Kategori arşivi: İcra İflas Hukuku

Tehir-i İcra Nedir?

Tehir-i İcra Nedir?
Tehir-i İcra Nedir?

Tehir-i İcra Nedir? | Av. Dilek Yavuz Uysal

Av. Dilek Yavuz Uysal

Tehir-i İcra Nedir?

Tehir-i icra işlemleri İcra ve İflas Kanunu’nun 33. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre: “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re ’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” Şeklinde düzenlenmiştir. Bir başka anlatımla, İcranın geri bırakılması veya diğer adıyla tehir-i icra, ilam veya ilam niteliğinde bir belgeye dayanılarak başlatılan icra takibine, borçlunun icra dosyasına belirli bir teminat göstererek temyiz/istinaf mahkemesinden alacağı icranın geri bırakılması kararı ile icra işleminin istinaf/temyizdeki dosya sonuçlanana kadar durdurulmasıdır.

Tehir-i İcra Kararı Uygulaması

 Tehir-i icranın uygulamadaki öneminden kısaca bahsedecek olursak, bir mahkeme kararının verilmesi ile davayı kaybeden taraf tazminata mahkum edilebilir. Örneğin bir trafik kazası için açılan tazminat davasında davayı kaybeden taraf aleyhine 20.000 TL tazminata hükmedilmiş olsun. Gerekçeli kararın yazılması ile birlikte davacı taraf bu ödemeyi alabilmek amacı ile icra takibine koyacaktır. Öte yandan, davalı taraf yerel mahkemenin vermiş olduğu gerekçeli karara karşı itirazlarını sunmak üzere kararı istinaf etmek isteyebilir. Bu durumda, aslında yargılama bir üst mahkemede sürecekken davalı taraf icra takibi sebebi ile borcu ödemeye mecbur kalacaktır. İşte bu noktada, icra takibi başlatıldığı anda davalı-borçlu taraf borcu karşılar tutarda teminatı icra dairesine yatırarak mehil vesikası almalı ve istinaf yargılaması neticelenene dek icra takibini durdurmalıdır. Tehir-i icra uygulamasının temel maksadı, yargılamanın devamı esnasında, kararın düzeltilmesi veya bozulması ihtimali mevcut olduğu için haksız yere borç ödemekten kurtulabilmektir.

Tehir-i İcra Kararı İçin Gerekli Usul

Tehir-i İcra işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için bazı usuli şartların gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bunlardan ilki, yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi ilama konu olan dava dosyasının, istinafı/temyizi icranın geri bırakılması talebi ile birlikte istinaf/temyiz edilmeli ve ilama dayalı icra takibinin borçlu tarafa  usulune uygun bir şekilde tebliğ edilmesi gerekmektedir.Tebliğ işleminin gerçekleşmesinin ardından borçlu tarafından öncelikle, icra takibinin dayanağı olan ilk derece mahkemesi kararının istinaf/temyiz edileceğine dair “derkenar” alınması gerekmektedir. Derkenar olarak verilen kağıdın anlamı ilk derece mahkemesi kararının istinaf/temyiz edildiğidir. Bu derkenar belgesi, kararı veren ilk derece mahkemesinden alınır.

Ardından tehiri icra kararının alınabilmesi için öncelikle icra dosyasına teminatın yatırılması gerekmektedir. Teminat, icra dosyasındaki güncel borç ile birlikte güncel borcun üç aylık faizini karşılar nitelikte olmalıdır. Teminat dosyaya nakdi olarak yatırılabileceği gibi herhangi bir bankadan alınan teminat mektubu şeklinde de olabilmektedir. Teminat bedelinin tam olarak öğrenilebilmesi için icra dosyasına borçlu tarafından kapak(dosya) hesabı talebinin sunulması gerekmektedir. Bu kapak hesabında asıl alacak, harçlar, faiz bedelleri ve avukat vekalet ücretinin toplu bir şekilde hesaplanmış hali yer almaktadır.

Teminatın yatırılması ve derkenarın alınmasının ardından borçlu tarafından icra dosyasından mehil vesikası alınması gerekmektedir. Mehil vesikası ise icranın geri bırakılması kararı getirmek üzere alınan süreyi gösteren belgedir. Borçlunun teminatı uygun olursa icra müdürlüğüne başvurarak icranın geri bırakılması kararını getirmek üzere altmış günlük mehil vesikası alacaktır. Altmış gün içinde icranın geri bırakılması kararı ile icra dosyası Yargıtay’dan dosya hakkında onama ya da bozma kararı verilene kadar duracaktır. Borçlu altmış gün içinde Yargıtay’dan icranın geri bırakılması kararını getiremezse tekrardan icra dairesine başvurarak otuz günlük ek mehil süresi talebinde bulunabilir. Borçlu bu ek süre içinde de icranın geri bırakılması kararı getirmezse alacaklı yatırılan teminatı icra dairesinden alacağını tahsil amacıyla talep edebilecektir.

Özetleyecek Olursak:

  1. Gerekçeli karar tebliğ edilir.
  2. Gerekçeli kararın tebliği ile birlikte karara karşı tehiri icra talepli istinaf başvurusu yapılır ve mahkemeden derkenar alınır.
  3. Teminat tutarı takip konusu alacağa ilişkin 3 aylık faizin eklenmesi ile birlikte hesaplanarak kapak hesabı ile belirlenen teminat tutarı icra dairesine depo edilir.
  4. İcra dairesinden mehil vesikası alınır.

İlgili Yargıtay Kararı :

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ – Tarih: 01.03.2016 Esas: 2015 / 29201 Karar: 2016 / 5734

Konu: Tehiri İcra Kararı İçin Verilen Teminat Mektubu veya Nakdi Teminat Dosya Alacağını Tüm Fer’ileri ile Birlikte Karşılamakta ise Mevcut Hacizler Aşkın Hale Gelmiş Olur.’

Somut olayda, alacaklı tarafından genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takibinin borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali isteminin, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/593 Esas, 2015/435 Karar sayılı 29.05.2015 tarihli kararı ile kabul edilerek, itirazın kısmen iptaline karar verildiği, alacaklının icra dairesine ilamı ibraz ederek haciz talebi üzerine, icra müdürlüğünce hacizler uygulandığı, borçlunun ise icra müdürlüğüne dosya borcuna karşılık 01.07.2015 tarihli süresiz kesin teminat mektubu sunduğu ve icra müdürlüğünce borçluya mehil vesikası verdiği görülmüştür.

İİK’nun 36. maddesi gereğince; ilâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir.

Yargıtay’dan tehiri icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK’nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır.O halde mahkemece borçlu tarafından mehil vesikası alınması sırasında yatırılan teminatın o tarih itibariyle dosya alacağının tamamını karşılayıp karşılamadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Menfi Tespit Nedir?

Menfi Tespit Nedir? | İzmir Avukat

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 106 Uyarınca- “(1) Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. (2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. (3) Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz. “Şeklinde düzenlenmiştir.

Madde metninden de anlaşılacağı üzere bir hukuki hakkın ya da hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun belirlenmesi ; bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi mahkemeden tespit davası yolu ile talep edilebilir. Tespit davasının 2 türü vardır. Bunlar menfi tespit davası ve müspet tespit davasıdır. Örnek vermek gerekirse , ev sahibi olduğumuzu ve kiracının evi kötü durumda bıraktığını düşünelim. Bu durumda maddi zararlarımızı talep etmek için öncelikle mevcut zararın tespitinin yapılması gerekmektedir. Dava sonucunda verilen karar, kesin tespit niteliğinde olacaktır. Bu sebeple verilen karar, delil olarak kullanılabilir.

Menfi Tespit Davası Nedir?

Menfi tespit davası, icra takibi borçlusunun borcunu ödemeden önce herhangi bir borcu olmadığını tespit ettirmek için açtığı davadır. Bu dava ile takip borçlusu, borçlu olmadığını ispat edip hakkındaki icra takibini iptal ettirmeyi istemektedir. İcra İflas Kanunu’ na göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığına ilişkin iddiaları varsa bu davayı açabilir. Örneğin borcumuzun olmadığı halde tarafımıza icra takibi yapılırsa , böyle bir borcun önceden olduğu, fakat bu borcu ödediğimizi ispat etmek için menfi tespit davası açmamız gerekmektedir.

İcra takibinden önce alacaklının elinde borçlu aleyhine ispat yeteneği olan bir belge varsa menfi tespit davası açılabilmektedir. Borçlu ie borç ilişkisindeki sakatlıklar ile alakalı menfi tespit davası açılabilir. Takipten önce açılan menfi tespit davası açmak ise , icra takibinin yapılmasını engellememektedir. Kısacası açılmış olan bu dava icra işleyişini durdurmaz. Yüzde on beş tutarında teminat karşılığında icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbire ilişkin yazımızı buradan inceleyebilirsiniz.

İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibini durdurmamaktadır. Ancak borçlu tarafından alacaklıya ödenecek paranın gecikmeden kaynaklı zararını karşılamak üzere yatırılacak olan en az yüzde on beş tutarındaki teminat bedeli yatırılarak ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmesi engellenebilir.

Menfi Tespit Davası Zamanaşımı

Menfi tespit davası için kanunda herhangi bir zamanaşımı düzenlenmemiştir. Fakat , borçlunun borçlu olmadığı hukuki nedene göre zamanaşımı süresi söz konusu olabilir. Bu da somut olay nezdinde değerlendirilmelidir. İrade bozukluklarında yapılan sözleşmeler, bu durumların ortadan kalktığı zamandan itibaren 1 yıl içinde dava açılmalıdır. Abonelik sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlıklarda ise bu süre 10 yıldır.

Dava Süreci Nasıl İşler?

Menfi tespit davasının alacaklı lehine sonuçlanması halinde ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararları varsa bunları da borçlu tarafından gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar , aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Söz konusu zarar yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.

 Borçluyu menfi tespit davası açmak zorunda bırakan alacaklının takibinin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılması halinde ise boçlunun talebi üzerine, dava sebebi ile uğradığı zarar da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Hesaplanan zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Fakat bazı durumlarda borçlu, dava kapsamında tedbir kararı almamış olabilir. Bu durumda   ödenmek durumunda kalınan bir para söz konusu olmuş fakat gerçekte böyle bir boç bulunmuyorsa davaya istirdat davası olarak devam edilir.

Menfi Tespit Davası Görevli Mahkeme

Menfi tespit davalarında, açılacak olan davanın içeriğine göre görevli mahkeme belirlenir. Örneğin kambiyo senetlerine dayalı bir alacak ise görevli mahkeme davalı bedeline göre görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi veya asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir. Ayrıca davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Bu sebeple menfi tespit davasına konu bir durumda mutlaka usul araştırması yapılarak yetkili ve görevli mahkeme tespit edilmelidir.

Mahkeme Harç ve Masrafları

Bu dava türünde  ödenecek olan mahkeme harcı ise, dava bedeli üzerinden hesaplanır yani nispi harçtır. Bu sebeple mahkeme masrafları hakkında net bir bilgi vermek mümkün değildir. Söz konusu paranın miktarına göre hesaplanmalıdır. Aynı şekilde vekalet ücreti de dava sonunda yasal oranlara göre dava bedeli üzerinden hesaplanacaktır.

Söz konusu dava konusunda özetle  borç ilişkisinin hukuki dayanağı olup olmadığı tespit edilecek ve tahsil için gerekli işlemler yapılacaktır. Hak kaybına uğramamak için iki tarafın da alanında uzman avukat tarafından temsil edilmesi gerekmektedir.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Banka Hesaplarına Haciz Koyma

Banka Hesaplarına Haciz Koyma

Banka Hesaplarına Haciz Koyma | İzmir İcra Avukatı

Yapılan icra takibi kesinleştiğinde borcun tahsili için , borçlunun mallarına , bankada mevcut parasına, taşınmazlarına haciz koyma aşamasına geçilir. Bu hacizle birlikte, dosya borcunun kapatılması hedeflenir. Fakat  bazı alacak türleri haczedilemez. Örneğin, herhangi bir hacizle karşı karşıya kalındığında ölünceye kadar bakma alacaklısının bakma alacağı, manevi tazminat alacağı, devredilmesi mümkün olmayan intifa hakları, oturma hakkı, önalım hakkı, aile yurdu veya konutu, anne babanın çocuk malları üzerindeki hakları haczedilemez. Bu yazımızda anlatacağımız banka hesaplarına haciz seçeneği ise alacağın tahsili yollarından uygulamada en sık tercih edilen yöntemlerden biri banka hesaplarına haciz koyma yöntemidir. Zira borçlunun banka hesabında para bulunması halinde, taşınmazlardaki gibi satış prosedürlerine gerek kalmaksızın alacağın tahsili mümkündür.

Süreç Nasıl İşler?

Borçlunun, 3.kişi bankadaki mevduat alacağı menkul hükmünde (İK’nun 106/2) olup haciz müzekkeresi ile haczedilebileceği gibi İİK’nun 89. maddesine uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. İİK 89. Maddenin amacı, borçlunun üçüncü kişilerde bulunan mal ve alacaklarını haczetmektir. Bu suretle, başkasına karşı olan alacağına el konularak dosya borcunun kapatılması hedeflenir.

İcra takibi kesinleşen alacaklı bunun için öncelikle hangi yolu tercih ettiğine karar verdikten sonra talebini icra dairesine yöneltmelidir. Örneğin, alacaklı borçlunun banka hesaplarına haciz koymak istiyorsa bankalara haciz müzekkeresi yazılmasını icra dairesinden talep etmelidir. İcra dairesi, talep masrafı ödendiğinde bankalara müzekkereler yazarak dosya borcunu ve dosya bilgilerini belirtir. Müzekkereyi alan banka veya bankalar ise  borçlunun banka hesabında dosya borcunu karşılar tutarda miktar mevcut ise, dosya borçlusunun mevcut olan tüm banka hesaplarına haciz blokesi koyar ve durumu icra dairesine geri bildirir. Bu talep ile icra takibi başlattığınız borçlunun bankalarda bulunan mevduatına (parasına) haciz koyabilir ve koyduğunuz bu hacze müteakip, alacağınız kadarını icra dosyanıza isteyebilirsiniz. Borçlunun bankalarda mevduatı bulunduğunu düşünüyorsanız, banka hesaplarına haciz talebi alacağınızın tahsilini hızlandıracak en pratik yoldur.

Banka Hesaplarıma Konulan Haczi Nasıl Öğrenebilirim?

Tarafınıza karşı yapılmış bir icra takibi olmuşsa bu konuda en doğru bilgiyi icra takibinin başlatıldığı daireden alabilirsiniz.  Bunun dışında, icra takibi başka bir şehirden başlatılmış ise veya icra dairesine gitme imkanınız bulunmuyorsa banka hesabınızda/hesaplarınızda haciz olup olmadığını E-Devlet ve GİB internet sitelerinden de öğrenebilirsiniz.

Banka Hesaplarımı Kullanamıyorum Banka Haczini Nasıl Kaldırabilirim?

İcra borcu sebebi ile banka hesaplarına haciz konulan kişiler, dosya borcunu ödemeden hacizlerin kalkması mümkün değildir. Dosya borcunun ödenmesi ile birlikte de hacizlerin fekki(kaldırılması) icra dairesinden talep edilmeli ve dosya kapatılmalıdır. İcra dosyasınd borç kalmadıktan sonra, icra dairesi talebiniz üzere haciz koyan bankalara tekrar müzekkere yazarak dosya borcunun ödendiğini bildirecek ve hcizlerin kaldırılmasını isteyecektir. İcra dosyalarının kapatılması esnasında güncel borç tutarı önemlidir. Dosyada tek bir kuruş borç kalsa dahi icra dosyasının kapatılması mümkün değildir. Bu sebeple , ödeme yapılacağında icra dairesinden güncel borç tutarını öğrenmek faydalı olacaktır. İcra dosyası kapatılırken izlenecek yolları öğrenmek için ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. 

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Sıra Cetveline İtiraz

Sıra Cetveline İtiraz | İzmir İcra Avukatı

Sıra Cetveline İtiraz Davası

İcra dairesi tarafından alacaklıların sıraya konularak yayınlandığı belgeye sıra cetveli denmekte olup; bir alacaklı icra dairesi tarafından hazırlanan sıra cetvelindeki alacağın miktarı ve sırasına itiraz etmek istiyorsa bunu İcra İflas Kanunu Madde 235 kapsamında açacağı bir dava ile gerçekleştirmek zorundadır. Bu davada davacı itiraz etmekte olan alacaklı, davalı ise alacağına veya sırasına itiraz edilendir.

2004 Sayılı İcra İflas Kanunu

Madde 235 – “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren on beş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nispette katılması gerektiği konusunda 302nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen on beş gün zarfında karar verir. İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar. Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa, bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nispetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılır. Dava basit yargılama usulü ile görülür. Ancak, itiraz alacağın esas veya miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoluyla icra mahkemesine arz olunur.”

Sıra Cetveline İtiraz Süresi

2004 Sayılı İcra İflas Kanunu Madde 235 kapsamında ilan tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü bir süre ön görülmüş olup; sıra cetveline itiraz davasının bu süre içerisinde açılması gerekmektedir.

Yetkili Mahkeme

Sıra cetveline itiraz davaları yasal süresi içerisinde iflasa karar verilen yer ticaret mahkemesinde açılmalıdır.

Emsal Mahkeme Kararları

YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ E. 2015/3239 K. 2015/8329

Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK’nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır.Mahkemece, sıra cetveline alacağın esas ve miktarına yönelik olan muvazaa iddiası ile itirazda bulunulduğu kabul edilerek, hüküm kurulduğuna göre, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacının alacaklı olduğu icra dosyalarına ödenmesine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, açıklanan ilkeyi tam olarak karşılamayacak şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Diğer yandan, İİK’nın 142/1. maddesi hükmüne göre “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir”. Bu hükümle, sıra cetvelinde yer alan bir alacaklının, pay ayrılmış diğer alacaklıların alacağının esas ve miktarına itiraz etmeleri düzenlenmiştir. Sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun alacaklı sıfatı bulunmadığından ve kendisine pay ayrılmadığından davalı sıfatı bulunmamaktadır. Bu davalar, davalı alacaklı ile dava dışı olması gereken borçlu arasında alacağın muvazaalı oluşturulduğu ve davacı alacaklıdan mal kaçırma amacı güdüldüğü iddiasına dayalı davalardır. Somut olayda davacının, borçluyu da hasım olarak gösterdiği anlaşıldığından mahkemece, borçlu ile ilgili davanın, bu davalının pasif husumet sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmemesi doğru olmamıştır. …hükmün BOZULMASINA…

YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ E. 2015/8167 K. 2017/3666

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, alacağın 4.sıraya kaydedildiğine dair iflas idaresi kararının yetki belgesi ile yetkilendirilen davacı vekili Avukat …22.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde davanın İİK’nın 235. maddesine uyarınca hak düşürücü süreden sonra 12.03.2013 tarihinde açıldığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 10.06.2015 tarih ve 2015/623 E., 2015/4435 K. sayılı ilamıyla, onanmıştır.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır?

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır?

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır? | İzmir İcra Avukatı | Av. Dilek Yavuz Uysal

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır?

İhtiyati haciz, para ve parayla ölçülebilen teminat alacaklarına özgü takiplerde alacaklının korunması ve takibin sonuçsuz kalmaması için getirilmiş geçici bir hukuki korumadır.  İcra ve İflas Kanunu’nda düzenleme alanı bulan bu hukuki yol ile borçlunun icra takibini başarısız kılmaya yönelik davranışlarının önüne geçilmesi amaçlanır. İhtiyati hacze ilişkin detaylı yazımıza  buradan ulaşabilirsiniz.

Peki Yatırılan Teminat İadesi Nasıl Geri Alınır?

İhtiyati haciz kararı icraya konulmuş ise, teminatı iade alabilmeniz için bazı şartların varlığı gerekir. Bu şartlar, takibin kesinleşmesi veya ihtiyati haciz talebinizden feragat etmenize göre değişiklik gösterir. 

A- İcra Takibi Borçlular Açısından Kesinleşmiş İse:

Eğer icra takibi hakkında ihtiyati haciz kararı alınan tüm borçlular için kesinleşmişse, ilk olarak icra müdürlüğünden tüm borçlular hakkında takibin kesinleştiğine ilişkin derkenar almanız gerekecektir. Zira mahkeme, teminatın iadesi talebinde icra dairesinin kesinleştirme kararını ve teminatın iadesinin uygun olduğu yönündeki yazıyı dikkate alarak karar verir. 

Mahkeme tarafından , İcra dosyası müdürlükten istenmez. Bu beyanınızı icra müdürlüğünün de onayladığını gösterir derkenar ister. Bu aşamada yapmanız gereken derkenarı önce icra dosyasından onaylatıp mühürletmek, ardından mahkeme dosyasına sunmaktır.

Sırası ile özetleyecek olursak:

  1. İcra dairesinden takibin kesinleştirilmesi talep edilmelidir.
  2. Takibin keşinleştirilmesinden sonra icra dairesinden teminatın iadesi yönünde talepte bulunulmalıdır. 
  3. İcra dairesinden teminatın iadesi yönündeki derkenar alınır.
  4. İhtiyati haciz kararı veren mahkemeye bir dilekçe ile sebebi ile birlikte teminatın iadesi talebi iletilir. Dilekçe ekine icra dairesinin derkenarı eklenir.

B- İhtiyati hacizden feragat edilmiş ise:

Bazı durumlarda borçlulara ulaşmak çok zor olabilir veya fazla zaman alabilir. Bu durumlarda İcra takibini kesinleştirmede sorun yaşıyorsanız veya borçluların adına kayıtlı herhangi bir malvarlığına rastlayamadıysanız ihtiyati haciz kararının pratikte sizin için bir önemi kalmamıştır.  Zira ihtiyaten haczedilerek dosya borcunu karşılar mal varlığı yoksa teminatın boşuna mahkeme veznesinde beklediğini söylemek mümkündür. Bu durumlarda, ihtiyati hacizden feragat ederek de teminatın iadesini talep edebilirsiniz. Ancak bunun için, herhangi bir fiili ya da kaydi haciz uygulanmamış olması gerekir. Borçlulardan biri hakkında takip kesinleşmiş, fiili haciz de tatbik edilmiş ancak diğer borçlu /borçlular için feragat etmek istiyorsanız, derkenarda bu hususu açıkça belirtmeniz uygun olacaktır.

İhtiyati haciz kararının geçerlilik süresi, karar tarihinden itibaren 10 gün olduğundan, avukatsız işlem yapıldığında kararın icraya konulabilmesi için bazen bu 10 günlük sürenin kaçırıldığı durumlar olabilir. Bir başka örnekte de borçlu ile protokol yapılır veya borç tahsil edilir ve ihtiyati hacze gerek kalmayabilir.

Eğer dosyaya teminat yatırılmışsa, ortada derkenar alabileceğiniz bir icra dosyası da doğal olarak bulunmayacağından, bu kez mahkemeye hitaben bir dilekçe ile, karar aslını da eklemek suretiyle, “Karar 10 gün içinde icraya konulmadığından hükümsüz kalmıştır. Karar aslını dilekçemiz ekinde sunuyoruz. Dosyaya yatırılan teminatın tarafımıza iadesini talep ediyoruz” şeklinde hazırlanacak bir dilekçe ile teminatınızı iade almanız mümkündür.

Bu durumda derkenar, iki suret olarak hazırlanacak, bir tanesi karar alınan icra dosyasında bırakılacak, diğeri de imza mühür ve kaşe alındıktan sonra mahkeme kalemine sunulacaktır. Hakim, derkenarın uygun olup olmadığını inceleyecek ve uygunsa, “Teminat iadesi uygundur” yazarak tarih atıp paraflayacaktır. Bu işlemler, uygulamada genelde bir gün sürmektedir. Derkenarı verdikten sonra ertesi gün, dosyada vekaleti olan avukat veya asil, dosyadan teminatı iade alabilir.

Görüldüğü üzere icra işlemleri pek çok usuli bilgi gerektirmektedir. Hukuki süreler açısından takibi önemli olan bu alanda bulunan dosyalarınızı hızlı sonuçlandırmak ve hak kaybına uğramamak adına bir avukat yardımı ile takip etmenizi öneririz.

Konuya ilişkin hukuki bilgi almak için uzman ekibimizle iletişime geçin. 

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Bankaların KEP Adresleri

Bankaların KEP Adresleri

Bankaların KEP Adresleri | İzmir İcra Avukatı

Özellikle icra süreçlerinde İcra İflas Kanunu Madde 89 kapsamında borçlunun bankalar nezdinde bulunan hesapları ile mirasbırakanın malvarlığı araştırma süreçlerinde banka iletişim bilgileri sıklıkla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu süreçlerde bankalara kolaylıkla ulaşılabilmesi adına, bankaların genel müdürlük adresleri, internet siteleri ve KEP adreslerini derledik.

Banka Ticari ÜnvanıGenel Müdürlük Adresiİnternet SitesiKEP Adresi
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş. Hacıbayram Mah. Atatürk Bulvarı No 8 Ulus Altındağ Ankara  http://www.ziraatbank.com.tr ziraatbank@hs01.kep.tr 
Türkiye Halk Bankası A.Ş. Barbaros Mah. Şebboy Sok. No 4/1 Ataşehir İstanbul  http://www.halkbank.com.tr halkbank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Saray Mah. Dr. Adnan Büyükdeniz Cad. No 7/A-B Ümraniye İstanbul  http://www.vakifbank.com.tr vakifbank@hs01.kep.tr 
Akbank T.A.Ş. Sabancı Center 4. Levent İstanbul  http://www.akbank.com akbank@akbank.hs03.kep.tr 
Anadolubank A.Ş. Saray Mah. Toya Sok. No 3 Ümraniye İstanbul  http://www.anadolubank.com.tr anadolubank@hs02.kep.tr  
Fibabanka A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. No 129 Şişli İstanbul  http://www.fibabanka.com.tr fibabanka.resmikurumlar@hs03.kep.tr 
Şekerbank T.A.Ş. Emniyet Evleri Mah. Eski Büyükdere Cad. No 1/1A Kağıthane İstanbul  http://www.sekerbank.com.tr sekerbank.haberlesme@sekerbank.hs03.kep.tr 
Turkish Bank A.Ş. Vali Konağı Cad. No 1 Nişantaşı Şişli İstanbul  http://www.turkishbank.com.tr turkishbank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Türk Ekonomi Bankası A.Ş. Saray Mah. Sokullu Cad. TEB Kampüs C ve D Blok No 7A-7B Ümraniye İstanbul  http://www.teb.com.tr turkekonomibankasi@hs03.kep.tr 
Türkiye İş Bankası A.Ş. İş Kuleleri Levent Beşiktaş İstanbul  http://www.isbank.com.tr isbankasi@hs02.kep.tr 
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Yapı Kredi Plaza D Blok Levent İstanbul  http://www.yapikredi.com.tr yapikredi@yapikredi.hs02.kep.tr  
Adabank A.Ş. Büyükdere Cad. Rumelihan No 40 Kat 2 Mecidiyeköy İstanbul  http://www.adabank.com.tr adabank@hs01.kep.tr 
Birleşik Fon Bankası A.Ş. Büyükdere Cad. No 143 Kat 1-2 Esentepe Şişli İstanbul  http://www.fonbank.com.tr fonbank@hs01.kep.tr 
Alternatifbank A.Ş. Ayazağa Mah. Cendere Cad. No:109M 2D Blok Sarıyer İstanbul  http://www.alternatifbank.com.tr alternatifbank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Arap Türk Bankası A.Ş. Valikonağı Cad. No 10 Nişantaşı İstanbul  http://www.atbank.com.tr atbank@hs03.kep.tr 
Bank of China Turkey A.Ş. Büyükdere Cad. No 209 Tekfen Tower Kat 21 4. Levent İstanbul  http://www.bankofchina.com.tr bankofchina.turkey@hs03.kep.tr 
Burgan Bank A.Ş. Maslak Mah. Eski Büyükdere Cad. No 13 Sarıyer İstanbul  http://www.burgan.com.tr burganbank@hs03.kep.tr 
Citibank A.Ş. Saray Mah. Ömer Faik Atakan Cad. No 3 Yılmaz Plaza Ümraniye İstanbul  http://www.citibank.com.tr citibank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Denizbank A.Ş. Büyükdere Cad. No 141 Esentepe Şişli İstanbul  http://www.denizbank.com denizbank.haberlesme@hs04.kep.tr 
Deutsche Bank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. Tekfen Tower No 209 Kat 17-18 Şişli İstanbul  http://www.db.com.tr db.iletisim@db.hs03.kep.tr 
HSBC Bank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. No 128 Şişli İstanbul  http://www.hsbc.com.tr hsbcbank@hs04.kep.tr 
ICBC Turkey Bank A.Ş. Maslak Mah. Dereboyu/2 Cad. No 13 Sarıyer İstanbul  http://www.icbc.com.tr icbcturkey@hs02.kep.tr 
ING Bank A.Ş. Reşitpaşa Mah. Eski Büyükdere Cad. No 8 Sarıyer İstanbul  http://www.ing.com.tr ingbank@hs03.kep.tr 
MUFG Bank Turkey A.Ş. Fatih Sultan Mehmet Mah. Poligon Cad. Buyaka 2 Sitesi No 8B C Blok Kat 20-21 Tepeüstü Ümraniye İstanbul  http://www.tu.bk.mufg.jp mufgturkey@hs02.kep.tr 
Odea Bank A.Ş. Büyükdere Cad. Levent 199, No 199 Kat 33-40 Şişli İstanbul  http://www.odeabank.com.tr odeabank.muhaberat@hs04.kep.tr  
QNB Finansbank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. Kristal Kule Binası No 215 Şişli İstanbul  http://www.qnbfinansbank.com qnbfinansbank@hs05.kep.tr 
Rabobank A.Ş. Esentepe Mah. Büyükdere Cad. Bahar Sok. River Plaza No 13 Kat 7 Ofis No 15-16 Şişli İstanbul  http://www.rabobank.com.tr rabobank.muhaberat@hs03.kep.tr 
Turkland Bank A.Ş. 19 Mayıs Mah. 19 Mayıs Cad. Şişli Plaza A Blok No 7 Şişli İstanbul  http://www.tbank.com.tr tbank@tbank.hs03.kep.tr  
Türkiye Garanti Bankası A.Ş. Nispetiye Mah. Aytar Cad. No 2 Levent Beşiktaş İstanbul  http://www.garantibbva.com.tr garantibankasi@hs02.kep.tr
Bank Mellat Büyükdere Cad. Binbirçiçek Sok. No 1 1.Levent İstanbul  http://www.mellatbank.com bankmellat@hs03.kep.tr 
Habib Bank Limited Abide-i Hürriyet Cad. Geçit Sok. No 6/A Şişli İstanbul  http://www.hbl.com.tr/ habibbank@hs03.kep.tr  
Intesa Sanpaolo S.p.A. Meltem Sok. No 10 İş Kuleleri Kule 2 Kat 21 Levent Beşiktaş İstanbul  http://www.intesasanpaolo.com.tr intesasanpaolo.istanbul@hs03.kep.tr 
JPMorgan Chase Bank N.A. Büyükdere Cad. No 185 Kanyon Ofis Binası Kat 8 Levent İstanbul  http://www.jpmorgan.com/pages/international/turkey jpmorganchasebank@hs03.kep.tr 
Société Générale (SA) Nispetiye Cad. Akmerkez E-3 Blok Kat 10 Etiler İstanbul  http://www.societegenerale.com.tr societegenerale.ist@hs04.kep.tr 
İller Bankası A.Ş. Kızılırmak Mah. Ufuk Üniversitesi Cad. No 12 Çukurambar Çankaya Ankara  http://www.ilbank.gov.tr illerbankasi@hs01.kep.tr 
Türk Eximbank Saray Mah. Ahmet Tevfik İleri Cad. No 19 Ümraniye İstanbul  http://www.eximbank.gov.tr tikb.eximbank@hs03.kep.tr  
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş. Saray Mahallesi Dr. Adnan Büyükdeniz Cad. No 10 Ümraniye İstanbul  http://www.kalkinma.com.tr kalkinmabankasi@hs02.kep.tr 
Aktif Yatırım Bankası A.Ş. Büyükdere Cad. No 163 Zincirlikuyu Şişli İstanbul  http://www.aktifbank.com.tr aktifbank@hs03.kep.tr 
Diler Yatırım Bankası A.Ş. Tersane Cad. No 96 Diler Han Kat 8 Karaköy İstanbul  http://www.dilerbank.com.tr dilerbank@hs03.kep.tr 
GSD Yatırım Bankası A.Ş. Aydınevler Mah. Kaptan Rıfat Sok. No 3 GSD Binası Küçükyalı Maltepe İstanbul  http://www.gsdbank.com.tr gsdbank@hs03.kep.tr 
İstanbul Takas ve Saklama Bankası A.Ş. Reşitpaşa Mah. Borsa İstanbul Cad. No 4 Sarıyer İstanbul  http://www.takasbank.com.tr takasbank.haberlesme@hs03.kep.tr 
Nurol Yatırım Bankası A.Ş. Büyükdere Cad. Nurol Plaza No 255 Kat 15/1502 Maslak Sarıyer İstanbul  http://www.nurolbank.com.tr nurolbank.muhaberat@nurolbank.hs03.kep.tr 
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. Meclisi Mebusan Cad. No 81 Fındıklı İstanbul  http://www.tskb.com.tr tskb@hs02.kep.tr 
Bank of America Yatırım Bank A.Ş. Büyükdere Cad. No 185 Kanyon Ofisi Bloğu Kat 11 Levent İstanbul  http://www.mlyb.com.tr mlbank@hs01.kep.tr 
BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası A.Ş. Rüzgarlıbahçe Mah. Kumlu Sok. No 3 Kavacık Beykoz İstanbul  http://www.bankpozitif.com.tr bankpozitif.muhaberat@hs03.kep.tr 
Pasha Yatırım Bankası A.Ş. Sultan Selim Mah. Hümeyra Sok. Pasha Plaza No 2/7 Kağıthane İstanbul  http://www.pashabank.com.tr pashabank.tebligat@hs03.kep.tr 
Standard Chartered Yatırım Bankası Türk A.Ş. Büyükdere Cad. Yapı Kredi Plaza, C Blok, Kat 15 Levent İstanbul  http://www.standardchartered.com.tr scbank.eyp@hs04.kep.tr 
Bankaların KEP Adresleri

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Senette Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Senette Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Senette Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar | İzmir İcra Avukatı | İzmir Hukuk Bürosu

Kambiyo senetleri kanunda poliçe, bono ve çek olmak üzere sınırlı olarak sayılmıştır. Senet de bu sınırlı araçlardan biri olup borç ilişkilerinde sıkça kullanılır.  Senede ilişkin bir icra takibi yapılırken ilk olarak bakılması gereken senedin kambiyo vasfına haiz olup olmadığıdır.

 1. Senedin Zorunlu Unsurları  

Bir senet, öncelikle bono veya emre yazılı senet kelimesini, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini ve senedin düzenlenme tarihini ile imzayı içermelidir. 

  • Senedin vadesi, ödeme yeri ve düzenleme yeri ise kanunen esaslı olmayan şekil şartlarıdır. Yani bu hususların eksikliği senedi geçersiz kılmaz. Vadesi olmayan bir senet, görüldüğünde ödenmmesi şart olan senet sayılır. 
  • Rakamla ve yazıyla farklı vade içeren senetler ise batıldır (hukuken geçersizdir). Farklı bedel içermesi durumunda, yazıyla olan miktar dikkate alınır.
  • Senette düzenleme yeri ve ödeme yeri yazılı değil ise borçlunun adının yanında yazılı olduğu adres düzenleme yeri ve ödeme yeri sayılır.  

Senede ayrıca faiz, yetkili mahkeme, malen – nakden kaydı eklenebilir.  Malen ve nakden ifadesi senedin ne karşılığında verildiği anlamını taşır. Olası bir yargı durumunda ispat açısından önemlidir.

 2- Protesto Nedir? 

Türk Ticaret Kanunu 714. maddesine göre; kabul etmemenin veya ödememenin, kabul etmeme veya ödememe protestosu denilen resmî bir belge ile belirlenmesi zorunludur. Kanunun 715. maddesine göre protestonun 716. maddede belirtilen şekil ve surette noterlikçe düzenlenmesi gerekir. Yine kanunun 730. maddesine göre hamil (senet alacaklısı) ödememe protestosu düzenlemez ise lehtar ve cirantaya başvuru hakkını kaybeder.

Görüldüğü üzere senetlerde; keşideci ve keşideci kefilleri (avaller) haricinde başka senet borçluları yani cirantalar var ise senedin protesto edilmemesi halinde senet alacaklısı (hamil) senette ciranta ve lehtar olarak bulunan borçlulara müracaat hakkını kaybeder. Yani bu kişilerden senet alacağını talep ve tahsil edemez.

Senetlerde cirantanın sorumluluğuna gidebilmek için vadeden itibaren 2 iş günü içinde keşideciye protesto çekilmesi zorunludur. Aksi halde cirantalara müracaat edilemez.

  •  Önemli bir husus: Keşideci senet üzerine “protestosuz” “gidersiz” kaydı düşerse protesto çekmeye gerek kalmaz.

3-Senette Zamanaşımı

TTK m.749 Uyarınca; senette keşideciye karşı zamanaşımı vadeden itibaren 3 yıldır. Hamilin, cirantaların sorumluluğuna gidebilmesi için protesto tarihinden veya senette “gidersiz iade olunacaktır” kaydı varsa vadenin dolduğu tarihten itibaren bir yıl içinde takip başlatılmalıdır. Ödeme yapan cirantanın diğer cirantaya rücu etme hakkı ise 6 aylık süreye tabidir.

4- Senet Düzenlenirken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

  • Senedi, borçlu olan taraf kendi el yazısıyla düzenlemelidir.
  • Senede imza atılmadan mutlaka iki taraf da okumalıdır.
  • Senet imzalandıktan sonra borçlu olan mutlaka fotokopisini almalıdır.
  • Eğer senede dair ayrıca hazırlanmış bir sözleşme varsa her nüshasından birer tane taraflarda bulunmalıdır.
  • Senet ödendiğinde özellikle imza kısmı oradan yırtılıp atılmalı,
  • Üzerine bedeli ödenmiş, tahsil edilmiştir kaydı düşülmeli;
  • Mümkünse şu tarihli şu tutarlı senede ilişkin hazırlanan diye not düşülerek makbuz  alınmalıdır. 
  • Ödense bile senet bir süre muhafaza edilmeli, ileride doğabilecek anlaşmazlık sahte senet olaylarına karşı önlem alınmalıdır.
  • Boş senede kesinlikle imza atılmamalıdır.

5- Ödenmeyen Senette İcra Takibi Usulü 

Senedin vaadedilen tarihte ödenmemesi durumunda ilk yapılacak şey, protesto edilmesidir. Protesto işlemi bankalar aracılığı ile noter tarafından yapılmaktadır. Senedi kasasında saklayan banka, borçlunun 2 gün içerisinde borcunu ödememesi durumunda noter aracılığı ile protesto çeker. Bu, ödeme yapılmasının talep edilmesi anlamına gelmektedir. Kredi notunun düşmesini istemeyen borçlu bu durumda borcunu ödeyecektir. 

Ancak ödeme yapılmaması durumunda ikinci bir yol daha bulunmaktadır. Bu da senedin icra yolu ile tahsilidir.

Senede dayalı bir icra takibini,

  • borçlunun ikametgahında
  • bonoda belirtilen ödeme yerinde
  • düzenleme yerinde
  • bonoda belirlenen yetkili icra dairesinde başlatılabilir.(tüzel kişi olmak koşuluyla)

İcra takibinin kesinleşmesinden sonra alacaklı taraf borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine haciz tatbik edebilecektir. Hacizlerin uygulanması sonucunda alacaklının alacağına kavuşması daha kolaylaşacaktır. 

Senedinin ödenmemesine karşılık, takip başlatmak isteyen senet alacaklısının, icra takip işlemlerinin doğru ve hızlı şekilde yürütülebilmesi için, muhakkak icra avukatından danışmanlık alması gerekir.

Konuya ilişkin uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Karşılıksız Çek

Karşılıksız Çek

Karşılıksız Çek | Çek Ne Zaman Ödenir | Çekte Zamanaşımı | İzmir İcra Avukatı | İzmir Hukuk Bürosu

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip özel bir ilamsız icra yoludur. Alacaklının bu yola başvurması için elinde kambiyo senedi niteliğinde bir belge olması zorunludur. Kambiyo senetleri kanunda poliçe, bono ve çek olmak üzere sınırlı olarak sayılmıştır. 

1-Çek Ne Zaman Ödenir

Çekte kural olarak vade olmaz. Çek görüldüğünde ödenir. Ancak Çek Kanunu Geçici m.3/5 uyarınca 31.12.2021 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.

Çeki keşide tarihinden itibaren;

  • Çek keşide edildiği yerde ödenecekse on gün,
  • Keşide edildiği yerden başka yerde ödenecekse bir ay içinde muhatap bankaya ibraz edilmelidir.
  • Ödeneceği yerden başka bir yerde keşide edilen çek, keşide yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay; ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.Bu süreler ibraz edilmeyen çeke dayalı olarak kambiyo takibi yapılamaz.

Hamil (çeki elinde bulunduran kişi), düzenleyen kişiden (keşideciden) çekin bedelinin yanında, ödenmeyen çek bedelinin yüzde onu oranında çek tazminatı talep edebilir.

Çek Kanununun 3/6. Maddesine göre  çekin muhatap bankaya ibraz edilerek bankanın çek yaprağı için ödemekle yükümlü olduğu miktarın tahsili halinde bankaca, çeke, anılan şerh düşülmek suretiyle aslı uhdesinde tutularak onaylı bir fotokopisi çek hamiline verilir ve hamil, bu şekilde muhatap bankaca tasdik edilmiş çek fotokopisine dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapabilir.

2- Çekte Zamanaşımı Olur mu?

TTK m.814 Uyarınca çeklerde zamanaşımı, ibraz süresinin bitiminden itibaren 3 yıldır. Zamanaşımına uğramış çek ile ilgili temel hukuki ilişkiye dayanarak sebepsiz zenginleşme (zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıl içinde), ya da alacak davası açılabilir. Çek ise bu davalarda yazılı delil başlangıcı sayılır.

3- Çeke İlişkin İcra Takibi Nerede Başlatılır? 

Çeke dayalı bir icra takibini, 

  • borçlunun ikametgahında
  • muhatap banka hesabının olduğu yerde
  • keşide yerinde başlatabiliriz.

4-Karşılıksız Çek Nedir? Çek Karşılıksız Olursa Ne Yapılır ? 

Karşılıksız çek keşidesi, uygulamada çok rastlanılan bir durum olup, bu özelliği nedeniyle sık sık Yargıtay kararlarına konu olmaktadır. Yerel mahkemelerin karşılıksız çeke ilişkin verdikleri çeşitli konulardaki kararlar, temyiz istemiyle Yargıtay’a gelmektedir. Bununla birlikte konuyla ilgili uyuşmazlıkların belli başlı bazı noktalarda toplandığı gözlenmektedir.

Çek Kanunu m.5/1 : Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Şeklindedir. 

Ayrıca kararı veren Mahkeme, söz konusu kişi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına hükmeder.

Karşılıksız çıkan çeke ilişkin şikayet, ibraz tarihinden itibaren 3 ay içerisinde İcra Ceza Mahkemesi’ne yapılır. ( İİK. M. 347)

   Şikayette Yetkili mahkemeler:

  • ibraz yeri
  • çek hesabının açıldığı banka şube yeri
  • hesap sahibinin yerleşim yeri
  • şikayetçinin yerleşim yeridir.

Bunlardan biri tercih edilebilir.

Önemli bir husus : Şikayet dilekçesinde, çekin bankaya ibraz süresi içerisinde çekin karşılığını bankada   bulundurmakla yükümlü olan şirketi temsile yetkili kişiyi mutlaka belirtmek gerekiyor. Sadece çeki keşide eden şirket yetkilisi/yetkilileri ifadesi yeterli olmuyor, aksi halde şikayetin reddine karar veriliyor. Konuya ilişkin karar: (Antalya Bam 10 CD 14.03.2018 t. 889/955, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi   2017/3549 E. 2018/8 K. sayılı ve 04.01.2018 tarihli kararı)

Sonuç olarak, ülkemizde yaygın olarak kullanılan ve güvenilir bir kambiyo senedi vasfına sahip olan çekin karşılıksız çıkması sorunu hem geçmişte hem de günümüzde tartışılan, önemli bir meseledir. Bu meselenin, çekin ticari hayattaki önemi ve adil yargılanma hakkı göz önüne alınarak en hızlı şekilde çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

Konuya ilişkin hukuki danışmanlık almak için uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

İcra Dosyası Kapatılırken İzlenebilecek Yollar

İcra Dosyası Kapatma | İcra Hukuku | İcra Avukatı | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu

İcra dosyalarının gerekli özen ve dikkati göstererek izlenecek yollar sayesinde çok daha düşük ücretler ödenerek kapatılabilmesi mümkündür. İcra dosyalarının ödeme yapılarak kapatılması aşamasında 2 farklı yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemler icra dairesine doğrudan ödeme ve yapılması ve dosyanın alacaklısına veya avukatına haricen ödeme yapılmasıdır.

1. İcra Dairesine Doğrudan Ödeme İle İcra Dosyası Kapatma

Alacaklı tarafından borçluya usulüne uygun gönderilen ödeme emrinde ödenecek tutar ile paranın ödeneceği icra müdürlüğünün banka IBAN numarası bilgileri yer alır. Söz konusu ödemenin ise bu IBAN hesabına açıklamalı şekilde yapılması belirtilir.

Ancak söz konusu ödeme veya icra emrinde yer alan miktarların doğrudan ödenmesi dosyanın kapatılması için yeterli değildir. Zira borçluya gönderilen ödeme/icra emrinde ödenecek tutara ilaveten vekâlet ücreti, faiz, harç ve masraflar eklenecek olup bu masraflara ödeme emrinde yer verilmez. Bir başka anlatımla borçlulara gelen ödeme veya icra emrindeki tutar icra dairesine yatırılmış olsa bile bu tutar asıl borca ilişkindir. Alacaklının takip açarken yapmış olduğu masraflar, takip sonrası işleyen faiz, tebligat giderlerine ilişkin tutarlar ve vekalet ücreti gibi borca dahil olup ödenmesi gereken diğer borç kalemleridir.

Bu sebeple dosyanın, ödeme yapılacak olduğu tarihe ilişkin icra müdürlüğünce düzenlenmiş kapak hesabına bakılarak hesapta yer alan bakiye kısmının tamamının icra dosyasına ödenmesi gerekmektedir. Kapak hesabı ise kısaca, ödeme yapılacağı günkü güncel borcu ifade etmektedir.

Dosya kapak hesabında ödeme/icra emrinde yer alan miktardan farklı olarak takipte kesinleşen miktar, tahsil harcı, başvurma harcı, vekalet ücreti, faiz ve dosyada yapılan masraf miktarı da yer almaktadır. Bunların dâhil edilmediği ve salt ödeme emrinde yer alan tutarın ödenilmesi ile yetinilmesi halinde eksik ödeme yapılması nedeniyle dosyanın kaydının kapatılmasını mümkün olmayacaktır. Ayrıca gönderilen icra emrinde yazan salt miktarın dosyaya ödenmesi halinde kalan bakiye üzerinden haciz işlemleri başlatılabilir. Zira kısmi tutarda borç ödenmiş sayılacak olup kalan tutarlar için haciz uygulanmasına imkan tanınacaktır.

2. Haricen Ödeme Yapılması İle İcra Dosyası Kapatma

Bir diğer yöntem ise Haricen Ödeme ile alacaklıya veya vekiline ödeme yapılarak dosyanın kapatılmasıdır. Bu ödeme yönteminde ise borçluya icra müdürlüğünce gönderilen ödeme/ icra emri üzerine borçlu, alacaklı tarafla veya avukatı ile iletişime geçerek borcu ödemek istediğini beyan eder. Kapak hesabına göre istediği herhangi bir miktar üzerinden alacaklı ile anlaşarak icra dairesinin IBAN hesabına değil de doğrudan alacaklıya veya vekiline parayı göndererek dosyanın haricen tahsille kapatılması sağlanır. Elbette belirtmek gerekir ki alacaklının borç tutarını düşürmek gibi bir mecburiyeti yoktur. Bu yöntem, icra dosyasında her geçen gün işleyen faizin önüne geçerek varsa hacizleri bir an önce kaldırtmak için de tercih edilebilir.

Bu yöntemin uygulanmasında daha önce de belirtmiş olduğumuz icra müdürlüğünce düzenlenen kapak hesabında yer alan takipte kesinleşen miktar, vekalet ücreti, faiz ve dosyada yapılan masraf miktarıyla bağlılık yoktur. Bu bakımdan taraflar dosya hesabına bağlı kalacak olsa dahi alacaklı ile pazarlık edebilme imkanı olması sebebiyle diğer yönteme göre iki taraf için de daha kârlı bir yöntem olduğu söylenebilir.

Bu yöntem uygulanırken alacaklı ile borçlu yukarıda belirtilen kalemler üzerinde kendi aralarında bir bakiye belirleyerek anlaşabilir. Bunun üzerine icra dosyasına alacaklının “Haricen Tahsille Dosyanın Kapatıldığına” ilişkin UYAP üzerinden dosyaya bildirimde bulunmasıyla birlikte haricen tahsil harcı ödenmek suretiyle dosya kapatılmış olur. Akabinde, alacaklı veya alacaklının avukatı borcu tahsil ettikten sonra icra dairesine durumu bildirir, icra dairesinin dosyanın kapatılması ve varsa hacizleri kaldırması için uygun gördüğü tahsil harcını öder. Akabinde ise borçlunun herhangi bir malvarlığında mevcut olan hacizler kapatılır, icra dosyası kapatılır.

İcra Borçları Ödenirken Hangi Yollar Tercih Edilmeli

Esasında iki taraf için de söz konusu icra dosyasının haricen ödeme yöntemiyle kapatılması daha makuldür. Çünkü; haricen ödeme yönteminde tarafların arasında pazarlık yapma imkânı bulunmaktadır. Takipte kesinleşen miktar, takipte mevcut vekalet ücreti, faiz gibi kalemlerde alacaklı ile borçlunun pazarlık etme imkanı vardır. Devletin alacağı tutarlar dışında yer alan tutarlar için yapılacak olan bu pazarlığa ilgili icra müdürlüğü karışmamaktadır. Haricen ödeme yönteminin bir diğer büyük avantajı, tarafların haricen ödeme üzerine anlaşması ve haricen tahsil bildirimini dosyaya yapılması halinde, icra dairesince kesilecek tahsil harcı yarı yarıya düşmektedir.

Tahsil harcının yanı sıra haricen ödemeyle kapatılan icra dosyasında alacaklının ödemekle yükümlü olduğu %2’lik cezaevi harcı talep edilmemektedir. Bununla birlikte, haricen ödeme yapılması yönteminde alacaklı tahsil bildirimi yapmazsa icra dosyası açık kalacak ve her an borçlu aleyhine haciz işlemi hakkınızda uygulanabilecektir. Bu sebeple icra dosyasının icra müdürlükleri nezdinde kapatılmasının sağlanması borçluya hakkında tekrar haciz yapılmasını önleyeceğinden, haricen yapılan ödeme akabinde alacaklı tarafından ilgili icra dosyasına haricen tahsil bildiriminde bulunulması ve gerekli tahsil harcı dosyaya yatırılarak dosya kaydının kapatılması mutlaka sağlanmalıdır. Bu sebeple de her ne kadar haricen ödemeler daha avantajlı olsa da yapılacak ödemelerin banka kanalı ile yapılması ve açıklamaya icra dairesi ile dosya numarasının yazılması da ispat açısından yeterli olacaktır.

Yukarıda detaylandırdığımız üzere ileride geri dönülmesi güç bir hak kaybına uğramamak ve dosya masrafından fazla ücretler ödememek için icra takiplerinde mutlaka bir avukatla çalışmak elzemdir. Konuya ilişkin tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Ödeme Taahhütnamelerinde Şekil Şartları

Ödeme Taahhütnamelerinde Şekil Şartları

Ödeme Taahhütnamelerinde Şekil Şartları | İcra Hukuku | İcra Avukatı

Ödeme Taahütnamesi Nedir?

Ödeme taahhütnamesi, icra süreçlerinde 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK) m. 111 kapsamında hazırlanan bir taahhütnamedir. Ödeme taahhütnamesinin imzalanması ile birlikte icra takibi derhal durdurulur ve borçlu taahhütname kapsamında borcunu belli süreler zarfında ödemeyi taahhüt eder ve taahhütnamesine aykırılık halinde borçlunun tazyik hapsi ile karşılaşacağını kabul eder.

  • Asıl alacağın brüt asgarî ücretin üzerinde olması gerekir.
  • Yapılan hesaplamanın icranın hesabıyla aynı olması gerekir.
  • Alacak kalemlerinin tek tek yazılması gerekir. (Taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerekmektedir.)
  • Takip öncesi işlemiş faiz, takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işleyen faiz, taahhüt tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek faizin ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
  • Makbuzsuz giderlerin hesaplamaya dahil edilmemesi gerekir.
  • Taahhüdün esas icra müdürlüğünden alınması gerekir.
  • Tebligat sadece borçlu vekiline değil, borçluya da yapılmalıdır.
  • Taahhüde uyulmaması durumunda hukukî ve cezaî neticelerinin ne olduğu açık ve net olarak belirtilmelidir.
  • Ödeme günlerinin iş günü olarak belirlenmesi gerekir.
  • Taahhüt alınabilmesi için icra takibinin kesinleşmesi şart. İcra takibi kesinleşmeden alınan ve ihtiyatî hacizde alınan taahhütler geçersizdir.
  • Taahhüdün alacaklı tarafından ilk ödeme tarihine kadar kabul edilmesi gerekir.

Yasal Mevzuat

İcra İflas Kanunu

Madde 111 – Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeği taahüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur. Şukadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır. Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması hâlinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar. Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.

Madde 340 – 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.

Mahkeme Kararları

Yargıtay 19. Ceza Dairesi E:2017/1481 K:2017/2585

Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 03/07/2014 tarihli ödeme taahhüdünde işlenen faiz 641,426,15 Türk lirası olarak belirtilmiş ise de, bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü…

Yargıtay 19.Ceza Dairesi 2016/ 9666 E. 2016 / 20446 K.

Borçlu ve alacaklı tarafından kararlaştırılan taksitle ödeme taahhüdünü ihtiva eden tutanağın hukuken geçerli olabilmesi için borçlunun, alacaklının ve icra müdürü veya yardımcısı ya da katibin imzası ile düzenlenme tarihini taşıması, ödenmesi taahhüt edilen borcun toplam miktarını açıkça göstermesi şarttır. İcra müdürlüğü yetkilisinin tutanağı imzalaması, İcra ve İflas Kanunu’nun 8. maddesi gereğince tutanağın aleniyeti ve ispat kuvvetinin gereğidir. İmza sözleşmenin değil, tutanağın geçerlilik şartıdır. İcra müdürü taahhütte taraf olmadığından taahhüdün içeriğine müdahale edemez. İcra müdürünün borçlu ve alacaklı tarafından kararlaştırılan ödeme taahhüdüne kamu alacağı olan “% 9,48 oranında taahhüt damga vergisinin tahsili ile” şerhini yazarak taahhütnameyi imzalaması ve bu şartın yerine getirilmemesi ödeme taahhütnamesini geçersiz hale getirmez. Bu itibarla, usulüne uygun olarak düzenlenmiş ödeme taahhüdünü ihlal eden sanık hakkındaki mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 14.07.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Konuya ilişkin uyuşmazlıklarınız kapsamında uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079