma Davasında Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Boşanma Davasında Çocuk Kime Verilir

Boşanma Davasında Çocuğun Velayeti Kime Verilir? | Boşanma Davasında Çocuk Kime Verilir | İzmir Boşanma Avukatı

Velayete İlişkin Sık Sorulan Sorular

Türk hukuku yerleşmiş uygulamada 0-3 yaşa kadar çocuğun anne şevkatine muhtaç olduğu düşünülerek velayet anneye verilmektedir. Ancak bu bir zorunluluk değildir. Annenin hasta olması , çocuğu ihmal edecek olması, haysiyetsiz hayat sürmesi vb. durumların varlığı halinde çocuk, küçük de olsa babaya verilebilmektedir. Toplanan deliller ve alınacak uzman raporları doğrultusunda velayete ilişkin karar verecek olan kişi davayı yürüten hakimdir.

3-6 yaş grubunda olan çocuklar için ise, çocuğun anneye bağımlılığının azılmasından dolayı bu yaş grubunda çocuklar için gerekli şartlar sağlanırsa velayeti babaya verilebilecektir.

6-18 yaş grubunda olan çocuklar gerekli olgunluğa sahipse mahkeme tarafından uzman pedegog eşliğinde dinlenmek kaydı ile ve gerekli şartlar sağlandığında anneye de babaya da verilebilmektedir.

Velayet konusunda en önemli husus; çocuğun üstün yararıdır. Çocuk maddi manevi kimin yanında daha iyi şartlara sahip olacaksa velayeti ona verilir. Çocuğun üstün menfaati derken genellikle küçük ve bakıma muhtaç çocuklarda çocuğun bedensel ve sosyal gelişimi, ahlakı, eğitimi, üstün menfaati gözetilerek gerekirse uzman bir pedagog görüşü alınarak çocuğun velayet durumu düzenlenir.

Boşanma davasında velayet hususunda temel ilke “Çocuğun Yüksek Yararı” İlkesidir. Bu itibarla çocuğun kimin yanında kalacağı hususu çocuğun üstün yararına bakılarak değerlendirilir.

Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Babaya Verilir?

Mahkemeler küçük yaştaki çocukların anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu ve daha iyi bakımının yapılacağı düşüncesiyle çocuğun velayetini anneye verme yönelimindedir. 

Ancak anne yanında kalmak çocuğun bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliğini tehlikeye sokuyorsa bu durumda çocuğun velayeti babaya verilecektir.  

Örneğin, anne çocuğun bakımını yapmıyor, ilgi göstermiyor, sorumluluklarını yerine getirmiyorsa, çocuk aç kalıyorsa, tek başına bırakılıyorsa, çocuğun anne yanında kalması çocuğun psikolojisini tehdit edici nitelikte ise çocuğun velayeti babaya verecektir. Bir başka ihtimal olarak, anne çocuğun velayetini istemiyorsa, bu takdirde de çocuğun velayeti babaya verilecektir. 

Velayet Davasında Pedagog Raporu Örneği Nasıldır? Eve Ne Zaman Gelir?

Çocuğun velayetine ilişkin mahkemece alınan Sosyal İnceleme Raporu (SİR) ile müşterek çocuğun anne ve babası ile Pedagog aracılığı ile görüşülerek sorular sorulur. Velayete ilişkin görüş bildirilip hazırlanan raporda pedagog, mahkemeye sunulan beyan ve iddiaları özetleyecek velayet talebinde bulunan anne ve baba ile görüşmesini detaylı belirtecek, çocuk ile görüşmüşse çocukla gerçekleştirdiği sohbetini de ekleyerek son olarak velayet hakkının kimde kalması gerektiğine dair beyanda bulunacaktır. Pedagog tarafların yerleşim yerindeki adliyede taraflarla görüşür. İstisnai durumlarda ise eve gelmektedir. Görüşme öncesi tarafları arayarak gün ve saat belirlenir.

Velayeti Annede Olan Çocuğun Babada Kalması Suç mudur?

Velayet annede ise baba yalnızca mahkeme tarafından belirlenen kişisel ilişki günlerinde çocuğu teslim alabilecektir. Ancak bu günler haricinde çocuğu zorla alması ya da teslim edileceği vakit teslim etmemesi halinde ise çocuğun alıkonulması suçunu işlemiş olacaktır.

Velayeti Annede Olan Çocuğun Babanın Onayı Olmaksızın Şehir Dışına Çıkışı Suç mudur?

Velayet hakkını alan annenin şehir dışına çıkmasına bir engel bulunmamaktadır. Şehir dışına çocuğuyla birlikte baba onayı olmadan çıkabilecektir; ancak mahkemenin kurmuş olduğu kişisel ilişki günlerinde çocuğu babaya teslim etmeli, kişisel ilişki günleri haricinde şehir dışına çıkabilmektedir.

Velayeti Babada Olan Çocuğun Anneye Verilmesi Nasıl Olur?

Velayetin değiştirilmesi davası açan anne, çocuğun bakım ve gözetimini daha iyi yerine getireceğini belirterek velayetin değiştirilmesi davası açabilecektir. Velayet hakkı babada olan çocuğun bakımının ihmal edilmesi, çocuğa fiziksel veya psikolojik şiddet göstermesi halinde dava açma hakkına sahiptir.

Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Anneye Verilmez?

Çocuğa fiziksel veya psikolojik şiddette bulunulması, ebeveynin psikolojik rahatsızlığı olması ve bu rahatsızlığın çocuğu doğrudan etkilemesi, bakım ve gözetiminin ihmal eden ebeveyne velayet hakkı verilmemektedir.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Benzer ilginizi çekebilecek yazılarımız;

İzmir Boşanma Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır?

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır?

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır? | İzmir İcra Avukatı | Av. Dilek Yavuz Uysal

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır?

İhtiyati haciz, para ve parayla ölçülebilen teminat alacaklarına özgü takiplerde alacaklının korunması ve takibin sonuçsuz kalmaması için getirilmiş geçici bir hukuki korumadır.  İcra ve İflas Kanunu’nda düzenleme alanı bulan bu hukuki yol ile borçlunun icra takibini başarısız kılmaya yönelik davranışlarının önüne geçilmesi amaçlanır. İhtiyati hacze ilişkin detaylı yazımıza  buradan ulaşabilirsiniz.

Peki Yatırılan Teminat İadesi Nasıl Geri Alınır?

İhtiyati haciz kararı icraya konulmuş ise, teminatı iade alabilmeniz için bazı şartların varlığı gerekir. Bu şartlar, takibin kesinleşmesi veya ihtiyati haciz talebinizden feragat etmenize göre değişiklik gösterir. 

A- İcra Takibi Borçlular Açısından Kesinleşmiş İse:

Eğer icra takibi hakkında ihtiyati haciz kararı alınan tüm borçlular için kesinleşmişse, ilk olarak icra müdürlüğünden tüm borçlular hakkında takibin kesinleştiğine ilişkin derkenar almanız gerekecektir. Zira mahkeme, teminatın iadesi talebinde icra dairesinin kesinleştirme kararını ve teminatın iadesinin uygun olduğu yönündeki yazıyı dikkate alarak karar verir. 

Mahkeme tarafından , İcra dosyası müdürlükten istenmez. Bu beyanınızı icra müdürlüğünün de onayladığını gösterir derkenar ister. Bu aşamada yapmanız gereken derkenarı önce icra dosyasından onaylatıp mühürletmek, ardından mahkeme dosyasına sunmaktır.

Sırası ile özetleyecek olursak:

  1. İcra dairesinden takibin kesinleştirilmesi talep edilmelidir.
  2. Takibin keşinleştirilmesinden sonra icra dairesinden teminatın iadesi yönünde talepte bulunulmalıdır. 
  3. İcra dairesinden teminatın iadesi yönündeki derkenar alınır.
  4. İhtiyati haciz kararı veren mahkemeye bir dilekçe ile sebebi ile birlikte teminatın iadesi talebi iletilir. Dilekçe ekine icra dairesinin derkenarı eklenir.

B- İhtiyati hacizden feragat edilmiş ise:

Bazı durumlarda borçlulara ulaşmak çok zor olabilir veya fazla zaman alabilir. Bu durumlarda İcra takibini kesinleştirmede sorun yaşıyorsanız veya borçluların adına kayıtlı herhangi bir malvarlığına rastlayamadıysanız ihtiyati haciz kararının pratikte sizin için bir önemi kalmamıştır.  Zira ihtiyaten haczedilerek dosya borcunu karşılar mal varlığı yoksa teminatın boşuna mahkeme veznesinde beklediğini söylemek mümkündür. Bu durumlarda, ihtiyati hacizden feragat ederek de teminatın iadesini talep edebilirsiniz. Ancak bunun için, herhangi bir fiili ya da kaydi haciz uygulanmamış olması gerekir. Borçlulardan biri hakkında takip kesinleşmiş, fiili haciz de tatbik edilmiş ancak diğer borçlu /borçlular için feragat etmek istiyorsanız, derkenarda bu hususu açıkça belirtmeniz uygun olacaktır.

İhtiyati haciz kararının geçerlilik süresi, karar tarihinden itibaren 10 gün olduğundan, avukatsız işlem yapıldığında kararın icraya konulabilmesi için bazen bu 10 günlük sürenin kaçırıldığı durumlar olabilir. Bir başka örnekte de borçlu ile protokol yapılır veya borç tahsil edilir ve ihtiyati hacze gerek kalmayabilir.

Eğer dosyaya teminat yatırılmışsa, ortada derkenar alabileceğiniz bir icra dosyası da doğal olarak bulunmayacağından, bu kez mahkemeye hitaben bir dilekçe ile, karar aslını da eklemek suretiyle, “Karar 10 gün içinde icraya konulmadığından hükümsüz kalmıştır. Karar aslını dilekçemiz ekinde sunuyoruz. Dosyaya yatırılan teminatın tarafımıza iadesini talep ediyoruz” şeklinde hazırlanacak bir dilekçe ile teminatınızı iade almanız mümkündür.

Bu durumda derkenar, iki suret olarak hazırlanacak, bir tanesi karar alınan icra dosyasında bırakılacak, diğeri de imza mühür ve kaşe alındıktan sonra mahkeme kalemine sunulacaktır. Hakim, derkenarın uygun olup olmadığını inceleyecek ve uygunsa, “Teminat iadesi uygundur” yazarak tarih atıp paraflayacaktır. Bu işlemler, uygulamada genelde bir gün sürmektedir. Derkenarı verdikten sonra ertesi gün, dosyada vekaleti olan avukat veya asil, dosyadan teminatı iade alabilir.

Görüldüğü üzere icra işlemleri pek çok usuli bilgi gerektirmektedir. Hukuki süreler açısından takibi önemli olan bu alanda bulunan dosyalarınızı hızlı sonuçlandırmak ve hak kaybına uğramamak adına bir avukat yardımı ile takip etmenizi öneririz.

Konuya ilişkin hukuki bilgi almak için uzman ekibimizle iletişime geçin. 

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Bankaların KEP Adresleri

Bankaların KEP Adresleri

Bankaların KEP Adresleri | İzmir İcra Avukatı

Özellikle icra süreçlerinde İcra İflas Kanunu Madde 89 kapsamında borçlunun bankalar nezdinde bulunan hesapları ile mirasbırakanın malvarlığı araştırma süreçlerinde banka iletişim bilgileri sıklıkla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu süreçlerde bankalara kolaylıkla ulaşılabilmesi adına, bankaların genel müdürlük adresleri, internet siteleri ve KEP adreslerini derledik.

Banka Ticari ÜnvanıGenel Müdürlük Adresiİnternet SitesiKEP Adresi
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş. Hacıbayram Mah. Atatürk Bulvarı No 8 Ulus Altındağ Ankara  http://www.ziraatbank.com.tr ziraatbank@hs01.kep.tr 
Türkiye Halk Bankası A.Ş. Barbaros Mah. Şebboy Sok. No 4/1 Ataşehir İstanbul  http://www.halkbank.com.tr halkbank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Saray Mah. Dr. Adnan Büyükdeniz Cad. No 7/A-B Ümraniye İstanbul  http://www.vakifbank.com.tr vakifbank@hs01.kep.tr 
Akbank T.A.Ş. Sabancı Center 4. Levent İstanbul  http://www.akbank.com akbank@akbank.hs03.kep.tr 
Anadolubank A.Ş. Saray Mah. Toya Sok. No 3 Ümraniye İstanbul  http://www.anadolubank.com.tr anadolubank@hs02.kep.tr  
Fibabanka A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. No 129 Şişli İstanbul  http://www.fibabanka.com.tr fibabanka.resmikurumlar@hs03.kep.tr 
Şekerbank T.A.Ş. Emniyet Evleri Mah. Eski Büyükdere Cad. No 1/1A Kağıthane İstanbul  http://www.sekerbank.com.tr sekerbank.haberlesme@sekerbank.hs03.kep.tr 
Turkish Bank A.Ş. Vali Konağı Cad. No 1 Nişantaşı Şişli İstanbul  http://www.turkishbank.com.tr turkishbank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Türk Ekonomi Bankası A.Ş. Saray Mah. Sokullu Cad. TEB Kampüs C ve D Blok No 7A-7B Ümraniye İstanbul  http://www.teb.com.tr turkekonomibankasi@hs03.kep.tr 
Türkiye İş Bankası A.Ş. İş Kuleleri Levent Beşiktaş İstanbul  http://www.isbank.com.tr isbankasi@hs02.kep.tr 
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Yapı Kredi Plaza D Blok Levent İstanbul  http://www.yapikredi.com.tr yapikredi@yapikredi.hs02.kep.tr  
Adabank A.Ş. Büyükdere Cad. Rumelihan No 40 Kat 2 Mecidiyeköy İstanbul  http://www.adabank.com.tr adabank@hs01.kep.tr 
Birleşik Fon Bankası A.Ş. Büyükdere Cad. No 143 Kat 1-2 Esentepe Şişli İstanbul  http://www.fonbank.com.tr fonbank@hs01.kep.tr 
Alternatifbank A.Ş. Ayazağa Mah. Cendere Cad. No:109M 2D Blok Sarıyer İstanbul  http://www.alternatifbank.com.tr alternatifbank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Arap Türk Bankası A.Ş. Valikonağı Cad. No 10 Nişantaşı İstanbul  http://www.atbank.com.tr atbank@hs03.kep.tr 
Bank of China Turkey A.Ş. Büyükdere Cad. No 209 Tekfen Tower Kat 21 4. Levent İstanbul  http://www.bankofchina.com.tr bankofchina.turkey@hs03.kep.tr 
Burgan Bank A.Ş. Maslak Mah. Eski Büyükdere Cad. No 13 Sarıyer İstanbul  http://www.burgan.com.tr burganbank@hs03.kep.tr 
Citibank A.Ş. Saray Mah. Ömer Faik Atakan Cad. No 3 Yılmaz Plaza Ümraniye İstanbul  http://www.citibank.com.tr citibank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Denizbank A.Ş. Büyükdere Cad. No 141 Esentepe Şişli İstanbul  http://www.denizbank.com denizbank.haberlesme@hs04.kep.tr 
Deutsche Bank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. Tekfen Tower No 209 Kat 17-18 Şişli İstanbul  http://www.db.com.tr db.iletisim@db.hs03.kep.tr 
HSBC Bank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. No 128 Şişli İstanbul  http://www.hsbc.com.tr hsbcbank@hs04.kep.tr 
ICBC Turkey Bank A.Ş. Maslak Mah. Dereboyu/2 Cad. No 13 Sarıyer İstanbul  http://www.icbc.com.tr icbcturkey@hs02.kep.tr 
ING Bank A.Ş. Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No 8 Sarıyer İstanbul  http://www.ing.com.tr ingbank@hs03.kep.tr 
MUFG Bank Turkey A.Ş. Fatih Sultan Mehmet Mah. Poligon Cad. Buyaka 2 Sitesi No 8B C Blok Kat 20-21 Tepeüstü Ümraniye İstanbul  http://www.tu.bk.mufg.jp mufgturkey@hs02.kep.tr 
Odea Bank A.Ş. Büyükdere Cad. Levent 199, No 199 Kat 33-40 Şişli İstanbul  http://www.odeabank.com.tr odeabank.muhaberat@hs04.kep.tr  
QNB Finansbank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. Kristal Kule Binası No 215 Şişli İstanbul  http://www.qnbfinansbank.com qnbfinansbank@hs05.kep.tr 
Rabobank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. Bahar Sok. River Plaza No 13 Kat 7 Ofis No 15-16 Şişli İstanbul  http://www.rabobank.com.tr rabobank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Turkland Bank A.Ş. 19 Mayıs Mah. 19 Mayıs Cad. Şişli Plaza A Blok No 7 Şişli İstanbul  http://www.tbank.com.tr tbank@tbank.hs03.kep.tr  
Türkiye Garanti Bankası A.Ş. Nispetiye Mah. Aytar Cad. No 2 Levent Beşiktaş İstanbul  http://www.garantibbva.com.tr garantibankasi@hs02.kep.tr
Bank Mellat Büyükdere Cad. Binbirçiçek Sok. No 1 1.Levent İstanbul  http://www.mellatbank.com bankmellat@hs03.kep.tr 
Habib Bank Limited Abide-i Hürriyet Cad. Geçit Sok. No 6/A Şişli İstanbul  http://www.hbl.com.tr/ habibbank@hs03.kep.tr  
Intesa Sanpaolo S.p.A. Meltem Sok. No 10 İş Kuleleri Kule 2 Kat 21 Levent Beşiktaş İstanbul  http://www.intesasanpaolo.com.tr intesasanpaolo.istanbul@hs03.kep.tr 
JPMorgan Chase Bank N.A. Büyükdere Cad. No 185 Kanyon Ofis Binası Kat 8 Levent İstanbul  http://www.jpmorgan.com/pages/international/turkey jpmorganchasebank@hs03.kep.tr 
Société Générale (SA) Nispetiye Cad. Akmerkez E-3 Blok Kat 10 Etiler İstanbul  http://www.societegenerale.com.tr societegenerale.ist@hs04.kep.tr 
İller Bankası A.Ş. Kızılırmak Mah. Ufuk Üniversitesi Cad. No 12 Çukurambar Çankaya Ankara  http://www.ilbank.gov.tr illerbankasi@hs01.kep.tr 
Türk Eximbank Saray Mah. Ahmet Tevfik İleri Cad. No 19 Ümraniye İstanbul  http://www.eximbank.gov.tr tikb.eximbank@hs03.kep.tr  
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş. Saray Mahallesi Dr. Adnan Büyükdeniz Cad. No 10 Ümraniye İstanbul  http://www.kalkinma.com.tr kalkinmabankasi@hs02.kep.tr 
Aktif Yatırım Bankası A.Ş. Büyükdere Cad. No 163 Zincirlikuyu Şişli İstanbul  http://www.aktifbank.com.tr aktifbank@hs03.kep.tr 
Diler Yatırım Bankası A.Ş. Tersane Cad. No 96 Diler Han Kat 8 Karaköy İstanbul  http://www.dilerbank.com.tr dilerbank@hs03.kep.tr 
GSD Yatırım Bankası A.Ş. Aydınevler Mah. Kaptan Rıfat Sok. No 3 GSD Binası Küçükyalı Maltepe İstanbul  http://www.gsdbank.com.tr gsdbank@hs03.kep.tr 
İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. Reşitpaşa Mah. Borsa İstanbul Cad. No 4 Sarıyer İstanbul  http://www.takasbank.com.tr takasbank.haberlesme@hs03.kep.tr 
Nurol Yatırım Bankası A.Ş. Büyükdere Cad. Nurol Plaza No 255 Kat 15/1502 Maslak Sarıyer İstanbul  http://www.nurolbank.com.tr nurolbank.muhaberat@nurolbank.hs03.kep.tr 
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. Meclisi Mebusan Cad. No 81 Fındıklı İstanbul  http://www.tskb.com.tr tskb@hs02.kep.tr 
Bank of America Yatırım Bank A.Ş. Büyükdere Cad. No 185 Kanyon Ofisi Bloğu Kat 11 Levent İstanbul  http://www.mlyb.com.tr mlbank@hs01.kep.tr 
BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası A.Ş. Rüzgarlıbahçe Mah. Kumlu Sok. No 3 Kavacık Beykoz İstanbul  http://www.bankpozitif.com.tr bankpozitif.muhaberat@hs03.kep.tr 
Pasha Yatırım Bankası A.Ş. Sultan Selim Mah. Hümeyra Sok. Pasha Plaza No 2/7 Kağıthane İstanbul  http://www.pashabank.com.tr pashabank.tebligat@hs03.kep.tr 
Standard Chartered Yatırım Bankası Türk A.Ş. Büyükdere Cad. Yapı Kredi Plaza, C Blok, Kat 15 Levent İstanbul  http://www.standardchartered.com.tr scbank.eyp@hs04.kep.tr 
Bankaların KEP Adresleri

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Tag Along Nedir?

Tag Along Nedir

Tag Along Nedir? | İzmir Start-up Avukatı

Tag Along Nedir?

“Birlikte Satma Hakkı”

Yasal mevzuat kapsamında düzenlenmemiş olan Tag Along hakkı, uygulamada şirket hissedarları arasında imzalanacak bir sözleşme ile düzenlenmektedir. Şirket hissedarlarının Tag Along haklarından faydalanabilmesi için önceden bir hissedar sözleşmesi (SHA) kapsamında bu hakkın çerçevesi kararlaştırılmalıdır. Şirket ana sözleşmesinden farklı olarak, hissedar sözleşmeleri (SHA) kamuya açık belgeler değil, taraflar arasındaki özel mahiyette sözleşmelerdir. Bu nedenle, şirketin tüm üyeleri için bağlayıcı değildir, sadece hissedarlık sözleşmesine katılan kişiler için bağlayıcıdır.

Tag Along haklarını kullanmanın en temel avantajlarından biri, şirketin satılması durumunda bu düzenlemenin azınlık hissedarlarına (bazen hisse sahibi olan çalışanlar da dahil olmak üzere) bir takım finansal ve yasal koruma sağlamasıdır. Bir satış teklif edildiğinde, azınlık hissedarları genellikle yeterli pazarlık gücüne ve yasal bilgiye sahip değildir. Tag Along düzenlemesi ile azınlık hissedarları çoğunluk hissedarlarına teklif edilen koşullarda hisselerinin satışını gerçekleştirebilme imkânı elde edebilirler. Bu sebeple düzenlenecek bir Tag Along maddesi, azınlık hissedarların şirket paylarını nakde çevirebilme imkanlarının artmasını sağlayacaktır. Çünkü Tag Along ile azınlık hissedarlara çoğunluk tarafından yapılan herhangi bir anlaşmaya katılma ve bir bakıma “geride kalmalarını engelleme” fırsatı verilecektir.

Tag Along düzenlemelerinin bir başka sebebi de, uygulamada sıklıkla şirket hisselerinin çoğuna sahip bir hissedar işletmedeki payını satması durumunda, çoğunluk sahibi hissedarın daha yüksek bir hisseye ve karar verme özgürlüğüne sahip olması sebebi ile “control premium” olarak da adlandırılan hissenin gerçek fiyatından daha yüksek bir fiyata satışının gündeme gelmesidir.

Tag Along düzenlemeleri özet ile azınlık pay sahiplerine yüksek bedelli satış süreçlerine katılma ve çoğunluk pay sahipleri ile üçüncü bir taraf arasındaki herhangi bir satışta söz konusu olan yüksek fiyattan satabilmelerine olanağı tanır.

Tag Along bir yükümlülük olmayıp, bir haktır. Dolayısıyla tag along düzenlemesi kapsamında azınlık pay sahibi bu hakkını kullanmayı seçip seçmeme konusunda, aksine bir düzenleme yok ise, özgürdür.

Tag Along düzenlemesi, esas olarak, bir şirket satışı sırasında azınlık hissedarlarının hisselerinin de dikkate alınmasını sağlamak için kullanılır. Tag Along hakları bazen bir satışın tamamlanmasını da zorlaştırabilir. Tag Along düzenlemelerinin mevcut olduğu kimi şirketlerde, şirketlere gerçekleştirilmesi muhtemel yatırımlar için caydırıcı etki yaratabilmektedir. Zira, kimi yatırımcılar, kendilerine uygun olmayan yükümlülükler getiren bir şirkete yatırım yapmayı çok doğal olarak tercih etmeyecektir.

Etiketleme Hakları ile Sürükleme Hakları Arasındaki Fark Nedir?

Drag Along hakları, esasen Tag Along haklarının tam tersidir. Tag Along hakları, bir satış durumunda azınlık hissedarlarına müzakere hakları verirken, Drag Along hakları, azınlık hissedarlarını, çoğunluk hissedarlar tarafından müzakere edilen herhangi bir anlaşmayı kabul etmeye zorlar.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Ticaret Hukukuna ilişkin diğer ilginizi çekebilecek çalışmalarımız;

İzmir Ticaret Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079