Kategori arşivi: İcra İflas Hukuku

İlamlı İcra Nedir?

İlamlı İcra Takibi Nedir?
İlamlı İcra Nedir?

İlamlı İcra Nedir? | İlamlı İcra Takibi Nedir? | İcra Avukatı | İzmir İcra Avukatı

İlamlı İcra Nedir?

Eğer elinizde herhangi bir Hukuk Mahkemesi tarafından lehinize verilmiş ve para borcunu içeren bir mahkeme kararı varsa, bu kararın verilmesinden sonra, karşı tarafın bu borcu rızası ile ödemeyeceğini düşünüyorsanız; bu mahkeme kararı (ilam) ile icra takibi başlatarak almanız gereken parayı icra yoluyla alabilirsiniz. Yalnızca para borcu değil; bir işin yapılması, bir eşyanın veyahut da bir çocuğun dahi teslimi bu tür icra takibine konu edilebilecektir.

Mahkeme kararının icraya konu olması için kesinleşmesine gerek yoktur. ( İstisnai durumlarda keşinleşme gerekmekle beraber detaylarına aşağıda değinilecektir. )Mahkeme tarafından nafaka gibi belli dönemlerde ödenmesi gereken borçlar oluştuğu takdirde, mahkeme kararı vermesinden itibaren her döneme ilişkin olarak icra takibi yapılabilecektir.

Mahkemenin bizzat kendi inisiyatifiyle verdiği kararlar haricinde, mahkeme huzurunda yapılan sulh, kabul ve feragatler ile kayıtsız ve şartsız para borcu içeren noter senetleri de ilamlı icraya dayanak olabilmektedir.

İcra Emrinin İçeriği

Borçluya ilâmın konusuna göre; taşınır teslimi ile taşınmaz tahliye ve teslimine ilişkin icra emri için İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği ekinde yer alan örnek 2, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin icra emri için örnek 3, bir işin yapılmasına veya yapılmamasına irtifak hakkının veya gemi üzerindeki intifa hakkının kaldırılmasına ilişkin ilâmların yerine getirilmesi hakkında icra emri için örnek 4, para borcuna veya teminat verilmesine ilişkin icra emri için örnek 5 gönderilir.

İcra emri, icrası istenen ilâmın konusuna göre değişen uyarılar içerir. İcra emrinin içeriğinde yer alması gereken ana kayıtlar İİK 24’te sayılmıştır. Özel kayıtlar ise yasanın ilgili hükümlerinde ayrıca gösterilmiştir.

24’üncü maddeye göre icra emri; alacaklı ve borçlunun ve varsa temsilcilerinin adlarını ve soyadlarını, yerleşim yerlerini, hükmü veren mahkemenin adını, hükmolunan şeyi, ilâmın tarih ve numarasını, emrin gereğinin yedi gün içerisinde yerine getirilmesini, bu yapılmadığı takdirde icra mahkemesinden, istinaf veya temyiz merciinden veya yargılamanın yenilenmesi istemini incelemekte olan mahkemeden icranın geri bırakılması (tehir-i icra) konusunda bir karar getirilmesi, yoksa cebrî icraya devam olunacağı uyarılarını içerir.

İlamlı İcra Takibinin Konusu

İlamlı icra takibinin konusu para alacağı, menkul teslimi, gayrimenkullerin tahliyesi, çocuk teslimi çocuk ile şahsi münasebet-görüştürme gibi konulardır.

İlâm Niteliğindeki Belgeler

İcra hukukunda ilâma eşdeğer sayılan belgeler İİK 38’de, İlam Mahiyetini Haiz Belgeler yan başlığı altında toplanmıştır. Bunlar; mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, mahkeme huzurunda

yapılan kabuller, para borcu ikrarını içeren noterlikçe düzenlenen senetler, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ve icra dairesindeki kefaletler, noter senedi ve mahkeme kararlarıdır.

İlamlı icra takibini başlatabilmek için kararın kesinleşmesi gerekmese de bu kuralın bazı istisnaları vardır :

  • Taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin ilamlar,
  • Aile ve kişiler hukukuna ilişkin ilamlar,
  • Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmamasına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla ilgili ayni haklara ilişkin ilamlar,
  • Menfi tespit davaları ve tazminat ilamları,
  • Sayıştay ilamları,
  • Ayrıca yabancı mahkeme kararlarının tenfizi hakkındaki kararlar temyiz edilirse icra durur.

Yetki, İtiraz, Zamanaşımı

İlamlı icra takiplerinde yetki sorunu yoktur. Alacaklı istediği icra dairesinden takibi başlatabilir. Borçlu yetkiye itiraz gibi hukuki savunmalarda bulunamaz. Yerleşim yerini değiştiren alacaklı, dosyanın bulunduğu yerleşim yerindeki icra müdürlüğüne havalesini isteyebilir.

İlamlı icra takibinde, borç mahkeme kararı ile belirlendiği için, borca itiraz mümkün değildir. Öte yandan borçlunun diğer itirazları ile ilgili icra mahkemelerinde dava açma hakkı her zaman saklıdır. Dava açabileceği hususlar; Zamanaşımı, İfa, Temyizdir. İlamlı icra takiplerinde zamanaşımı 10 yıldır. 10 yıl süreyle hiçbir işlem yapılmayan icra dosyaları kendiliğinden düşer.

İtiraz süresi (icranın geri bırakılmasını isteme süresi)

İtiraz süresi, itfa, imhal veya zamanaşımının icra emrinin tebliğinden önceki veya sonraki dönemde gerçekleşmiş olmasına göre, ikiye ayrılır :

1- Yedi gün içerisinde itiraz

Borçlu, icra emrinin tebliğinden önceki dönemde borcun itfa edilmiş veya ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olduğu iddiasında ise, (icra emrinin kendisine tebliğinden itibaren) yedi gün içinde, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir; yani yedi gün içinde icra emrine itiraz edebilir (m.33,1)

İcranın Geri Bırakılması

Borçlu, yedi gün içinde icranın geri bırakılmasını istemez (icra emrine itiraz etmez) ise, ilâmlı icra takibi kesinleşir ve borcu ödemek zorunda kalır .

Yedi günlük itiraz süresi içinde icra emrine itiraz etmemiş (icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını istememiş) olan borçlunun, yedi gün geçtikten sonra yaptığı itiraz geçersizdir. Yani, bu halde de ilâmlı icra takibi kesinleşir. Bu nedenle, icra mahkemesi (yedi gün geçtikten sonra yapılan) itirazın süre aşımından dolayı reddine karar verir. Borçlu, kusuru olmaksızın bir engel (mazeret) nedeniyle yedi gün içinde icra emrine itiraz edememişse, (engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde) icra mahkemesine gecikmiş itirazda bulunabilir.

İcranın Geri Bırakılmasını İsteme Süreci

İtfa, imhal veya zamanaşımı olgularının ileri sürülmesi, bunların icra emrinin tebliğinden önce ve sonra ortaya çıkmasına göre ayrı usullere tabidir.

İlâm konusu borç, ilâmın verildiği tarihten sonra ancak takipten önce itfa veya imhal olunmuş veya zamanaşımına uğramışsa, icranın geri bırakılmasını isteyen borçlu, icra emrinin tebellüğünden itibaren yedi gün içinde icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmek zorundadır. Bu süre geçtikten sonra icra emrinin tebliğinden önceki nedenleri ileri sürerek icranın geri bırakılmasını isteyemez, dolayısıyla borcu ödemek zorunda kalır.

Borçlu, icra mahkemesine süresinde başvuruda bulunmuşsa icra mahkemesi bu talebi İİK 33’te sınırlı sebepler çerçevesinde inceler ve yine bu maddede sayılı belgelerin varlığı hâlinde icranın geri bırakılmasına karar verir. Aksi takdirde borçlunun itirazını iptal eder.

İcranın geri bırakılmasına karar verilebilmesi için talebin usulüne uygun olması gerekir. Bu bağlamda, dilekçede icranın geri bırakılmasının hangi sebeple istendiği belirtilmelidir. Borçlu, ilâmdan sonra fakat icra emrinin tebliğinden önce gerçekleşen itfa veya imhal olgusunu ancak yasada sınırlı olarak sayılan belgelerle kanıtlayabilir. Bu belgeler, yetkili mercilerce re’sen düzenlenmiş veya usulüne göre onaylanmış yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetlerdir. [İİK 33/1]. İcra mahkemesi bunlar dışındaki belgelere dayanarak icranın geri bırakılmasına karar veremez.

Yasa koyucu, icranın geri bırakılmasına dayanak belgeleri bu şekilde sınırlayarak itfa veya imhal olgusunun tartışılmasını önlemeyi amaçlamıştır. Zira icra mahkemesinin alacaklının inkâr ettiği adî bir senet üzerindeki imzayı inceleme yetkisi yoktur ve imzanın tartışılması, ilâmlı icranın hukukî yapısıyla bağdaşmaz.

Talebin dayanağı zamanaşımı ise, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi için ilâmla ilgili son işlem üzerinden on yıl geçtiğinin görülmesi gerekli ve yeterlidir. [İİK 39/1]. Bunun kanıtlanması için itfa veya imhal olgusundaki gibi belgelere gerek duyulmaz. Zamanaşımı, icraya konulan ilâmdan anlaşılabilir. Bundan borcun zamanaşımına uğradığı anlaşılıyorsa alacaklı, zamanaşımının kesildiğini ya da durduğunu resmî bir belge ile kendisi ispat etmelidir.

2- Süresiz İtiraz

Borçlu, icra emrinin tebliğinden sonraki bir dönemde, borcun itfa edilmiş veya ertelenmiş (imhal edilmiş) veya zamanaşımına uğramış olduğu iddiasında ise, her zaman, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir ; yani her zaman icra emrine itiraz edebilir (m.33,II) .

Bu halde, ilâmlı icra takibinin son bulmasına (konusu para olan ilâmların icrasında paraların paylaştırılmasına) kadar, icra emrine itiraz edilebilir (icranın geri bırakılması istenebilir). Çünkü, ondan sonra icra takibi son bulmaktadır. İlâmlı takibin son bulmasından sonra, borçlu ancak bir istirdat davası açabilir.

İlamlı İcra Takibine Şikayet Dilekçesi Örneği

………………….İCRA HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİNE

……………… İCRA MÜDÜRLÜĞÜ Dosya Esas: /…

ŞİKÂYET EDEN

(BORÇLU) :

Adres

VEKİLİ : Avukat Adı ve Soyadı

Adres

KARŞI TARAF

(ALACAKLI) : Adı ve Soyadı

VEKİLİ : Dava vekili Adı ve Soyadı

Adres

DAVA KONUSU : İcra emrinin iptali

TEBLİĞ TARİHİ : …/…/2021

ŞİKÂYET NEDENLERİ :

1- …………… İcra Müdürlüğünün yukarıda esas numarası belirtilen icra takibi dosyası ile müvekkil kurum hakkında başlatılan ilamlı icra takibi kapsamında …/…/20… tarihinde tarafımıza tebliğ edilen icra emri ilama, usul ve yasaya açıkça aykırı düzenlenmiştir

2- Öncelikle düzenlenen icra emrinde alacaklı ve vekilinin vergi kimlik numarası bulunmamaktadır. Ekte sunulan Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin 14.11.2005 tarih, 2005/018595 Esas ve 2005/022021 Karar sayılı kararı, bu hususun tek başına icra emri iptali sebebi olduğunu açıkça göstermektedir

3- Takibe konu ilamda alacaklı sadece lehine hükmedilen vekâlet ücretini talep hakkına sahip iken, ilama aykırı olarak kaynağı belli olmayan ek taleplerde bulunmuştur Yukarıda belirttiğimiz usul ve yasaya açık aykırılıklar nedeniyle icra emrinin iptalini talep etme zorunluluğu doğmuştur

DELİLLER : ………….. İcra Müdürlüğünün dosyası ve her tür delil

HUKUKİ NEDENLER : İİK md 71 ve ilgili mevzuat

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen nedenlerle, şikâyetin kabulüne icra emrinin iptaline yargılama harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla vekâleten talep ederim

…/…/20…

Şikâyet Eden

Vekili

Avukat Adı ve Soyadı

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Cebri İcra Nedir?

Cebri İcra Nedir?

Cebri İcra Nedir? | Cebi İcra Ne Demektir | İcra Avukatı | Av. Dilek Yavuz Uysal

Cebri İcra Nedir?

Cebri icra nedir? Cebri icra basit bir anlatımla zorla yerine getirme demektir. Borcu olan bir kişinin borcunu ödememesi ve mahkeme tarafından belirlenmiş hükme uymaması sonucunda, devlet tarafından borcun zorla alınması işlemi anlamına gelmektedir. Cebri icrayı yerine getirme yetkisi yalnızca devlete aittir. Hukuk devleti ilkelerine göre cebri icra görev yetkisi devlete aittir. Cebri icra işlemi, devletin yetkili kurumları icra daireleri aracılığı ile icra memurları tarafından yapılır.

cebir, -bri 

(I)isim, eskimiş, Arapça cebr

Zor, zorlayış.

İcra Türleri Nelerdir?

İflas hukukuna göre cebri ve külli olmak üzere iki tür icra vardır.

Bu türler cebri icra ve külli icradır.

  • Cebri İcra: Borcu birden fazla kişiye olan bir borçlunun borcunu ödememesi durumunda, alacaklılardan bir tanesinin hukuki yol ile borçlunun söz konusu mallarının satışından yalnızca alacaklının ödeme almasına icra takibi denmektedir. Bu tip icrada, kişinin borcu kadar mal varlığına el konulmaktadır.
  • Külli icra: Yalnızca bir alacaklının hukuka başvurmasına rağmen, diğer her alacaklının haciz sonrasındaki satıştan ödeme almasına külli takip denir. Bu tip icrada borçlu kişinin tüm mal varlığına el konulmaktadır.

Birden fazla alacaklıya karşı borcu olan bir borçlunun borcunu ödememesi sonucunda, alacaklılardan birinin hukuki yola başvurması ile borçlunun hacze konu olan mallarının satışından sadece takipte bulunan alacaklının ödeme almasına ise cüzi takip adı verilir. Cüzi takipte her bir alacaklının borcunu tahsili için ayrı ayrı takipte bulunması gerekir.

Borçlunun borcunu icra takibi ile belirtilen sürelerde ödememesi halinde takibin hukuku bir sonucu olarak cebri ya da külli olmak üzere icra işlemleri başlatılır. Cüzi icrada borçlunun mallarının bir kısmından, borcu nispetinde haciz gerçekleştirilirken, külli icra yani iflasta borçlunun tüm malvarlığına el koyulur. Cebri icra hukuki olarak herkese karşı uygulanabilir. Külli icra ise sadece tacirler için geçerlidir. Tacir olmayanlar için külli icra talebinde bulunulamaz. Külli icra takibinin ve davasının sonucunda borçlunun malvarlığından tüm alacaklılar faydalanır. Borcun tahsili için tüm alacaklıların ayrı ayrı dava açmasına gerek yoktur.

Cebri İcra Nedir & Nasıl Yapılır?

Cebri İcra; borcunu ödemeyen kişinin devlet gücü ile zorla yerine getirmeye mecbur edilmesi olarak karşımıza çıkar. Mahkeme ilamının veya bir idari kararın yetkili organlarca yerine getirilmesi; borçlunun alacaklıya karşı yapmak veya ödemekle yükümlü bulunduğu bir şeyi adli bir kuruluş aracılığı ile yerine getirmesine verilen isimdir.

Halk arasında “icralık oldum” ya da “eve icradan kağıt geldi” gibi şekillerde ifade edilmesi durumunda ise kavram olarak cebri icra ile eş anlamlı olarak karşımıza çıkar. Cebri icra, başlatılan icra sürecinde borçlunun yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda, devletin otoritesi ile (asli ve yardımcı icra teşkilatı organları ile) bunu zorla yerine getirmeye mecbur edilmesidir. Cebri kelimesinin sözlük açıklaması, “zor kullanarak yaptırılan”, “zorlama” olarak ifade edilir.

Hangi Mal Varlıklarına Cebri İcra Yapılır?

Kural olarak çoğu mal varlığının haczi kabil yani mümkündür. İlgili kanun maddesince belirtilmiş mallar ve haklar haricinde her nevi değer taşıyan mal haciz edilebilir. Bunlardan en ilginç gelebilecekleri ise kişinin kolundaki saat, altın vb. değerli maden olan künye, takı, mücevherat, kişinin kilitli kasası ve içindeki değerli evrak (çek senet gibi), tarladaki mahsul, kişinin cep telefonu, bir markanın isim hakkı, bir evin güneş enerjisi, büyük küçükbaş hayvanlar, maddi değer taşıyan diğer hayvanlar gibi örneği bulunan ve çoğaltmak mümkün olan hacizler vardır, mümkündür.

Cebri icra yapılırken borçlunun temel yaşam eşyalarına dokunulmaz ve maaşının tamamı da alınmaz. Bunun yerine maaşının ¼’ü ve taşınmaz malları ile araçlarına el konulur. Bunlar satılarak alacaklı kişinin borcu tahsil edilir. Ayrıca bu süreçte yapılan masraflar da yine buradan tahsil edilir.

Maaş Haczi Nasıl Uygulanır?

Kesinleşen icra takibinden sonra maaş haczinin yapılabilmesi için alacaklı veya alacaklı vekili tarafından ilgili icra müdürlüğünden borçlu kişinin SGK kaydı sorgulatılmalıdır. Bu SGK kaydı sonucu borçlunun çalışıp çalışmadığı ve çalışıyorsa nerede çalıştığı ve iş yeri adresi öğrenilir. Daha sonra çalışan kişinin iş yerine yine icra müdürlüğü tarafından maaş haczi müzekkeresi gönderilir ve borçlu kişinin maaşından kesinti yapılıp işverence icra dairesine ödemesi istenir. İşverenin bu müzekkereye uymaması suç oluşturur ve savcılık nezdinde hakkında suç duyurusunda bulunulabilir.

Maaş haczi kanunun ön gördüğü üzere en fazla maaşın dörtte biri haczedilebilmektedir. Kişinin net maaşından (ele geçen) bulunan Aile Yardımı, Asgari Geçim İndirimi ve Çocuk parası düşüldükten sonra kalan kısma 1/4 oranında kesinti yapılır

Hangi Mal Varlıkları Haczedilemez ?

Öncelikle genel olarak haciz aşamasının işleyişinden bahsedecek olursak ödeme emrinin kesinleşmesinden sonra icra takibine kendiliğinden devam edilmez, alacaklının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde haciz isteme hakkını kullanması gerekir ve bu hakkın kullanılmasından itibaren 3 gün içerisinde icra dairesi hacze başlamalıdır. Borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile alacak ve haklarından alacaklının alacağına yetecek kadarına haciz koyulur. Haczedilen malların kıymet takdiri yapılıp haciz tutanağına geçirilir. Haczedilebilen hiç bir mal bulunmadığı tespit edilir ve bu tespit tutanağa geçirilirse, bu durumda artık haciz tutanağı kesin aciz belgesi niteliğinde olacaktır.

Şunu da açıkça belirtmek gerekir ki alacaklıya tanınan haciz hakkı borçluya ait malvarlığının tamamının haczedilebileceği anlamına gelmemektedir. Borçlunun temel yaşantısını minimum da olsa devam ettirebileceği şartları sağlayan unsurlar haczedilemez. Buradaki temel amaç borçluyu topluma muhtaç bir hale getirmemek, onun ekonomik varlığını asgari sınırlar içerisinde de olsa korumaktır.

İlgili maddelerinde hangi malların haciz edilemeyeceği açıkca belirtmiştir. Bunun dışında kalan ve maddi değer arz eden her nevi mal haciz edilebilir.

Bunun yanında, kişinin zorunlu kullanım eşyaları haciz edilemez. Bunu biraz açacak olursak kişinin hayatını idame ettirebilmesi için gereken eşyalardır. Örneğin Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimleri için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ile taşıtları ve diğer teferruat ve tarım aletleri haczedilemez. Diğer mesleklerde, borçlunun sanat ve mesleği için gerekli olan alet ve edevatı ile kitaplarının haczedilmesi söz konusu değildir. Arabacı, kayıkçı, hamal gibi kişilerin geçimlerini sağlayan taşıtlar da haczedilemez. Fakat bu kişilerin ürettiği ve para eden eşyaların ise haczi mümkündür.

Yani mutfaktaki beyaz eşyalar bunlardan değildir, haciz edilebilir. Hatta genellikle evlerden yapılan hacizlerde başlıca mallar bu beyaz eşyalardır. Keza bunun dışında evlerden koltuk takımı, TV, müzik setleri, uydu alıcı, DVD Player, halı, elektrik süpürgesi gibi ekonomik değer sahibi tüm malların haciz edilmesi de mümkündür.

Aşağıdaki şeyler haczolunamaz:

Yapılan son değişikliklerle beraber haczedilemeyen malları şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Devlet tarafından devredilmesi yasaklanmış hak ve alacaklar: aileye ait konut, yaşlılık aylığı, yetim maaşı vb.
  • Borçlunun elbiseleri, iş kıyafetleri, yatak takımları,
  • Evin geçimini sürdürmek için gerekli olan çamaşır makinesi, buz dolabı, bulaşık makinesi, küçük mutfak aletleri, mutfak malzemeleri. (Beyaz eşyanın birden fazla olması durumunda ise fazla olan kısım haczedilebilmektedir.)
  • Borçlu kişinin mesleğini yapması için gerekli olan kıyafet, alet, ekipmanlar..
  • Borçlu çiftçi ise kendisi ve ailesinin geçimini sağlayan arazi, hayvanlar, iş makineleri, ziraat aletleri,
  • Ailenin geçimini sağlayan hayvan, yem ve barınaklar,
  • Borçlunun yiyecek ve yakacakları, çiftçi ise tohumu,
  • Askeriye ve zabıtadan malulen emekli olanların maaşları,
  • SGK emekli aylıkları,
  • Doğum yardımı ödeneği ve ölüm yardımı ödeneği,
  • İşsizlik maaşı,
  • Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından verilen burs, kredi ve yardımlar,
  • Bireysel emeklilik sistemindeki birikimler,

Bu mallar dışında kalan neredeyse tüm mallar haczedilebilmektedir. Lüks şeklinde sayılabilen, kişinin hayatını devam ettirebilmesi için gerekli ve şart olmayan malları olmazsa da olur denilebilen mallar haczedilebilecektir.

Cebri İcra Ödenmezse Ne Olur?

Hakkınızda açılan icra dosyasının kesinleşmesi durumunda, icra borcu ödenmez ise ilgili icra dairesi tarafından malvarlığınıza haciz konularak icra dosyası kapsamındaki borçlarınızın tahsili amacı ile satışı gerçekleştirilecektir.

Mahkeme Kararları

“Limited Şirketler Meslek Sahibi Olarak Kabul Edilemezler. Meslek İçin Lüzumlu Eşyadan Bahsedilemez.”

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/9292 E.,  2018/5253 K.

Somut olayda şikayetçi olan borçlunun gerçek kişi değil, tüzel kişiliğe haiz bir limited şirket olduğu, yaptığı işin kişisel çalışmasını ve faaliyetini ön plana çıkartamayacağı, dolayısıyla borçlu şirketin, gerçek kişi gibi bir meslek sahibi olamayacağı gibi, yine gerçek kişilerin sahip olabileceği şekilde meslek ve sanatı için lüzumlu olan eşyasından da bahsedilemeyeceği açık olup, İİK. 82/4. maddesinde bahse konu haczedilemezlik şikayet hakkından borçlu şirketin yararlanması mümkün değildir.

“Borçlunun Çiftçi Olup Olmadığı Araştırılmalı, Geçinebileceği Miktar Belirlenmelidir.”

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi  E. 2016/8363 K. 2017/1714

Somut olayda mahkemece borçlunun çiftçilik mesleğini icra edip etmediği, bakmakla yükümlü bulunduğu aile fertleri ve bunların gelir durumları araştırılmamış, yıllık geçinebileceği miktar belirlenmemiştir. Haczedilmezlik şikayetine konu arazilerin tarım amaçlı kullanılıp kullanılmadığı, eğer tarım amaçlı kullanılıyorsa taşınmazdan elde edilecek gelir ile borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit edilmemiştir.

O halde mahkemece, zirai bilirkişi ve kadastro bilirkişisinin de katılımıyla keşif yapılarak detaylı bilirkişi raporu düzenlettirilip, borçlunun ziraatle meşgul olup olmadığı ilgili kurumlardan araştırılıp, çiftçilik mesleğini icra ettiği tespit edildiği takdirde, yıllık geçinebileceği miktar belirlenip şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettiği gelir emekli maaşı da dikkate alınarak tespit edilip, haczedilen tarla vasfındaki taşınmazların kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olup olmadığı ya da ne kadarının zorunlu olduğu belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

İhtiyati Haciz Nedir?

İhtiyati Haciz Nedir

İhtiyati Haciz Nedir? | İhtiyati Haciz Ne Demektir? | Mal Kaçırma | İcra İflas Kanunu | İcra Avukatı | İzmir İcra Avukatı | Efes Hukuk Bürosu

İcra takibine başvurulduktan sonra ödeme emri borçluya tebliğ edilir ve takip türüne göre yasal sürelerin geçmesinden sonra haciz işlemine geçilebilir. Borçlu aleyhine başlatılan icra takibinden sonra geçmesi gereken yasal sürelerde kötü niyetli borçlu üzerine haciz konulabilecek mal varlığını başkasına devredebilir veya başkaca mal kaçırma eyleminde bulunabilir. Örneğin borçlu üzerine kayıtlı olan evini veya arabasını satabilir, banka hesaplarındaki parasını çekebilir, borsadaki hisselerini satabilir, değerli ve satılabilir nitelikteki taşınır mallarını satarak paraya çevirebilir. Borçlunun mal kaçırmasını engellemek için borçlu aleyhine icra takibine başlamadan önce ihtiyati haciz kararı almak gerekir. İhtiyati haciz genel olarak, borçlunun mal kaçırma, borcu ödemeden veya imkân varken taahhüt vermekten kaçınma ile borçlunun kendisinin kaçması durumlarında uygulanan mahkeme kararına dayanan, tüm bunlar yapılırken borçlunun mallarına gelebilecek olası zararlar için alacaklıdan peşinat olarak teminat alınan haciz türüdür.

İhtiyati haciz genel olarak, borçlunun mal kaçırma, borcu ödemeden veya imkân varken taahhüt vermekten kaçınma ile borçlunun kendisinin kaçması durumlarında uygulanan mahkeme kararına dayanan, tüm bunlar yapılırken borçlunun mallarına gelebilecek olası zararlar için alacaklıdan peşinat olarak teminat alınan haciz türüdür.

İhtiyati haciz, asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçeyle talep edilir. Bu dilekçe duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden incelenerek şartların varlığı halinde karar verilir. İhtiyati haciz kararı verilmesi teminat şartına bağlanmıştır. Teminat, alacağın yüzde on ile yüzde yirmisi arasında miktarın ( miktar mahkeme tarafından belirlenir) mahkeme veznesine bloke edilmesi veya banka teminat mektubunun sunulmasıdır. Teminatın amacı haksız ihtiyati hacze başvurulup borçlunun mağduriyetinin giderilmesini sağlamaktır. Takip kesinleştikten sonra teminat mahkemeye müracaat sonrası geri alınabilir.

Asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesinden alınan ilamı icra dairesine getirilmekle genel olarak o gün borçlu adresine veya talep edilen adreslere ihtiyati haciz uygulamak üzere haciz edilebilir, icra dairesince dosya açılarak borçluya tebliğ yapılmaksızın borçlu mal varlıkları sorgulanabilir sistem üzerinde bu mallara ilişkin haciz işlemi uygulanabilir.

İhtiyaten yapılan haciz işlemleri, İcra İflas Kanunu Madde 261 gereği ihtiyati haciz kararı, verildiği tarihten 10 gün içerisinde yetkili icra müdürlüğünden (mahkemenin yargı çevresi içerisinde kalan daire) kararın infazının istenmesi gerekir. Aksi takdirde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. Haczedilen menkul malların 6 ay içerisinde satışının istenmemesi veya haczedilen gayrimenkul malların 1 yıl içerisinde satışının istenmemesi halinde de yine ihtiyati haciz kalkar.

Borçlunun mal kaçırma ihtimalini ortadan kaldırarak alacaklının alacağını garanti altına almasını sağlayan ihtiyati haciz sıklıkla uygulanmakta ve alacaklı lehine fayda sağlamaktadır. Zira bu şekilde borçlunun mal kaçırmasının önüne geçilebilmekte olup; alacağın tahsil edilmesi yönünde hiçbir şüphe kalmamaktadır.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Konuya ilişkin detaylı bilgi için tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz.

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Müflis Nedir? Kime Müflis Denir?

Müflis Nedir? Kime Müflis Denir? | İzmir Avukat | Av. Mustafa Yolcu

Hukuk Kapsamında Müflis Ne Demek?

İflas kararı verilmek ile birlikte iflas açılır, borçlu “müflis” sıfatını alır. Burada müflis, iflas eden borçlu anlamında kullanılmaktadır. İflasın açıldığı anda nerede ve kimin elinde olduğu önem taşımaksızın müflisin haczi kabil bütün mal ve hakları, bir masa teşkil eder (aktif masa).

Türk Dil Kurumu’na Göre Müflis Nedir?

müflis sıfat, hukuk, ekonomi, Arapça muflis

Batkın.

Yasal Mevzuat Kapsamında Müflis

İcra Ve İflâs Kanunu Yönetmeliği

İflâsın açılmasına, kapanmasına ve kaldırılmasına ilişkin ilân
Madde 55 —
İcra ve İflas Kanununun 166 ncı maddesine göre iflâs kararı verildiğinin ilânı ile 254 üncü maddeye göre iflâsın kapanmasına ilişkin kararın ilânında, iflâs dosya numarası, müflisin adı, soyadı, adresi, iflâsın açılması veya kapanması kararının hangi mahkeme tarafından verildiği, kararın tarih ve sayısı ile özeti yazılır.
İcra ve İflas Kanununun 182 nci maddesine göre iflâsın kaldırılmasına ilişkin ilânda, iflâs dosya numarası; müflisin adı, soyadı ve adresi ile iflâsın kaldırılması kararının hangi mahkeme tarafından verildiği; kararın tarih ve sayısı ile özeti yazılır.
İcra ve İflas Kanununun 179/a maddesine göre iflâsın ertelenmesine ilişkin yapılacak ilânda, kararın hangi mahkeme tarafından verildiği, karar tarihi ve sayısı, borçlu şirket veya kooperatifin adı ve adresi ile kararın hüküm fıkrası yazılır.

Konuya ilişkin detaylı bilgi veya İcra Hukuku kapsamında uyuşmazlıklarınıza yönelik olarak İletişim Sayfası üzerinden bize ulaşabilirsiniz.

Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Maaş Haczi Nedir? İcra Borcundan Dolayı Maaş Kesintisi Nasıl Olur?

Maaş Haczi Nedir? | İcra Borcundan Dolayı Maaş Kesintisi Nasıl Olur? | İcra Hukuku | İcra Avukatı | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu

İcra takibi sırasında alacağın tahsili için başvurulan bir yol olan maaş haczi nedir? Maaş haczi, uygulamada sık karşılaşılan bir yöntemdir. Kişilerin borçlarından dolayı kanunlarca belirlenmiş yasal usullere dayandırılarak alacaklı taraf, çalışanın maaşına haciz koyabilir. 

Hakkında icra takibi başlatılmış olan bir kişi, kamu veya özel sektör fark etmeksizin çalıştığı taktirde; icra müdürlüğünce, bağlı olarak çalıştığı işverene, İcra ve İflas Kanunu’nun 355 vd. maddeleri uyarınca maaş haczi müzekkeresi gönderilir. Buna göre; haciz yazısını alan işveren, bir hafta içinde haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücretinin miktarını icra dairesine bildirmeye ve borç bitinceye kadar icra dairesinin hacizce haczolunan miktarı borçlunun maaş veya ücretinden keserek hemen icra dairesine yatırmaya mecburdur. İşverenin bu müzekkereye uymaması suç oluşturur ve savcılık nezdinde hakkında suç duyurusunda bulunulabilir.

Maaş, kısmen haczedilebilecek mal varlıkları arasındadır ve kanunun öngördüğü üzere en fazla maaşın dörtte biri haczedilebilmektedir. Kişinin net maaşından (ele geçen) bulunan Aile Yardımı, Asgari Geçim İndirimi ve Çocuk parası düşüldükten sonra kalan kısma 1/4 oranında kesinti yapılır. 

(istisna) Maaş haczinde önem arz eden bir diğer husus, nafaka alacaklarıdır. Her ne kadar genel kural, işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlasının kesilemeyeceği olsa da, Kanun Koyucu burada bir istisna getirmiş olup nafaka alacağının tahsili söz konusu olduğunda, dörtte birlik sınırı kaldırmıştır. Bu sebeple işçinin ödemekle mükellef olduğu aylık nafaka borcunun tamamı, dörtte bir sınırına takılmaksızın ücret üzerinden işverence kesilip icra dairesine yatırılacaktır.

Madde 83 – Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.

İcra ve İflas Kanunu

Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Evcil Hayvanların Haczi

Evcil Hayvanların Haczi | İcra Avukatı | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu

Evcil Hayvanların Haczi

Uygulamada sıklıkla görülen hatalardan bir tanesi de borçluya yapılan haciz işlemi kapsamında evcil hayvanların da haczedilmesi olarak belirtilebilir. Evcil hayvanların aile içerisinde manevi ve psikolojik önemi de gözetildiğinde böyle bir işlemin geri dönülmesi güç ve kanuna açık aykırılık doğuracağı sabittir. Her ne kadar uygulamada söz konusu işleme sıklıkla gerçekleştirilmiş ise de bu husus düzenlenmiştir. 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu ve 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında evcil hayvanların haczedilemeyeceği açıkça ifade edilmektedir.

Evcil Hayvanların Haczine İlişkin Yasal Mevzuat

Ticarî amaç güdülmeden bilhassa ev ve bahçesi içerisinde bakılan ev ve süs hayvanları sahiplerinin borcundan dolayı haczedilemezler.

5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu | Madde 5 –

Aşağıdaki şeyler haczolunamaz:

4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alat ve edevat ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları

5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve bunların üç aylık yem ve yataklıkları…

7. Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan alat ve edevat, Geçimi hayvan yetiştirmeye münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesinin maişetleri için zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç aylık yem ve yataklıkları

İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir.

2004 Sayılı İcra İflas Kanunu | Madde 82 –

Evcil Hayvanların Haczi Yasağı Sınırları

Ticari amaç ile yetiştirilen, bakılan ev ve süs hayvanlarının haczi ise mümkündür. Bu çerçevede evcil hayvan satışı yapan bir petshop, ödememiş olduğu borcundan dolayı alacaklıları, ev ve süs hayvanlarını haczedebilir, muhafaza altına alabilir.

Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079