Belirsiz Alacak Davası Nedir?

Belirsiz Alacak Davası Nedir
Belirsiz Alacak Davası Nedir?

Belirsiz Alacak Davası Nedir? | İzmir Avukat

Davanın açıldığı tarihte alacağın miktar veya değerinin tam olarak belirlenmesinin imkansız olduğu durumlarda asgari bir miktar ya da değer üzerinden açılan dava türüne belirsiz alacak davası denir. Belirsiz alacak davası 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107. maddesinde bir dava türü olarak düzenlenmektedir.

Belirsiz alacak davasının getirdiği en önemli etkin koruma, usul ekonomisi ve hak arama özgürlüğünü hizmet etmesidir. Bununla birlikte davacının yüksek yargılama giderlerini katlanma ve dava konusu hakkın zamanaşımına uğrama riskinin azaltılması hedeflenir. Alacağın hangi hallerde belirsiz, hangi hallerde belirli veya belirlenebilir olduğu hususunda kesin bir nitelendirme yapılması mümkün olmayıp; her dava ve alacak bakımından somut olayın özelliklerine göre sonuca gidilmesi gereklidir.

6100 sayılı Kanunun 107. maddesine göre,

  1. Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
  2. Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.
  3. Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.”

Belirsiz Alacak Davasının Açılabilme Şartları:

  1. Talep Sonucunun Miktarının Belirlenmesinin İmkansız veya Davacıdan Beklenemeyecek Olması:
    1. Talep Sonucunun Belirlenmesinin İmkansız Olması
    2. Talep Sonucunun Belirlenmesinin Davacıdan Beklenemeyecek Olması
  2. Dava Dilekçesinde Geçici Talep Sonucunun Belirtilmesi
  3. Talep Sonucunun Kesin Olarak Belirlenmesi

Belirsiz Alacak Davası Açmanın Avantajları Nedir?

  • Belirsiz alacak davası açmanın amacı, başta yüksek yargılama gideri ödemekten kurtulmak olabilir. Zira alacağın tam miktarı üzerinden hesaplanacak harç başta davacı tarafa külfet olacaktır. Belirsiz olan alacak, belirlenebilir hale geldiği zaman eksik olan harç tamamlanır.
  • Belirsiz alacak davası açmanın bir başka avantajı ise yanlış ve eksik veya fazla talepte bulunma riskinden kurtulmaktır. Zira belirsiz olarak açılmayan dava türlerinde, hükmedilecek alacak miktarı, dava dilekçesindeki talep miktarından fazla ise karşı tarafa vekalet ücreti ödemek durumunda kalınır. Belirsiz alacak davası açan taraf talep sonucunu davalının muvafakatine bağlı olmadan artırabilir.
  • Bir başka avantajı ise bu dava türleri zamanaşımını keseceği için alacak yönünden zamanaşımı sebebiyle kayıplar yaşamayacaktır.
  • Belirsiz alacak davasında talep arttırımı yapılabileceği gibi; ıslah yoluna da başvurulabilir. Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu durumlarda iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davacı davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırabilir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/26476E , 2020/7547 K ve 14.09.3939 tarihli kararında; öncelikle belirsiz alacak davasını tanımlamış ve bu davanın açılabilmesi için aranan temel ölçütleri vurgulamıştır. Buna göre;

  1. Davanın açıldığı tarihi itibari ile uyuşmazlığı konu alacağın miktarı veya değeri tam ve kesin olarak belirlenemiyor olmalıdır.
  2. İşbu belirleme hali objektif olarak imkansızlığa dayanmalıdır. Bir başka anlatımla gerekli dikkat ve özen gösterilmesine rağmen miktar veya değerin belirlenmesi davacıdan beklenemeyecek olmalıdır. Dava değerinin tespiti için incelenmesi gereken belgelere davanın açıldığı tarihte ulaşılamaması ya da bu belgelerin karşı tarafın elinde bulunması gibi haller bu durumu örnek gösterilebilir.
  3. Taraflar arasında alacak miktarı bakımından uyuşmazlık bulunması talep sonucunun belirlenmesi davacıdan beklenemeyecek olması anlamına gelmez.
  4. Özellikle iş hukuku yargılamasında alacağın belirsiz olup olmadığı her bir talep için ayrı ayrı değerlendirilmelidir aynı dava dilekçesinde talep yığılması şeklinde bazı alacaklar için belirsiz alacak davası, bazıları için ise kısmi dava açılabilir.
  5. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacaklarının ve yıllık izin ücretinin miktarları çalışan tarafından bilinebileceği için kural olarak belirsiz alacak davasına konu edilemez. Ancak hesabın unsurları olan sosyal hakların örneğin yemek ulaşım yardımı gibi miktarının belirlenmesi işveren kayıtlarına bağlıysa veya bu tutarlar yargılama ile belirlenebilecek ise kıdem ve ihbar tazminatı da belirsiz alacak davasına konu edilebilir. Bir başka anlatımla yukarıda belirtildiği gibi her dava ve talep ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Yargıtay ayrıca alacağın belirli veya belirlenebilir nitelikte olması durumunda, belirsiz alacak davası açılarak bu davanın sağladığı imkanlardan yararlanmanın mümkün olmadığını belirtmiştir. Bu kabulden hareketle, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarı yahut değeri belirlenebilir durumdaysa dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir