Etiket arşivi: Boşanma

Boşanma Davasında Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

boşanma davasında çocuk kime verilir
Boşanma Davasında Çocuk Kime Verilir

Boşanma Davasında Çocuğun Velayeti Kime Verilir? | Boşanma Davasında Çocuk Kime Verilir | İzmir Boşanma Avukatı

Velayete İlişkin Sık Sorulan Sorular

Türk hukuku yerleşmiş uygulamada 0-3 yaşa kadar çocuğun anne şevkatine muhtaç olduğu düşünülerek velayet anneye verilmektedir. Ancak bu bir zorunluluk değildir. Annenin hasta olması , çocuğu ihmal edecek olması, haysiyetsiz hayat sürmesi vb. durumların varlığı halinde çocuk, küçük de olsa babaya verilebilmektedir. Toplanan deliller ve alınacak uzman raporları doğrultusunda velayete ilişkin karar verecek olan kişi davayı yürüten hakimdir.

3-6 yaş grubunda olan çocuklar için ise, çocuğun anneye bağımlılığının azılmasından dolayı bu yaş grubunda çocuklar için gerekli şartlar sağlanırsa velayeti babaya verilebilecektir.

6-18 yaş grubunda olan çocuklar gerekli olgunluğa sahipse mahkeme tarafından uzman pedegog eşliğinde dinlenmek kaydı ile ve gerekli şartlar sağlandığında anneye de babaya da verilebilmektedir.

Velayet konusunda en önemli husus; çocuğun üstün yararıdır. Çocuk maddi manevi kimin yanında daha iyi şartlara sahip olacaksa velayeti ona verilir. Çocuğun üstün menfaati derken genellikle küçük ve bakıma muhtaç çocuklarda çocuğun bedensel ve sosyal gelişimi, ahlakı, eğitimi, üstün menfaati gözetilerek gerekirse uzman bir pedagog görüşü alınarak çocuğun velayet durumu düzenlenir.

Boşanma davasında velayet hususunda temel ilke “Çocuğun Yüksek Yararı” İlkesidir. Bu itibarla çocuğun kimin yanında kalacağı hususu çocuğun üstün yararına bakılarak değerlendirilir.

Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Babaya Verilir?

Mahkemeler küçük yaştaki çocukların anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu ve daha iyi bakımının yapılacağı düşüncesiyle çocuğun velayetini anneye verme yönelimindedir. 

Ancak anne yanında kalmak çocuğun bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliğini tehlikeye sokuyorsa bu durumda çocuğun velayeti babaya verilecektir.  

Örneğin, anne çocuğun bakımını yapmıyor, ilgi göstermiyor, sorumluluklarını yerine getirmiyorsa, çocuk aç kalıyorsa, tek başına bırakılıyorsa, çocuğun anne yanında kalması çocuğun psikolojisini tehdit edici nitelikte ise çocuğun velayeti babaya verecektir. Bir başka ihtimal olarak, anne çocuğun velayetini istemiyorsa, bu takdirde de çocuğun velayeti babaya verilecektir. 

Velayet Davasında Pedagog Raporu Örneği Nasıldır? Eve Ne Zaman Gelir?

Çocuğun velayetine ilişkin mahkemece alınan Sosyal İnceleme Raporu (SİR) ile müşterek çocuğun anne ve babası ile Pedagog aracılığı ile görüşülerek sorular sorulur. Velayete ilişkin görüş bildirilip hazırlanan raporda pedagog, mahkemeye sunulan beyan ve iddiaları özetleyecek velayet talebinde bulunan anne ve baba ile görüşmesini detaylı belirtecek, çocuk ile görüşmüşse çocukla gerçekleştirdiği sohbetini de ekleyerek son olarak velayet hakkının kimde kalması gerektiğine dair beyanda bulunacaktır. Pedagog tarafların yerleşim yerindeki adliyede taraflarla görüşür. İstisnai durumlarda ise eve gelmektedir. Görüşme öncesi tarafları arayarak gün ve saat belirlenir.

Velayeti Annede Olan Çocuğun Babada Kalması Suç mudur?

Velayet annede ise baba yalnızca mahkeme tarafından belirlenen kişisel ilişki günlerinde çocuğu teslim alabilecektir. Ancak bu günler haricinde çocuğu zorla alması ya da teslim edileceği vakit teslim etmemesi halinde ise çocuğun alıkonulması suçunu işlemiş olacaktır.

Velayeti Annede Olan Çocuğun Babanın Onayı Olmaksızın Şehir Dışına Çıkışı Suç mudur?

Velayet hakkını alan annenin şehir dışına çıkmasına bir engel bulunmamaktadır. Şehir dışına çocuğuyla birlikte baba onayı olmadan çıkabilecektir; ancak mahkemenin kurmuş olduğu kişisel ilişki günlerinde çocuğu babaya teslim etmeli, kişisel ilişki günleri haricinde şehir dışına çıkabilmektedir.

Velayeti Babada Olan Çocuğun Anneye Verilmesi Nasıl Olur?

Velayetin değiştirilmesi davası açan anne, çocuğun bakım ve gözetimini daha iyi yerine getireceğini belirterek velayetin değiştirilmesi davası açabilecektir. Velayet hakkı babada olan çocuğun bakımının ihmal edilmesi, çocuğa fiziksel veya psikolojik şiddet göstermesi halinde dava açma hakkına sahiptir.

Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Anneye Verilmez?

Çocuğa fiziksel veya psikolojik şiddette bulunulması, ebeveynin psikolojik rahatsızlığı olması ve bu rahatsızlığın çocuğu doğrudan etkilemesi, bakım ve gözetiminin ihmal eden ebeveyne velayet hakkı verilmemektedir.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Benzer ilginizi çekebilecek yazılarımız;

İzmir Boşanma Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Çekişmeli Boşanma Davası Sıkça Sorulan Sorular

Çekişmeli Boşanma Davası

Çekişmeli Boşanma Davası | İzmir Boşanma Avukatı | İzmir Hukuk Bürosu

1-Eşim boşanmak istemiyor bu durumda ne olur?

Eşinizin boşanmayı istemiyor olması, boşanamayacağınız anlamına gelmez. Zira hiç kimse istemediği biri ile evli kalmaya zorlanamaz. Taraflardan birinin açacağı davada boşanma sebebini ispat etmesi yeterlidir. Ayrıca eşiniz boşanmayı istiyor olsa bile reşit olmayan müşterek çocukların velayeti, iştirak ve yoksulluk nafakası, boşanma hukukundan doğan maddi ve tazminat gibi konularda uyuşmazlık içerisindeyseniz açacağınız dava çekişmeli boşanma davası olacaktır.

2- Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer?

Bu konuda kesin bir süre söylemek zordur. Zira bir davanın görülme süresini etkileyen çok sayıda değişken vardır. Mahkemenin iş yükü, tebligat durumu, tarafların iddia ve talepleri ve bu iddia ve taleplerin araştırılmasına yönelik olarak yapılabilecek keşif, bilirkişi incelemesi gibi yargılama işlemleri, dinlenecek tanık sayısı, adli tatil, salgın hastalıklara (COVID -19) ilişkin idari makamlarca alınabilecek önlemler, mahkemeye ilişkin özel durumlar, taraf ve taraf vekillerine ilişkin özel durumlar duruşma tarihlerini etkileyebilir. Bununla birlikte bir ön inceleme duruşması, iki veya üç tahkikat duruşması olmak üzere davanın 3-4 oturumda da sonuçlanması mümkündür. Müşterek çocuk söz konusu ise velayete ilişkin SİR (sosyal inceleme raporu) alınması bile bir süreçtir.

3- Çekişmeli boşanma davasında verilen karara karşı istinaf ve temyiz kanun yoluna başvuru süresi nedir?

Mahkemelerin kesin olarak karar verdikleri sınırlı sayıdaki hüküm dışında, kararların büyük bir kısmında istinaf kanun yolu açıktır. Boşanma davalarında da, tarafların aile mahkemesi kararını hem istinaf hem de temyiz mahkemesine götürme hakkı bulunmaktadır. İstinaf incelemesinin sonuçlanma süresi  bölge adliye mahkemelerinin iş yüküne göre değişmektedir. Bölge adliye mahkemesinde boşanma davalarının incelenme süresinin yaklaşık bir yıl kadar sürebildiğini söyleyebiliriz. Yargıtay temyiz incelemesi ise genellikle bir yıldan kısa bir sürede sonuçlanmaktadır.   

4-Eşimin adına kayıtlı bir evimiz/ arabamız var. Çekişmeli boşanma davasında bunların paylaşılmasını da talep edebilir miyim?

Bunun için ayrı bir dava açmanız gerekmektedir. Eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesinden doğan katılma alacağı, katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağına yönelik talepler boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren on yıl (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 17.04.2013 tarih 2013/8-375 Esas 2013/520 Karar sayılı ilamı)
içerisinde yine aile mahkemesinde açılacak ayrı bir davada görülürler. Boşanma davası sonuçlanmadan bu türden bir dava açmış olsanız bile mahkeme bekletici mesele yaparak boşanma dava dosyasının sonuçlanmasını bekleyecektir.
 

5- Evleneli bir yıl dolmadı. Yine de çekişmeli boşanma davası açabilir miyim?

Anlaşmalı boşanma davasından farklı olarak çekişmeli boşanma davası açabilmek için evlilikte geçirilmiş herhangi bir süre şartı yoktur. Açabilirsiniz.

Anlaşmalı boşanmalar için de sıkça Sorulan bir soruya bu soru içerisinde cevaplayalım. Bilindiği üzere, anlaşmalı boşanma protokolü ile boşanabilmek için kanunen bir yıllık evlilik şartı getirilmiştir. fakat bu, kişilerin uzun süren boşanma davası süreci yaşayacakları anlamına gelmez. Zira, henüz evlilik süresi bir yılı dolmamış kişiler çekişmeli boşanma davası açtıktan sonra tarafların her ikisinin de boşanmak istemesi ile birlikte açılan davadan sonra protokol verilerek sürecin kısaltılması ve boşanmanın derhal gerçekleşmesi mümkün hale gelir.
 

6- Çekişmeli boşanma davasında avukat tutmak gerekli midir?

Bu soruya üniversite yıllarında öğrendiğimiz bir cümle ile cevap vermek isteriz. “Dava usulden kazanılır veya kaybedilir.” Bu şu demektir: Bir boşanma davası açarken her ne kadar eşimle şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanmak istiyorum gibi genel bir cümle yazarak olayları anlatıp boşanma davası açmış olsanız bile; boşanma davaları genel ve özel sebepler olmak üzere kanunda birçok başlık altında sayılmaktadır.

Avukatların boşanma davalarındaki görevi, yaşamış olduğunuz hukuki problemin hangi kanun maddesi kapsamına girdiği ve hangi delillerle ispat edilebileceği yönündeki bilgi ve deneyimidir. Örnek vermek gerekirse size karşı açılan bir boşanma davasına sadece cevap dilekçesi yazıp vermek ciddi hak kayıplarına sebebiyet verir. Burada yapılması gereken, iddialarınız ve delilleriniz farklı ise karşı dava açmaktır. Bir başka örnekte de eşinden boşanmak isteyen kişi kendisine nafaka bağlanmasını istiyorsa bu nafakanın öncelikle tedbir nafakası olarak bağlanmasını talep etmeli; boşanma davası sonuçlanınca da yoksulluk nafakası olarak devam etmesini istemelidir. Oysa kişiler açtığı boşanma davalarında bu hususları, hukuki bilgileri olmadığı için eksik taleple sunmaktadır.

Bunun gibi çok basit usul hataları uygulamada sıkça görülmektedir ve maalesef boşanma davalarının büyük oranda kaybedilmesine sebebiyet verir. Bu itibarla en basit örneği ile nasıl ki saçımızı kendimiz kesmiyorsak bütün hayatımızı etkileyecek hukuki bir süreçte de uzman bir avukattan destek alınması elzemdir.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Benzer ilginizi çekebilecek yazılarımız;

İzmir Boşanma Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Boşanma Davaları Ne Kadar Sürer?

Boşanma Davaları Ne Kadar Sürer?

Boşanma Davası Nasıl Sonuçlanır? 

Boşanma davaları anlaşmalı ve çekişmeli olmak üzere iki türlü gerçekleşir.

Anlaşmalı Boşanma Davaları Ne Kadar Sürer?

Tek celsede sonuçlanan anlaşmalı boşanma davalarında,  Adalet Bakanlığının belirlediği sonuçlanma süresi toplamda 40 gündür. Boşanma kararının nüfus kayıtlarına geçme süresi ise 7 gündür. Anlaşmalı boşanma davası için başvuran taraflara mümkün olan en kısa sürede mahkeme günü tayin edilir. Bu süre, mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişeceği için kesin olarak belirlenemese de uygulamada genellikle bir hafta içerisinde duruşma günü tayin edilir. Deprem, sel, yangın, pandemi gibi mücbir sebepler bu sürenin uzamasında etkili olabilir zira bazı durumlarda mahkemeler çalışmaya ara vermek durumunda kalabilirler. 

Duruşma günü tayin edilerek boşanma protokolünü mahkeme huzurunda da kabul eden taraflar için aynı gün içerisinde boşanma kararı verilir. Fakat bu karar, tarafların boşandığı anlamına değil; mahkemenin boşanma taleplerini onayladığı anlamına gelmektedir. Zira bir mahkeme kararının kesinleşmesi için kanunda aranan usul şartları vardır. Peki süreç nasıl ilerler?  Mahkeme tarafından verilen boşanma kararında “ istinaf yolu açık olmak üzere…. “ şeklinde hüküm kurulur. Protokole itirazı olan taraf bu kararı istinaf edebilir. Bazı durumlarda da her ne kadar taraflar anlaşmalı boşanma talebi ile başvuru yapmış olsa da boşanmaktan vazgeçebilmektedir. Bu durumda da yine karar istinaf edilir. Her halükarda, verilen boşanma kararını taraflar yasal süre içerisinde istinaf etmezse karar kesinleşir. Bir başka kesinleşme şekli de tarafların istinaf kanun yolu başvuru haklarından feragat etmeleridir. Bunun anlamı ise, tarafların verilen mahkeme kararına bir itirazı olmadığı; kararın kesinleşmesini istediğidir. Yasal süre içerisinde istinaf edilmeyen veya istinaf haklarından feragat eden taraflar mahkemenin vermiş olduğu gerekçeli kararın yazılması ve mahkemeye bildirmiş oldukları adreslerine bu kararın tebliğ edilmesi ile boşanmış sayılırlar. Fakat her ne kadar boşanma gerçekleşmiş olsa da resmiyette nüfus müdürlüğüne bildirilmekle taraflar resmen boşanır. Bu ise, mahkemenin gerekçeli kararını yazması ve nüfus müdürlüğüne kararını bildirmesi ile gerçekleşir. 

Çekişmeli Boşanma Davaları Ne Kadar Sürer?

Çekişmeli boşanma davalarında ise belli bir süre söylemek mümkün değildir. Zira tarafların dinletmek istedikleri tanık sayıları, tanıkların duruşma gününde hazır edilmesi veya edilememesi, bilirkişi incelemesinin yapılmasının gerekip gerekmemesi, müşterek çocuk varsa ve müşterek çocuğun velayetinin istenmesi durumunda sosyal inceleme raporunun alınıp alınmaması gerektiği gibi pek çok husus davayı süre anlamında uzatacak ve kısaltacak etkilere sahiptir. Örneğin, taraflardan biri dört tanık dinletmek istiyor ve tanıkları belirlenen duruşma gününde hazır edemiyorsa mahkeme bir sonraki celse de dinlenemeyen tanıkların dinlenmesine karar verir sırf bir Tanığın dinlenmesi için bile bir duruşma günü tayin edilir bu sebeple çekişmeli boşanma davaları kısa sürede sonuçlanan davalar değildir. Bu sebeple her olayın mevcut sebeplerine ve delillerine göre süre değişiklik gösterir fakat her halükarda yukarıda bahsettiğimiz gibi yerel mahkeme kararı ile taraflar boşalmış sayılmaz bu kararın kesinleşmesi, tarafların istinaf haklarından feragat etmesiyle veya taraflardan biri istinaf kanun yoluna başvurmuşsa kanun yollarının tüketilmesi ile gerçekleşir. 

Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü – Adli İstatistikler 2021

Yine 2021 yılına ilişkin istatistiklerde aile mahkemelerinde açılan bir boşanma davasının ortalama 196 gün sürdüğü görülmektedir. Burada anlaşmalı boşanma davalarının daha hızlı sürmekte olması sebebi ile ortalamanın aşağıya çekildiğini söylemek hatalı olmaz.

Hukuki uyuşmazlıklarınıza yönelik uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Benzer ilginizi çekebilecek yazılarımız;

İzmir Boşanma Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Boşanma Davalarında Yetkili Mahkeme, Boşanma Davası Nerede Açılmalı?

Boşanma Davalarında Yetkili Mahkeme | Boşanma Davası Nerede Açılmalı? | Aile Hukuku | Boşanma Davası | Boşanma Avukatı | Bayan Avukat | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu | Efes Hukuk Bürosu

Boşanma Davası Açmaya Yetkili Taraflar

Boşanma davasında davayı açan taraf, davalı taraf genellikle boşanma sebeplerinin ortaya çıkması sebebi ile mağdur olan taraf olup; davalı taraf ise bu boşanma sebeplerine sebebiyet veren eş olarak belirtilebilir.

Boşanma davasını açma hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı kabul edilen bir haktır. Bu hakkı kullanma ehliyetine, evlilik birliği söz konusu olan eşler sahiptir.

Boşanma Davalarında Görevli Mahkeme

Boşanma davası açılırken belirlenmesi gereken öncelikli husus hangi mahkemenin görevli olduğu olup; Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yargılama Usullerine Dair Kanun kapsamında Türk Medeni Kanunu’nun boşanma süreçlerinin de düzenlenmiş olduğu Aile Hukuku’ndan doğan uyuşmazlıklarda Aile Mahkemeleri görevli kılınmıştır. Dolayısıyla açacak olduğunuz bir boşanma davasının yetkili aile mahkemelerine yazılması gerekmektedir.

Aile mahkemelerinin görevleri

Madde 4– Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler: 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 3.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler,(2) 20.5.1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi, Kanunlarla verilen diğer görevler.

Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yargılama Usullerine Dair Kanun

Boşanma Davalarında Yetkili Mahkeme

Boşanma davası açılırken belirlenmesi gereken önemli hususlardan bir tanesi de davanın açılacak olduğu yer mahkemesinin belirlenmesi olup; Türk Medeni Kanunu kapsamında eşlerden birinin yerleşim yeri veya son altı aydı birlikte oturulan konutun bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir.

II. Yetki
Madde 168– Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Türk Medeni Kanun

Tarafların Yurtdışında İkamet Etmeleri Durumunda Yetkili Mahkeme

Açılacak davada seçilecek mahkemenin bulunduğu il olarak ikamet edilen il seçilse de tarafların yurt dışında bulunması halinde davalar İstanbul, Ankara ve İzmir’de açılabilmektedir.

Türklerin kişi hâllerine ilişkin davalar
MADDE 41 –
(1) Türk vatandaşlarının kişi hâllerine ilişkin davaları, yabancı ülke mahkemelerinde açılmadığı veya açılamadığı takdirde Türkiye’de yer itibariyle yetkili mahkemede, bulunmaması hâlinde ilgilinin sâkin olduğu yer, Türkiye’de sâkin değilse Türkiye’deki son yerleşim yeri mahkemesinde, o da bulunmadığı takdirde Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde görülür

Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun

Benzer ilginizi çekebilecek yazılarımız;

İzmir Boşanma Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Boşanma Davalarında Tazminat

Boşanma Davalarında Tazminat | Aile Hukuku | Boşanma Avukatı | İzmir Avukat | İzmir Kadın Avukat | İzmir Bayan Avukat | Efes Hukuk Bürosu

Av. Dilek Yavuz Uysal

Boşanma Davalarında Tazminat

Medeni kanunun 174/1’nci maddesinde ‘Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.’ hükmü yer almaktadır.

İlgili madde ile boşanma davalarında maddi tazminat talebine ilişkin özel bir düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile, boşanma sebebiyle ( boşanmanın gerçekleşmesi ile) maddi bir zarara uğrayan/ uğrayacak olan boşanma davasında daha kusurlu olan taraftan (boşanmak istenilen eş daha kusurlu ise) maddi tazminat isteyebilme olanağı tanınmıştır.

Boşanma sonrası talep edilecek maddi tazminat, evlilik birliğini sona erdiren eşlerin boşanmalarından dolayı meydana gelen maddi zararlarını gidermeye yönelik bir tazminat türüdür. Zira boşanma sonrası mal birlikteliği sona erince evliliğin devamı sırasındaki hayat standartları ile mevcut ve beklenen menfaatler boşanma nedeniyle zarara uğramaktadır. Bu sebeple boşanma sonrası talep edilecek maddi tazminatın amacı, evliliğin sona ermesi ile elde edemeyecekleri menfaatler neticesinde eşlerin malvarlığında ortaya çıkacak olan azalmanın karşılanmasıdır. Bu hususta boşanma davalarındaki kusur oranının tespiti yönünde gerekli hukuki nitelendirmelerin yapılması ve doğru delillerin eksiksiz sunulması için boşanma avukatı ile birlikte çalışmak önemlidir.

Boşanma Davalarında Maddi Tazminatın Şartları:

Bahsettiğimiz üzere evlilik birliğinin sona ermesi nedeniyle mevcut ve beklenen menfaatleri zarara uğrayan kişi medeni kanun 174/1 kapsamında maddi tazminat isteminde bulunabilir. İlgili kanun maddesi uyarınca ;

  • Eşlerin boşanmış olması,
  • Boşanmaya yüzünden maddi tazminat isteyen tarafın parasal nitelikteki menfaatlerinin zarara uğramış olması,
  • Maddi tazminat talep edilen eşin daha fazla kusurlu olması,
  • Evliliği sona erdiren boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren en geç 1 yıl içerisinde bu tazminat davasının açılmış olması şartları aranır.

Boşanma Davalarında Maddi Tazminat Nasıl Talep Edilir?

Boşanmaya sonrası maddi bir zarara uğrayan kusursuz yada daha az kusurlu eş tarafından talep edilecek maddi tazminat, boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi, boşanma davasından ayrı bir şekilde de talep edilebilir.

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26’ncı maddesinde; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” ifadesi yer almaktadır. Dava dilekçeniz de boşanmayla birlikte maddi tazminat talep etmemişseniz hakimin talep edilmeyen bir şeye karar vermesi kanuni olarak mümkün değildir. Dolayısıyla maddi tazminat konusunda bir talep yoksa, hakim re’sen bir karar veremez. Yine aynı şekilde dava dilekçesinin içeriğinde ‘30.000,00 TL maddi tazminat istiyorum’ şeklinde bir ifade yer alması durumunda hakim talep edilen 30.000,00 TL den daha yüksek bir miktara karar veremez.

Maddi tazminat talebinin dava dilekçesinde açık ve net olarak belirtilmesi gerekmektedir. Talep edilen miktarının ne kadarının maddi, ne kadarının manevi tazminat olduğu açıklanmalıdır. Dava dilekçesinde ‘30.000,00 TL tazminat istiyorum’ şeklinde bir ifadenin yer alması maddi tazminat talebi için yeterli değildir. Dava dilekçesinden ve beyandan talep edilen miktarın ne kadarını maddi ne kadarının manevi tazminata ilişkin olduğunun tam olarak anlaşılması gerekmektedir. Maalesef uygulamada bireylerin, boşanma avukatına danışmadan arzuhalci veya kendileri tarafından yazılan boşanma dilekçelerinin usul yönünden reddini ve hukuki taleplerinin eksik olması sebebiyle hak kayıpları yaşadıklarını sıkça görmekteyiz.

Boşanma Davalarında Maddi Tazminatın Hesaplanması

Boşanma sırasında veya boşanmadan sonra açılacak maddi tazminat davalarında, tazminat miktarının belirlenmesinde bir çok etken rol almaktadır. Özellikle mevcut ve beklenen menfaatlerin neler olduğu ve bu kapsamda oluşan zararın hesaplanması kolay olmamaktadır. Boşanma sonrası maddi tazminat miktarını belirlenirken her iki tarafın ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin süresi, tarafların boşanmadaki kusur durumları, küçük veya engelli bakıma muhtaç çocuklara bakma yükümlülüğünün bulunması, iş bulma imkânı, boşanma sebebiyle eşin, diğer eşin sosyal güvenlik kuruluşu imkânlarından mahrum kalıp kalmadığı, tarafların tekrar bir evlilik yapıp yapamayacakları, taraflardan birinin diğerine güvenerek öğrenim ve işinden ayrılması, evlilik süresince yaşadıkları hayat standardı ve evlerinin özellikleri gibi birçok unsuru göz önünde bulundurulmaktadır. Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu ya da maddi tazminat talep eden tarafın daha ağır kusurlu olması halinde maddi tazminat talebi reddedilecektir. Kusur tespitinde boşanma avukatından hukuki destek almak bu anlamda çok önemlidir.

Maddi Tazminatın Ödenme Biçimi

Boşanma sonrası maddi tazminata karar veren hakim maddi tazminat ne şekilde ödeneceğini de kararında belirtir. Medeni Kanun 176/1 maddesi Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.’ hükmü yer almaktadır.
Dolaysıyla hakim somut her olayın özelliklerine göre maddi tazminatın bir defada ödenmesine ya da kısım kısım yani irat biçiminde ödenmesine de karar verebilir.

Maddî Tazminat Miktarının Artırılması ve Azaltılması

Hakim tarafından irat şeklinde ödenmesi hükmedilen maddi tazminat miktarı, tarafların maddî durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde artırılmasına karar verilebileceği gibi azaltılmasına da karar verilebilir. Medeni Kanunun 176/4 maddesinde ‘Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.’ hükmü yer almaktadır. Somut olayın özelliklerine göre irat şeklinde ödenmesine karar verilen maddi tazminat miktarı, tarafların maddi durumlarında meydana gelen değişimler kapsamında tarafların talebi ile hakkaniyet ölçüsüne göre tekrardan belirlenebilmektedir.
Bu düzenleme, sadece irat şeklinde yani belirli aralıklarla kısım kısım ödenmesine karar verilen maddi tazminat kararları için geçerlidir. Dolayısıyla toptan bir defada ödenmesine karar verilen maddi tazminat miktarlarının azaltılması veya artırılması mümkün değildir.
 

Maddi Tazminat Miktarının Kaldırılması

Hakim tarafından irat şeklinde ödenmesi hükmedilen maddi tazminat miktarı bazı durum ve hallerde ortadan kaldırılmasına karar verilebilmektedir. Medeni Kanun 176/3 maddesinde ‘İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.’ hükmü yer almaktadır. Yapılan bu düzenleme ile maddî tazminat alacaklısının yeniden evlenmesi, evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi ve taraflardan birinin ölümü hallerinde mahkeme kararı ile irat ödenmesi kararı kaldırılabilecektir.

Boşanma Nedeniyle Maddi Tazminat Davasında Zamanaşımı

Boşanmaya sonrası maddi bir zarara uğrayan kusursuz ya da daha az kusurlu eş tarafından talep edilecek maddi tazminat için bir zamanaşımı süresi vardır. Medeni Kanun 178. Maddesinde; ‘‘Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.”ifadesi yer almaktadır. Dolayısıyla manevi tazminat talebinde olduğu gibi maddi tazminat talebi için evliliği sona erdiren davanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde talepte bulunulması gerekmektedir.

Örneğin boşanma davası 01.01.2021 tarihinde kesinleşmişse bahse konu maddi tazminat davasının da 01.01.2022 tarihine kadar açılması gerekir.

İzmir Boşanma Avukatı
📞 Bizimle İletisime Geçin

Benzer ilginizi çekebilecek yazılarımız;

İzmir Boşanma Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Zina Nedir? Türk Ceza Kanunu ve Medeni Kanun Kapsamında Zina Suçu

Zina Suçu | Zina Nedir? | Aile Hukuku | Boşanma Avukatı | Av. Dilek Yavuz Uysal

Zina Nedir?

Zina, meşru olmayan; bir diğer ifadeyle evlilik dışı girilen cinsel ilişki anlamına gelir.

(ESKİ) 765 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 440. maddesi şöyledir: “Madde 440- Zina eden karı hakkında altı aydan Uç seneye kadar hapis cezası tertip olunur. Karının evli olduğunu bilerek bu fiilde ortak olan kimse hakkında da aynı ceza hükmolunur.” Sekli ile eski Türk Ceza Kanununda suç olarak düzenlenmiş olup günümüzde suç; KADIN ve ERKEK için boşanma sebebidir.

Zina, 2004 yılına kadar Türk Ceza Kanunu’nda kadınlarla erkekler için eşitlik ilkesini ciddi derecede ihlal edecek bir düzenleme olarak karşımıza çıkıyor. Erkeklerin bir kereliğine bir kadınla ilişkiye girmesi suç sayılmıyor; ancak altı ay kadar süreyle herkesin kendilerini evli sanacağı şekilde başka bir kadınla yaşıyorsa o zaman erkek için zina suçu sayılıyordu. Kadınların ise evine akşamüstü bir erkek ziyarete gelse bile bu zina kabul ediliyordu.

Günümüzde ise zina suç olmayıp boşanma davasında ağır kusur sebebidir. Kısaca söyleyecek olursak; boşanma davasında kusurlu taraf velayet, nafaka, tazminat gibi pek çok haktan mahrum kalır. Bu şekliyle aldatılan eş (hem kadın- hem de erkek) boşanma davasında karşı taraftan maddi ve manevi olarak ciddi anlamda tazminat alma hakkına sahiptir. 

Görüldüğü üzere zinanın suç olarak kabul edildiği eski kanun döneminde özellikle kadınlar için aleyhe düzenlemeler içeren, ayrımcılık sebebi olan, ve maalesef pek çok kez de kötüye kullanılan bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktaydı. günümüzde ise Türk ceza kanunundan suç olmaktan çıkarılmış olup hem kadın hem de erkek bireylerin medeni kanun karşısında haklarını gözeten bir uygulama şekline gelmiştir.

Bu sebeple, -zina suç olsun – idam gelsin gibi taleplerde ve söylemlerde bulunmadan önce; aslında o kanunların nasıl düzenlendiğini ve en önemlisi nasıl uygulandığını araştırıp görmekte fayda var. Biz hassasiyetimizin çocuk istismarlarında olması gerektiğini düşünüyoruz. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz, yorumlarda buluşalım. 

….toplanan delillerden, davacı kadının dayandığı ve davalı erkek tarafından inkar edilmeyen, erkeğin başka kadınla birlikte, banyoda yarı çıplak vaziyette çekildiği ve samimi durumda oldukları anlaşılan fotoğrafının bulunduğu ve tanık beyanından erkeğin başka kadının yanında yaklaşık 10 gün süreyle kaldığı anlaşılmaktadır. Bölge adliye mahkemesince davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun sabit olduğu kabul edilmiş ise de; erkeğin başka kadınla uygunsuz fotoğrafının olması ve başka kadınla birlikte yaşaması, cinsel ilişkinin güçlü karineyle yaşandığına ve dolayısıyla zinanın varlığına delalet eder. Bu durumda erkeğin zinası ispatlanmış olup Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina (TMK m. 161) hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekir

YARGITAY 2. HUKUK DAİRES E. 2019/4012 K. 2019/12142

Davacı-karşı davalı ( koca )’nın; birden fazla kadınla cinsel ilişkide bulunduğu, bu kadınlarla yatlarda ve barlarda sık sık birlikte olduğu; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu hususlar sabit kabul edilmiştir. Gerçekleşen bu eylemler “zina” niteliğindedir.

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2014/1592 K. 2014/17457

Konuya ilişkin detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz!

Benzer ilginizi çekebilecek yazılarımız;

İzmir Boşanma Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Boşanma İçin Gereken Evraklar

Boşanma İçin Gereken Evraklar | Boşanma Avukatı | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu

Boşanmaya karar vermeniz durumunda yetkili ve görevli mahkemeye başvuruda bulunularak boşanma talebinizin iletilmesi gerekmektedir. Bu sürecin başlatılabilmesi için de bir takım belgeleri beraberinizde götürmeniz gerekmektedir. Boşanma için gereken evraklar nelerdir inceleyelim.

Boşanma Davası Açmak İçin Gerekli Belgeler

  1. Dava Dilekçesi
  2. Nüfus Belgesi veya Pasaport
  3. Avukat ile Gidilecek İse Vekaletname
  4. Dava Dilekçesinde Belirtilen Boşanma Davasına İlişkin Bilgi ve Belgeler (Söz konusu belgeler somut olaya göre farklılık gösterecek olup; dava dilekçesinde değinilen konulara ilişkin ilgili belgelerin eklenmesi gerekmektedir.) Bu belgelere kimi örnekler vermek gerekir ise;
    • Anlaşmalı Olarak Boşanılıyor ise Anlaşmalı Boşanma Protokolü
    • Tarafların sunduğu tanıkların listesi
    • Mahkemeye sunulan delillerin listesi
    • Kredi kartı hesap özetleri
    • Telefon operatörlerinden anılan arama dökümleri
    • Varsa darp raporu
    • Telefon mesajları
    • Karakol ifade kayıtları
    • Sosyal medya paylaşımları

Boşanma Davası Dilekçesi İçeriği

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 119 kapsamında dava dilekçesinde aşağıdaki hususların bulunması zorunludur.

  • a) Mahkemenin adı.
  • b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.
  • c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
  • ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
  • d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.
  • e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.
  • f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
  • g) Dayanılan hukuki sebepler.
  • ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.
  • h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.

Boşanma Davasında Yetkili Mahkeme

Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Türk Medeni Kanunu Madde 168

Konuya ilişkin detaylı bilgi almak veya aile hukukundan doğan hukuki uyuşmazlıklarınıza ilişkin olarak İletişim sayfası üzerinde bize ulaşabilirsiniz.

Benzer ilginizi çekebilecek yazılarımız;

İzmir Boşanma Avukatı

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079