Affectio Societatis Nedir?

Affectio Societatis
Affectio Societatis Nedir?

Affectio Societatis Nedir? | Affectio Societatis Ne Demek | Av. Mustafa Yolcu

Affectio Societatis Nedir?

Latince kökenli, “affectio socialetatis“, birkaç tüzel veya gerçek kişinin tek bir varlıkta birleşmeye yönelik ortak iradesi olarak ifade edilebilir.

Türk Borçlar Kanunu ve öğreti kapsamında ortaklığın oluşması için; kişi, sözleşme, sermaye, ortak amaç ve ortak amaca ulaşmak için eşit ve aktif ortak çaba (Affectio Societatis) unsurlarının bir arada olması gerektiği ifade edilmektedir. Bu kapsamda yasal mevzuatta yer almamasına karşılık öğreti ile birlikte kabul edilen affectio socialetatis şirketlerin kuruluşlarındaki asli unsurlardan biridir. Söz konusu unsur ağırlıklı olarak şahıs şirketlerinde kendisini göstermekte ise de, sermaye şirketlerinde de yansımaları mevcuttur. Buna örnek olarak azından, ortakların, şirketin amacının gerçekleşmesini önleyici veya zorlaştırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü gösterilebilir.

Toparlamak gerekir ise, her şirket ortağının üzerine düşen görevi, bilinçli ve özen dikkat sorumluluklarına uygun biçimde yerine getirmesi ilkesidir. Kanunda gösterilmemiş olsa dahi bu ilke şirketler için olmazsa olmaz unsurlardandır. Şirketin feshi ya da ortağın çıkarılması durumlarında bu ilkenin çiğnenmesi haklı sebep oluşturacaktır. Şirket işlerinde her ortak aktif rol almalıdır. Şirketin amaçlarına aykırı hareket edilmemeli, şirketin gelişmesi ve amacın gerçekleştirilmesi için gerekli özen ve dikkat gösterilmelidir.

İlgili Mahkeme Kararları

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2015/17444 K. 2016/12349

Keza, adi ortaklıkta, ortakların ortaklık işlerini denetlemesi ve yönetmesi söz konusu olur. Denetleme ve yönetme özellikle müşterek amaç uğruna birlikte çaba ( affectio societatis ) ile yakın bağlantı içerisindedir. Oysa, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinde; ödünç verenin, yönetme ve denetleme yetkisi kural olarak bulunmaz.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E.2015/5696 K. 2015/18222

Doktrinde adi şirket –ortaklık-, sözleşmeyle kurulan ve bir müşterek amacın elde edilmesine hizmet eden kişi birliği olarak tanımlanmaktadır (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku. İstanbul 2003. s. 26). Bu tanımlardan adi şirketin –ortaklığın- unsurları; kişi, sözleşme, katılım payı, amaç, affectio societatis (müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çalışmak unsuru) şeklinde belirtilebilir (Barlas, Nami, Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri, İstanbul, 1998 s.13).

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2015/11269 K: 2015/19675

Bundan başka, sonuca katılmalı ödünç ile adi ortaklığı birbirinden ayırmada bazı emareler de söz konusudur. Bunlardan en önemlisi, hukuksal ilişkiye nakti edimi ile katılan kişinin zarara katılıp katılmamasıdır. Şayet, bir zarara katılma söz konusu ise, adi ortaklık, aksi takdirde sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinin varlığından sözedilir. Bilhassa, paranın geri alınması bir ayni veya şahsi teminat ile temin edilmiş ise; sonuca katılmalı, ödünç sözleşmesinin varlığından daha da emin olmak gerekir. Adi ortaklıkta, ortakların ortaklık işlerini denetlemesi ve yönetmesi söz konusu olur. Denetleme ve yönetme özellikle affectio societatis (ortak amaç için çalışma) ile yakın bağlantı içerisindedir. Oysa, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinde; ödünç verenin, yönetme ve denetleme yetkisi kural olarak bulunmaz. Ancak, ödünç verene denetleme yetkisi tanınması, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinin hukuksal yapısına ters düşmez. Bu nedenle, sadece denetleme yetkisi tanınan hallerde, bu yetki sınırı ise sonuca katılmalı, ödünç sözleşmesinin varlığı düşünülebilir. Buna karşılık denetleme yetkisi geniş ise ve özellikle bu yetki yanında yönetim yetkisi de tanınmış ise, bu durumda adi ortaklık lehine bir belirtiden söz edilebilir. Keza, ilişkinin sona ermesinin tabi olduğu rejimde taraflar arasındaki ilişkinin niteliğinin belirlenmesinde önemli olabilir. Özellikle nakit ile katılanın ölümünün ilişkiyi sona erdirmesi, fesih hakkının tanınması ve sair şekillerde kişiliğin ön plana çıkması da adi ortaklığın varlığına delalet eder. (Adi Ortaklık,Doç.Dr.Oruç Hami Şener, Ankara, 2008, sayfa ;122-125 ) Somut olayda, düzenlenen sözleşmede zarara katılma söz konusu olmadığı gibi, ödünç verilen para da verilen bonolar ile temin edilmiştir. Diğer deyiş ile, bu olayda, sonuca katılmalı bir ödünç sözleşmesi söz konusudur. Ayrıca, anılan sözleşmede, adi ortaklığın zorunlu unsuru olan müşterek amaç ve affectio societatis(ortak amaç için çalışma) unsurları da yoktur.

Hukuki uyuşmazlıklarınıza ilişkin detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir