Mobbing Nedir?

Mobbing Nedir?

Mobbing Nedir? | İş Hukuku | İşçi Avukatı | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu

Mobbing nedir? Nasıl ortaya çıkar? Mobbing gören çalışanların hukuken sahip olduğu haklar ve Mobbing ile mücadele yöntemleri nelerdir? Bu konularda bilinçlenmek ve önlem almak adına, yazmış olduğum tezin küçük bir kısmını sizlerle de paylaşıyorum. Ayıracağınız zaman için teşekkür ederim, faydalı olması dileklerimle.

Mobbing Nedir?

Genellikle psikolojik taciz, yıldırma olarak Türkçe’ye çevrilen Mobbing esasında hayatımızın her alanında karşılaşabileceğimiz bir olgudur. Özellikle çalışanların fiziksel ve psikolojik sağlıklarını tehdit eden ve gerek iş gerekse sosyal hayatında olumsuz sonuçlar doğuran bir unsurdur. Bu itibari ile aslında tam anlamıyla İş Hukuku’nda bir düzenleme şeklinde Mobbing olgusuna yer verilmese de, daha sonra detaylı olarak açıklanacak olan manevi tazminat başta olmak üzere bazı hukuki koruma yöntemleri ile bireylerin uzak tutulması hedeflenen bir olgu olduğunu söylemek mümkündür. Zira Mobbing olgusunun yaşattığı psikolojik taciz, gerek kamu gerekse özel sektördeki çalışanları istifa etmeye ve intihara kadar sürükleyen zorbaca davranışlar bütünüdür.

Daha basit anlatımıyla, Mobbing bir veya birkaç kişinin bir diğer kişiye ahlaka, etiğe aykırı yöntemlerle sistematik şekilde uyguladığı psikolojik bir baskıdır diyebiliriz. Mobbing olgusundan bahsedebilmek için uygulanan bu baskı ve psikolojik şiddetin devamlılığı gerekmektedir.

Mobbing ile anlatılmak istenen işyerindeki duygusal taciz, psikolojik şiddet, dışlama, aşağılama, rahatsız etme, çalışma motivasyonunu, özgüvenini kırma ve mutsuz etmeye yönelik eylemlerdir. Mobbing’in ortaya çıkmasına kaynaklık eden pek çok faktör vardır. Bu faktörler ve mücadele yöntemleri daha sonra detaylı olarak izah edilecektir.

Yapılan araştırmalar Mobbing’in nedenlerinin bireysel ya da örgütsel davranışlar şeklinde ortaya çıktığı sonucunu vermektedir. Özellikle günümüzde artan işsizlik oranları, ekonomik krizler nedeniyle firmaların küçülme eğilimleri ve yeni kariyer teorilerinin oluşturduğu firma içi rekabet ortamları, Mobbing davranışlarını önemli oranda arttırmıştır.

Bugün küçük veya büyük pek çok işyerinde bireylerin kendisi gösterme, ön plana çıkarma veya kendi eksikliklerini başkalarının kusurları ile kapatma gibi eğilimlerinin olduğunu görmekteyiz. Özellikle çalışanlar olarak gerek çalıştığımız işyerlerinde, gerekse iş yeri adına yaptığımız tüm işlemlerde bu baskıya maruz kalmaktayız. Zira öyle düşünüyorum ki bu baskının ana sebebi baskıyı kuranların sistem içinde kendi sahip olduğu yeterliliklere sahip başka bireylerin yetişmesi düşüncesini kabullenmek istememesidir.

Daha yalın bir anlatımla; bir iş yerinde belli alanda uzman olmuş A kişisi ve mesleğinde yeni olan bir B kişisini ele alalım. B kişisi kendini geliştirerek mesleki anlamda A kişinin önüne geçip parmakla gösterilen bir çalışan haline gelmişse ; Mobbing olgusunda bu durum A kişisini rahatsız etmektedir. B kişisi, A kişisinin işçisi/stajyeri olarak çalışmakta ise bu psikolojik baskıya maruz kalabilecektir. Zira A kişisinin kendisinde gördüğü yetersizlik sebebi ile Mobbing uygulaması muhtemeldir. İşte vermiş olduğumuz örnekten de anlaşılacağı gibi, Mobbing sadece işçi- işveren arasında olacak diye bir kaide yoktur. Zira Mobbing pek çok sosyal ortamda veya işyerinde bireyler arasında da görülmektedir. Mobbing olgusunda sosyal ortamdan kasıt bireyler arası rekabetten ziyade, iş sebebi ile bireylerin bir araya geldiği ortamlardır.

Bu sosyal ortamlar iş yemekleri, iş yeri dışında kalan fakat yine iş için bir araya gelinen ortamlardır. Daha sonra detaylı olarak izah edileceği üzere Mobbing olgusunda ‘’iş’’ kavramı esas olup, sürekli yıldırma şeklinde kendisini gösteren bu olgu esasında mesleki rekabet kavramının altında yatan psikolojik yıldırma anlamına gelmektedir. Mobbing’in ana sebebi ; kişinin(işçinin) bireysel eksiklikleri değil; Mobbing uygulayan kişinin çıkarlarına bu şekildeki davranışların uygun düşmesidir. Özellikle özel sektörde olmak üzere pek çok işyerinde, gerek işveren tarafından gerekse diğer işçiler tarafından bir grup işçiye Mobbing uygulanmaktadır. Psikolojik taciz olaylarının bazıları ise, bir işyeri/işveren politikası olarak karşımıza çıkabilmektedir. İş sözleşmesinin işveren tarafından feshi halinde ortaya çıkacak maliyetlerden kurtulmak isteyen bazı işverenler, çalışanı psikolojik yönden yıpratarak kendi isteği ile işten ayrılmasını sağlama yolunu tercih edebilmektedir. Bunun altında yatan sebep ise özellikle işverenin kıdem tazminatı ödemeden kaçınması olarak karşımıza çıkmaktadır. En temel örneği ile işte bu yıldırma politikası Mobbing teşkil etmekte olup; özellikle bağımlı çalışan işçiler arasında sıkça kendini göstermektedir. Mobbing giderek yaygınlaşmakta olan bir olgu olup bu olgu hakkında bireyleri bilgilendirme, denetleme ve sorunlar için çözüm yolları oluşturulması ihtiyacı duyulmaya başlanmıştır.

Mobbing Nasıl Ortaya Çıkar?

Mesleki yeterliliğin sorgulanması, kişiye güvenilmediğinin hissettirilmesi veya özgüvenini kaybettirmeye çalışılması, kasten kısa süre içinde bitirilemeyecek görevler verilmesi, kişiden bilmesi gereken mesleki bilgilerin saklanması, kişinin görmezden gelinmesi, belli bir gruptan soyutlanması, yetkilerinin azaltılması gibi durumlar olabilir. Örneğin grup çalışmaları yaparak veya sık sık toplantılar düzenleyerek çalışan bir işyerini ele alalım. Bu işyerinde Mobbing gören X kişisi çalışma arkadaşı olan ve mevkii olarak kendisinden üst kademede görev yapan A kişisinden Mobbing görüyor olsun. Toplantı günü A kişisi, X kişisinden mesleki olarak bilgi sahibi olması gereken bir konuyu gizlemiş olduğunu varsayalım. Bu durumda toplantı esnasında X kişisi , toplantıda tartışılan veya kendisine konu ile ilgili yöneltilen sorulardan haberdar olmayacak, diğer çalışma arkadaşlarının önünde küçük duruma düşecektir. Bu tip problemler her ne kadar günlük işyerinde yaşanan ufak sıkıntılar olarak düşünülse de, bu durum işyerinde mutsuz olan bir bireyin aile hayatına da yansıyacaktır. Bu sebeple ilk olarak X kişisinin farkındalığı Mobbing ile mücadelede ihtiyaç duyulan ilk şeydir.

Özetle ; Mobbing her ne kadar günlük hayatın bir parçası olsa da ; öncelikle bireyin farkındalığı gerekmekte olup kanıksanmamalıdır. Mobbing olgusu hayatın her alanında, her meslek dalında karşımıza çıkabilecek psikolojik bir baskı örneğidir. Her şeyden önce bu olgu, bireyin toplum içerisinde değersiz hissetmesine, kendi öz varlığını ve mesleki yeterliliğini sorgulamasına sebebiyet vermektedir. İş yerinde mutsuz olan ve kendine güvenini yitiren bir bireyin , aile ilişkilerinin de iyi olmasının beklenmesi ise farazi olacaktır.

Mobbing İle Mücadele Nasıl Olur?

Hayatın her alanında mücadele için bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Bir başka anlatımla bir insanın bir durumla mücadele etmesi için o durumun farkına varması, haklarını bilmesi ve sonuçlarını öngörmesi gerekmektedir. Mobbing olgusunda da birey öncelikle uğramış olduğu psikolojik baskının Mobbing’i yani bir psikolojik tacizi oluşturduğunu bilmeli, bunu kanıksayarak iş hayatının bir parçası olarak görmemeli ve bu durumun kişinin Anayasal haklarını ihlal ettiğini, yaşam kalitesini ve çalışma motivasyonunu düşürdüğünü bilmelidir. Özetle öncelikle bireyin farkındalığı gerekmektedir. Toplumun ve bireylerin bu konuda bilinçlenmesi için ise yapılabilecek şeyler seminerler düzenlemek, broşürler dağıtmak olabileceği gibi, en önemlisi ilk olarak kanuni düzenlemeler yolu ile bu durumun önüne geçilmelidir. Bunun dışında Mobbing ile Mücadele Derneği bu konudaki en önemli sivil toplum kuruluşlarının başında gelmektedir.

Mobbing mağduru; somut delil olması ve resmi kayıtlara girmesi açısından ALO 170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim hattını arayarak öncelikle şikayetini dile getirmelidir. Mobbing’in ispatlanması açısından ise eğer kişide mevcut ise strese bağlı fiziksel rahatsızlıklar olarak tanımladığımız psikosomatik hastalıklar konusunda mutlaka rapor almalıdır. Bunun dışında ise; BİMER, CİMER, Etik Kurulu, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ve Kamu Denetleme Kurumu’na da ilgili prosedürleri atlamadan başvuruda bulunarak şikayetini dile getirmelidir. İlaveten Mobbing mağdurları, bir avukat yardımı ile işverene yöneltecekleri dava ile tazminatlarını alma hakkına sahiptirler.

Mobbing’in Etkileri Nelerdir?

Mobbing, insanın mesleki bütünlük ve benlik duygusunu zedeler . Mobbing’e maruz kalan kişi kendine güven duygusunu yitirir, kendisini toplumdan soyutlama yönünde eğilim gösterir. Huzursuzluk, korku, utanç, öfke ve endişe duygularının yoğun olarak yaşanması şeklinde Mobbing olgusu karşımıza çıkacaktır. Mobbing derecelerine ve etkilerine göre sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırmalara aşağıda detaylı olarak yer verilmiştir.

Mobbing’in yaratabileceği bazı etkileri şu şekilde kısaca sıralamak mümkündür : Ağlama, uykusuzluk, depresyon, tansiyon, panik atak, kalp krizine kadar giden sağlık sorunları ve travma sonrası stres bozukluğu yaratabilir, kişinin ailevi ilişkileri başta olmak üzere bireysel ilişkileri zarar görebilir. Görüleceği üzere Mobbing öncelikle kişinin ruhsal ve fiziksel bütünlüğünü zedeler. Daha önce yapılmış ve sınıflandırılmış araştırmalara göre, her ne kadar Mobbing’in etkileri bireysel ve örgütsel olarak sınıflandırılmış olsa da; Mobbing neticesinde bu etkiler dışında toplumsal olarak bazı etkiler ortaya çıkacaktır. Zira duygusal şiddet mağduru olan bir bireyin sağlık giderleri, bireylere ve örgütlere yüklemiş olduğu ekonomik yükün yanı sıra devlete de ekonomik bir yük getirmektedir. Bununla birlikte, duygusal şiddet sonucu mesleki yeterliliğini yitirmiş, duygusal yönden tükenmiş, sağlıksız bireylerin toplum içerisinde faydalı olmasını beklemek işten bile değildir.

Mobbing’e Maruz Kalan Kişilerin Hukuki Hakları Nelerdir?

Çalışanların Mobbing ile bireysel olarak mücadele edebilmeleri için öncelikle haklarını çok iyi bilmeleri ve haklarını aramaktan çekinmemeleri gerekmektedir. Kişinin öncelikle mesleki niteliklerini geliştirerek kendine özgüven yaratması gerekmektedir. Bu anlamda kişinin kendisini ‘kurban’ zihniyetinden kurtarması, kontrollü adımlar atarak, önündeki tüm seçenekleri değerlendirmesi gerekmektedir( Kapıkıran ve Fiyakalı, 2006: 16).Her şeyden önce bir şeye karşı korunabilmek için onu tanımak ve bilmek gerekir. Bu nedenle öncelikle konuya ilişkin Bakanlık ve ilgili kurumlarca yapılan bilinçlendirmeye yönelik faaliyetler arttırılmalı, konuya dikkat çekilmelidir. Mobbing’e maruz kalan çalışanların İş sözleşmesinin haklı nedene dayanarak feshedebilme hakkı vardır.

Belli şartlarda ise Mobbing uygulayan işverenden ayrımcılık tazminatı isteyebilme hakkı doğacaktır. Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu’na göre ise Mobbing mağdurunun manevi tazminat hakkı doğacaktır. Mobbing’e uğrayan işçi, Mobbing uygulayan işvereni veya bir başka işçiyi dava edebilir ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Koşulları söz konusu ise işçi, kötü niyet tazminatı hükümlerine de başvurabilir.

Mobbing’in işçinin kişilik haklarına bir saldırı olduğu ve bu bağlamda işçinin korunması gerektiğinde kuşku yoktur. Bu durumda Mobbing’e maruz kalan işçinin Türk Medeni Kanunu’nun 25’e 1. maddesindeki “koruma davaları” olarak adlandırılan saldırıya son verilmesi davası, saldırının önlenmesi davası ve saldırının tespiti davası yollarına başvurabilirler. Mer-i 4857 sayılı İş Kanunu’nda cinsel taciz eylemi hem işçiye (4857/24) hem işverene (4857/25) haklı nedenle derhal fesih hakkı vermektedir. Buna göre işverenin işçiye cinsel tacizde bulunması ya da işçinin diğer bir işçi ya da işyerine gelen üçüncü kişiler tarafından cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemlerin alınmaması hallerinde işçi süresi belirli olsun veya olmasın iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinin II. bendinin b ve d fıkraları uyarınca haklı nedenle derhal feshedebilecektir. Keza, aynı Kanunun 25. maddesinin II. bendinin c fıkrası uyarınca “ İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması ” halinde işveren cinsel tacizde bulunan işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle tazminatsız olarak feshedebilir. İşçinin, işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması haklı neden için yeterli olup, tacize uğrayan işçinin, tacizci işçi ile aynı işyerinde çalışması şart değildir. ( MOLLAMAHMUTOĞLU, Hamdi, İş Hukuku, s.486.) Kanunlarımızda maalesef henüz Mobbing’i tüm unsurları ile düzenleyen herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

Ancak, bazı unsurları ile ilgili olarak doğrudan veya dolaylı yasal düzenlemeler söz konusudur. Anayasamızda, 4857 sayılı İş Kanunu’nda, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nda ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda Mobbing’e giren eylem ve davranışlarda bulunma durumunda hak ve yükümlülük düzenlemelerinin mevcut olduğu bilinmelidir.

Mobbing’e maruz kalma kadar onun ispatlanması da büyük öneme haizdir. Hukukun her alanında olduğu gibi, Mobbing olarak adlandırılan eylem ve davranışlara maruz kalan işçi ya da işçiler yasal anlamda haklı konuma gelmek istiyorlarsa mağduriyetlerini dile getirmelerinin yanı sıra mümkünse somut belgelerle, bu mümkün değilse tanık beyanlarıyla bu durumu ispat etmelidirler. Aksi taktirde, hukuken haklı konuma gelmeleri zor bir olasılıktır.

İş Hukuku Kapsamında Hazırladığımız Diğer Çalışmalarımız;

İzmir İş Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir