Etiket arşivi: aile hukuku

Boşanma Davalarında Tazminat

Boşanma Davalarında Tazminat

Boşanma Davalarında Tazminat | Aile Hukuku | Boşanma Avukatı | İzmir Avukat | İzmir Kadın Avukat | İzmir Bayan Avukat | Efes Hukuk Bürosu

Av. Dilek Yavuz Uysal

Boşanma Davalarında Tazminat

Medeni kanunun 174/1’nci maddesinde ‘Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.’ hükmü yer almaktadır.

İlgili madde ile boşanma davalarında maddi tazminat talebine ilişkin özel bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile, boşanma sebebiyle ( boşanmanın gerçekleşmesi ile) maddi bir zarara uğrayan/ uğrayacak olan boşanma davasında daha kusurlu olan taraftan (boşanmak istenilen eş daha kusurlu ise) maddi tazminat isteyebilme olanağı tanınmıştır.

Boşanma sonrası talep edilecek maddi tazminat, evlilik birliğini sona erdiren eşlerin boşanmalarından dolayı meydana gelen maddi zararlarını gidermeye yönelik bir tazminat türüdür. Zira boşanma sonrası mal birlikteliği sona erince evliliğin devamı sırasındaki hayat standartları ile mevcut ve beklenen menfaatler boşanma nedeniyle zarara uğramaktadır. Bu sebeple boşanma sonrası talep edilecek maddi tazminatın amacı, evliliğin sona ermesi ile elde edemeyecekleri menfaatler neticesinde eşlerin malvarlığında ortaya çıkacak olan azalmanın karşılanmasıdır. Bu hususta boşanma davalarındaki kusur oranının tespiti yönünde gerekli hukuki nitelendirmelerin yapılması ve doğru delillerin eksiksiz sunulması için boşanma avukatı ile birlikte çalışmak önemlidir.

Boşanma Davalarında Maddi Tazminatın Şartları:

Bahsettiğimiz üzere evlilik birliğinin sona ermesi nedeniyle mevcut ve beklenen menfaatleri zarara uğrayan kişi medeni kanun 174/1 kapsamında maddi tazminat isteminde bulunabilir. İlgili kanun maddesi uyarınca ;

  • Eşlerin boşanmış olması,
  • Boşanmaya yüzünden maddi tazminat isteyen tarafın parasal nitelikteki menfaatlerinin zarara uğramış olması,
  • Maddi tazminat talep edilen eşin daha fazla kusurlu olması,
  • Evliliği sona erdiren boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren en geç 1 yıl içerisinde bu tazminat davasının açılmış olması şartları aranır.

Boşanma Davalarında Maddi Tazminat Nasıl Talep Edilir?

Boşanmaya sonrası maddi bir zarara uğrayan kusursuz yada daha az kusurlu eş tarafından talep edilecek maddi tazminat, boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi, boşanma davasından ayrı bir şekilde de talep edilebilir.

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26’ncı maddesinde; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” ifadesi yer almaktadır. Dava dilekçeniz de boşanmayla birlikte maddi tazminat talep etmemişseniz hakimin talep edilmeyen bir şeye karar vermesi kanuni olarak mümkün değildir. Dolayısıyla maddi tazminat konusunda bir talep yoksa, hakim re’sen bir karar veremez. Yine aynı şekilde dava dilekçesinin içeriğinde ‘30.000,00 TL maddi tazminat istiyorum’ şeklinde bir ifade yer alması durumunda hakim talep edilen 30.000,00 TL den daha yüksek bir miktara karar veremez.

Maddi tazminat talebinin dava dilekçesinde açık ve net olarak belirtilmesi gerekmektedir. Talep edilen miktarının ne kadarının maddi, ne kadarının manevi tazminat olduğu açıklanmalıdır. Dava dilekçesinde ‘30.000,00 TL tazminat istiyorum’ şeklinde bir ifadenin yer alması maddi tazminat talebi için yeterli değildir. Dava dilekçesinden ve beyandan talep edilen miktarın ne kadarını maddi ne kadarının manevi tazminata ilişkin olduğunun tam olarak anlaşılması gerekmektedir. Maalesef uygulamada bireylerin, boşanma avukatına danışmadan arzuhalci veya kendileri tarafından yazılan boşanma dilekçelerinin usul yönünden reddini ve hukuki taleplerinin eksik olması sebebiyle hak kayıpları yaşadıklarını sıkça görmekteyiz.

Boşanma Davalarında Maddi Tazminatın Hesaplanması

Boşanma sırasında veya boşanmadan sonra açılacak maddi tazminat davalarında, tazminat miktarının belirlenmesinde bir çok etken rol almaktadır. Özellikle mevcut ve beklenen menfaatlerin neler olduğu ve bu kapsamda oluşan zararın hesaplanması kolay olmamaktadır. Boşanma sonrası maddi tazminat miktarını belirlenirken her iki tarafın ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin süresi, tarafların boşanmadaki kusur durumları, küçük veya engelli bakıma muhtaç çocuklara bakma yükümlülüğünün bulunması, iş bulma imkânı, boşanma sebebiyle eşin, diğer eşin sosyal güvenlik kuruluşu imkânlarından mahrum kalıp kalmadığı, tarafların tekrar bir evlilik yapıp yapamayacakları, taraflardan birinin diğerine güvenerek öğrenim ve işinden ayrılması, evlilik süresince yaşadıkları hayat standardı ve evlerinin özellikleri gibi birçok unsuru göz önünde bulundurulmaktadır. Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu ya da maddi tazminat talep eden tarafın daha ağır kusurlu olması halinde maddi tazminat talebi reddedilecektir. Kusur tespitinde boşanma avukatından hukuki destek almak bu anlamda çok önemlidir.

Maddi Tazminatın Ödenme Biçimi

Boşanma sonrası maddi tazminata karar veren hakim maddi tazminat ne şekilde ödeneceğini de kararında belirtir. Medeni Kanun 176/1 maddesi Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.’ hükmü yer almaktadır.
Dolaysıyla hakim somut her olayın özelliklerine göre maddi tazminatın bir defada ödenmesine ya da kısım kısım yani irat biçiminde ödenmesine de karar verebilir.

Maddî Tazminat Miktarının Artırılması ve Azaltılması

Hakim tarafından irat şeklinde ödenmesi hükmedilen maddi tazminat miktarı, tarafların maddî durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde artırılmasına karar verilebileceği gibi azaltılmasına da karar verilebilir. Medeni Kanunun 176/4 maddesinde ‘Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.’ hükmü yer almaktadır. Somut olayın özelliklerine göre irat şeklinde ödenmesine karar verilen maddi tazminat miktarı, tarafların maddi durumlarında meydana gelen değişimler kapsamında tarafların talebi ile hakkaniyet ölçüsüne göre tekrardan belirlenebilmektedir.
Bu düzenleme, sadece irat şeklinde yani belirli aralıklarla kısım kısım ödenmesine karar verilen maddi tazminat kararları için geçerlidir. Dolayısıyla toptan bir defada ödenmesine karar verilen maddi tazminat miktarlarının azaltılması veya artırılması mümkün değildir.
 

Maddi Tazminat Miktarının Kaldırılması

Hakim tarafından irat şeklinde ödenmesi hükmedilen maddi tazminat miktarı bazı durum ve hallerde ortadan kaldırılmasına karar verilebilmektedir. Medeni Kanun 176/3 maddesinde ‘İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.’ hükmü yer almaktadır. Yapılan bu düzenleme ile maddî tazminat alacaklısının yeniden evlenmesi, evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi ve taraflardan birinin ölümü hallerinde mahkeme kararı ile irat ödenmesi kararı kaldırılabilecektir.

Boşanma Nedeniyle Maddi Tazminat Davasında Zamanaşımı

Boşanmaya sonrası maddi bir zarara uğrayan kusursuz ya da daha az kusurlu eş tarafından talep edilecek maddi tazminat için bir zamanaşımı süresi vardır. Medeni Kanun 178. Maddesinde; ‘‘Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.”ifadesi yer almaktadır. Dolayısıyla manevi tazminat talebinde olduğu gibi maddi tazminat talebi için evliliği sona erdiren davanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde talepte bulunulması gerekmektedir.

Örneğin boşanma davası 01.01.2021 tarihinde kesinleşmişse bahse konu maddi tazminat davasının da 01.01.2022 tarihine kadar açılması gerekir.

İzmir Boşanma Avukatı
📞 Bizimle İletisime Geçin

Benzer ilginizi çekebilecek yazılarımız;

İzmir Boşanma Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Zina Nedir? Türk Ceza Kanunu ve Medeni Kanun Kapsamında Zina Suçu

Zina Suçu | Zina Nedir? | Aile Hukuku | Boşanma Avukatı | Av. Dilek Yavuz Uysal

Zina Nedir?

Zina, meşru olmayan; bir diğer ifadeyle evlilik dışı girilen cinsel ilişki anlamına gelir.

(ESKİ) 765 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 440. maddesi şöyledir: “Madde 440- Zina eden karı hakkında altı aydan Uç seneye kadar hapis cezası tertip olunur. Karının evli olduğunu bilerek bu fiilde ortak olan kimse hakkında da aynı ceza hükmolunur.” Sekli ile eski Türk Ceza Kanununda suç olarak düzenlenmiş olup günümüzde suç; KADIN ve ERKEK için boşanma sebebidir.

Zina, 2004 yılına kadar Türk Ceza Kanunu’nda kadınlarla erkekler için eşitlik ilkesini ciddi derecede ihlal edecek bir düzenleme olarak karşımıza çıkıyor. Erkeklerin bir kereliğine bir kadınla ilişkiye girmesi suç sayılmıyor; ancak altı ay kadar süreyle herkesin kendilerini evli sanacağı şekilde başka bir kadınla yaşıyorsa o zaman erkek için zina suçu sayılıyordu. Kadınların ise evine akşamüstü bir erkek ziyarete gelse bile bu zina kabul ediliyordu.

Günümüzde ise zina suç olmayıp boşanma davasında ağır kusur sebebidir. Kısaca söyleyecek olursak; boşanma davasında kusurlu taraf velayet, nafaka, tazminat gibi pek çok haktan mahrum kalır. Bu şekliyle aldatılan eş (hem kadın- hem de erkek) boşanma davasında karşı taraftan maddi ve manevi olarak ciddi anlamda tazminat alma hakkına sahiptir. 

Görüldüğü üzere zinanın suç olarak kabul edildiği eski kanun döneminde özellikle kadınlar için aleyhe düzenlemeler içeren, ayrımcılık sebebi olan, ve maalesef pek çok kez de kötüye kullanılan bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktaydı. günümüzde ise Türk ceza kanunundan suç olmaktan çıkarılmış olup hem kadın hem de erkek bireylerin medeni kanun karşısında haklarını gözeten bir uygulama şekline gelmiştir.

Bu sebeple, -zina suç olsun – idam gelsin gibi taleplerde ve söylemlerde bulunmadan önce; aslında o kanunların nasıl düzenlendiğini ve en önemlisi nasıl uygulandığını araştırıp görmekte fayda var. Biz hassasiyetimizin çocuk istismarlarında olması gerektiğini düşünüyoruz. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz, yorumlarda buluşalım. 

….toplanan delillerden, davacı kadının dayandığı ve davalı erkek tarafından inkar edilmeyen, erkeğin başka kadınla birlikte, banyoda yarı çıplak vaziyette çekildiği ve samimi durumda oldukları anlaşılan fotoğrafının bulunduğu ve tanık beyanından erkeğin başka kadının yanında yaklaşık 10 gün süreyle kaldığı anlaşılmaktadır. Bölge adliye mahkemesince davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun sabit olduğu kabul edilmiş ise de; erkeğin başka kadınla uygunsuz fotoğrafının olması ve başka kadınla birlikte yaşaması, cinsel ilişkinin güçlü karineyle yaşandığına ve dolayısıyla zinanın varlığına delalet eder. Bu durumda erkeğin zinası ispatlanmış olup Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina (TMK m. 161) hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekir

YARGITAY 2. HUKUK DAİRES E. 2019/4012 K. 2019/12142

Davacı-karşı davalı ( koca )’nın; birden fazla kadınla cinsel ilişkide bulunduğu, bu kadınlarla yatlarda ve barlarda sık sık birlikte olduğu; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu hususlar sabit kabul edilmiştir. Gerçekleşen bu eylemler “zina” niteliğindedir.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2014/1592 K. 2014/17457

Konuya ilişkin detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz!

Benzer ilginizi çekebilecek yazılarımız;

İzmir Boşanma Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079