Etiket arşivi: icra hukuku

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır?

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır
İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır?

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır? | İzmir İcra Avukatı | Av. Dilek Yavuz Uysal

İhtiyati Hacizde Teminat İadesi Nasıl Alınır?

İhtiyati haciz, para ve parayla ölçülebilen teminat alacaklarına özgü takiplerde alacaklının korunması ve takibin sonuçsuz kalmaması için getirilmiş geçici bir hukuki korumadır.  İcra ve İflas Kanunu’nda düzenleme alanı bulan bu hukuki yol ile borçlunun icra takibini başarısız kılmaya yönelik davranışlarının önüne geçilmesi amaçlanır. İhtiyati hacze ilişkin detaylı yazımıza  buradan ulaşabilirsiniz.

Peki Yatırılan Teminat İadesi Nasıl Geri Alınır?

İhtiyati haciz kararı icraya konulmuş ise, teminatı iade alabilmeniz için bazı şartların varlığı gerekir. Bu şartlar, takibin kesinleşmesi veya ihtiyati haciz talebinizden feragat etmenize göre değişiklik gösterir. 

A- İcra Takibi Borçlular Açısından Kesinleşmiş İse:

Eğer icra takibi hakkında ihtiyati haciz kararı alınan tüm borçlular için kesinleşmişse, ilk olarak icra müdürlüğünden tüm borçlular hakkında takibin kesinleştiğine ilişkin derkenar almanız gerekecektir. Zira mahkeme, teminatın iadesi talebinde icra dairesinin kesinleştirme kararını ve teminatın iadesinin uygun olduğu yönündeki yazıyı dikkate alarak karar verir. 

Mahkeme tarafından , İcra dosyası müdürlükten istenmez. Bu beyanınızı icra müdürlüğünün de onayladığını gösterir derkenar ister. Bu aşamada yapmanız gereken derkenarı önce icra dosyasından onaylatıp mühürletmek, ardından mahkeme dosyasına sunmaktır.

Sırası ile özetleyecek olursak:

  1. İcra dairesinden takibin kesinleştirilmesi talep edilmelidir.
  2. Takibin keşinleştirilmesinden sonra icra dairesinden teminatın iadesi yönünde talepte bulunulmalıdır. 
  3. İcra dairesinden teminatın iadesi yönündeki derkenar alınır.
  4. İhtiyati haciz kararı veren mahkemeye bir dilekçe ile sebebi ile birlikte teminatın iadesi talebi iletilir. Dilekçe ekine icra dairesinin derkenarı eklenir.

B- İhtiyati hacizden feragat edilmiş ise:

Bazı durumlarda borçlulara ulaşmak çok zor olabilir veya fazla zaman alabilir. Bu durumlarda İcra takibini kesinleştirmede sorun yaşıyorsanız veya borçluların adına kayıtlı herhangi bir malvarlığına rastlayamadıysanız ihtiyati haciz kararının pratikte sizin için bir önemi kalmamıştır.  Zira ihtiyaten haczedilerek dosya borcunu karşılar mal varlığı yoksa teminatın boşuna mahkeme veznesinde beklediğini söylemek mümkündür. Bu durumlarda, ihtiyati hacizden feragat ederek de teminatın iadesini talep edebilirsiniz. Ancak bunun için, herhangi bir fiili ya da kaydi haciz uygulanmamış olması gerekir. Borçlulardan biri hakkında takip kesinleşmiş, fiili haciz de tatbik edilmiş ancak diğer borçlu /borçlular için feragat etmek istiyorsanız, derkenarda bu hususu açıkça belirtmeniz uygun olacaktır.

İhtiyati haciz kararının geçerlilik süresi, karar tarihinden itibaren 10 gün olduğundan, avukatsız işlem yapıldığında kararın icraya konulabilmesi için bazen bu 10 günlük sürenin kaçırıldığı durumlar olabilir. Bir başka örnekte de borçlu ile protokol yapılır veya borç tahsil edilir ve ihtiyati hacze gerek kalmayabilir.

Eğer dosyaya teminat yatırılmışsa, ortada derkenar alabileceğiniz bir icra dosyası da doğal olarak bulunmayacağından, bu kez mahkemeye hitaben bir dilekçe ile, karar aslını da eklemek suretiyle, “Karar 10 gün içinde icraya konulmadığından hükümsüz kalmıştır. Karar aslını dilekçemiz ekinde sunuyoruz. Dosyaya yatırılan teminatın tarafımıza iadesini talep ediyoruz” şeklinde hazırlanacak bir dilekçe ile teminatınızı iade almanız mümkündür.

Bu durumda derkenar, iki suret olarak hazırlanacak, bir tanesi karar alınan icra dosyasında bırakılacak, diğeri de imza mühür ve kaşe alındıktan sonra mahkeme kalemine sunulacaktır. Hakim, derkenarın uygun olup olmadığını inceleyecek ve uygunsa, “Teminat iadesi uygundur” yazarak tarih atıp paraflayacaktır. Bu işlemler, uygulamada genelde bir gün sürmektedir. Derkenarı verdikten sonra ertesi gün, dosyada vekaleti olan avukat veya asil, dosyadan teminatı iade alabilir.

Görüldüğü üzere icra işlemleri pek çok usuli bilgi gerektirmektedir. Hukuki süreler açısından takibi önemli olan bu alanda bulunan dosyalarınızı hızlı sonuçlandırmak ve hak kaybına uğramamak adına bir avukat yardımı ile takip etmenizi öneririz.

Konuya ilişkin hukuki bilgi almak için uzman ekibimizle iletişime geçin. 

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Ödeme Taahhütnamelerinde Şekil Şartları

Ödeme Taahhütnamelerinde Şekil Şartları

Ödeme Taahhütnamelerinde Şekil Şartları | İcra Hukuku | İcra Avukatı

Ödeme Taahütnamesi Nedir?

Ödeme taahhütnamesi, icra süreçlerinde 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK) m. 111 kapsamında hazırlanan bir taahhütnamedir. Ödeme taahhütnamesinin imzalanması ile birlikte icra takibi derhal durdurulur ve borçlu taahhütname kapsamında borcunu belli süreler zarfında ödemeyi taahhüt eder ve taahhütnamesine aykırılık halinde borçlunun tazyik hapsi ile karşılaşacağını kabul eder.

  • Asıl alacağın brüt asgarî ücretin üzerinde olması gerekir.
  • Yapılan hesaplamanın icranın hesabıyla aynı olması gerekir.
  • Alacak kalemlerinin tek tek yazılması gerekir. (Taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerekmektedir.)
  • Takip öncesi işlemiş faiz, takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işleyen faiz, taahhüt tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek faizin ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
  • Makbuzsuz giderlerin hesaplamaya dahil edilmemesi gerekir.
  • Taahhüdün esas icra müdürlüğünden alınması gerekir.
  • Tebligat sadece borçlu vekiline değil, borçluya da yapılmalıdır.
  • Taahhüde uyulmaması durumunda hukukî ve cezaî neticelerinin ne olduğu açık ve net olarak belirtilmelidir.
  • Ödeme günlerinin iş günü olarak belirlenmesi gerekir.
  • Taahhüt alınabilmesi için icra takibinin kesinleşmesi şart. İcra takibi kesinleşmeden alınan ve ihtiyatî hacizde alınan taahhütler geçersizdir.
  • Taahhüdün alacaklı tarafından ilk ödeme tarihine kadar kabul edilmesi gerekir.

Yasal Mevzuat

İcra İflas Kanunu

Madde 111 – Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeği taahüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur. Şukadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır. Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması hâlinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar. Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.

Madde 340 – 111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.

Mahkeme Kararları

Yargıtay 19. Ceza Dairesi E:2017/1481 K:2017/2585

Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 03/07/2014 tarihli ödeme taahhüdünde işlenen faiz 641,426,15 Türk lirası olarak belirtilmiş ise de, bu faizin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü…

Yargıtay 19.Ceza Dairesi 2016/ 9666 E. 2016 / 20446 K.

Borçlu ve alacaklı tarafından kararlaştırılan taksitle ödeme taahhüdünü ihtiva eden tutanağın hukuken geçerli olabilmesi için borçlunun, alacaklının ve icra müdürü veya yardımcısı ya da katibin imzası ile düzenlenme tarihini taşıması, ödenmesi taahhüt edilen borcun toplam miktarını açıkça göstermesi şarttır. İcra müdürlüğü yetkilisinin tutanağı imzalaması, İcra ve İflas Kanunu’nun 8. maddesi gereğince tutanağın aleniyeti ve ispat kuvvetinin gereğidir. İmza sözleşmenin değil, tutanağın geçerlilik şartıdır. İcra müdürü taahhütte taraf olmadığından taahhüdün içeriğine müdahale edemez. İcra müdürünün borçlu ve alacaklı tarafından kararlaştırılan ödeme taahhüdüne kamu alacağı olan “% 9,48 oranında taahhüt damga vergisinin tahsili ile” şerhini yazarak taahhütnameyi imzalaması ve bu şartın yerine getirilmemesi ödeme taahhütnamesini geçersiz hale getirmez. Bu itibarla, usulüne uygun olarak düzenlenmiş ödeme taahhüdünü ihlal eden sanık hakkındaki mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 14.07.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Konuya ilişkin uyuşmazlıklarınız kapsamında uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek benzer çalışmalarımız;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Müflis Nedir? Kime Müflis Denir?

Müflis Nedir? Kime Müflis Denir? | İzmir Avukat | Av. Mustafa Yolcu

Hukuk Kapsamında Müflis Ne Demek?

İflas kararı verilmek ile birlikte iflas açılır, borçlu “müflis” sıfatını alır. Burada müflis, iflas eden borçlu anlamında kullanılmaktadır. İflasın açıldığı anda nerede ve kimin elinde olduğu önem taşımaksızın müflisin haczi kabil bütün mal ve hakları, bir masa teşkil eder (aktif masa).

Türk Dil Kurumu’na Göre Müflis Nedir?

müflis sıfat, hukuk, ekonomi, Arapça muflis

Batkın.

Yasal Mevzuat Kapsamında Müflis

İcra Ve İflâs Kanunu Yönetmeliği

İflâsın açılmasına, kapanmasına ve kaldırılmasına ilişkin ilân
Madde 55 —
İcra ve İflas Kanununun 166 ncı maddesine göre iflâs kararı verildiğinin ilânı ile 254 üncü maddeye göre iflâsın kapanmasına ilişkin kararın ilânında, iflâs dosya numarası, müflisin adı, soyadı, adresi, iflâsın açılması veya kapanması kararının hangi mahkeme tarafından verildiği, kararın tarih ve sayısı ile özeti yazılır.
İcra ve İflas Kanununun 182 nci maddesine göre iflâsın kaldırılmasına ilişkin ilânda, iflâs dosya numarası; müflisin adı, soyadı ve adresi ile iflâsın kaldırılması kararının hangi mahkeme tarafından verildiği; kararın tarih ve sayısı ile özeti yazılır.
İcra ve İflas Kanununun 179/a maddesine göre iflâsın ertelenmesine ilişkin yapılacak ilânda, kararın hangi mahkeme tarafından verildiği, karar tarihi ve sayısı, borçlu şirket veya kooperatifin adı ve adresi ile kararın hüküm fıkrası yazılır.

Konuya ilişkin detaylı bilgi veya İcra Hukuku kapsamında uyuşmazlıklarınıza yönelik olarak İletişim Sayfası üzerinden bize ulaşabilirsiniz.

Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079

Maaş Haczi Nedir? İcra Borcundan Dolayı Maaş Kesintisi Nasıl Olur?

Maaş Haczi Nedir? | İcra Borcundan Dolayı Maaş Kesintisi Nasıl Olur? | İcra Hukuku | İcra Avukatı | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu

İcra takibi sırasında alacağın tahsili için başvurulan bir yol olan maaş haczi nedir? Maaş haczi, uygulamada sık karşılaşılan bir yöntemdir. Kişilerin borçlarından dolayı kanunlarca belirlenmiş yasal usullere dayandırılarak alacaklı taraf, çalışanın maaşına haciz koyabilir. 

Hakkında icra takibi başlatılmış olan bir kişi, kamu veya özel sektör fark etmeksizin çalıştığı taktirde; icra müdürlüğünce, bağlı olarak çalıştığı işverene, İcra ve İflas Kanunu’nun 355 vd. maddeleri uyarınca maaş haczi müzekkeresi gönderilir. Buna göre; haciz yazısını alan işveren, bir hafta içinde haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücretinin miktarını icra dairesine bildirmeye ve borç bitinceye kadar icra dairesinin hacizce haczolunan miktarı borçlunun maaş veya ücretinden keserek hemen icra dairesine yatırmaya mecburdur. İşverenin bu müzekkereye uymaması suç oluşturur ve savcılık nezdinde hakkında suç duyurusunda bulunulabilir.

Maaş, kısmen haczedilebilecek mal varlıkları arasındadır ve kanunun öngördüğü üzere en fazla maaşın dörtte biri haczedilebilmektedir. Kişinin net maaşından (ele geçen) bulunan Aile Yardımı, Asgari Geçim İndirimi ve Çocuk parası düşüldükten sonra kalan kısma 1/4 oranında kesinti yapılır. 

(istisna) Maaş haczinde önem arz eden bir diğer husus, nafaka alacaklarıdır. Her ne kadar genel kural, işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlasının kesilemeyeceği olsa da, Kanun Koyucu burada bir istisna getirmiş olup nafaka alacağının tahsili söz konusu olduğunda, dörtte birlik sınırı kaldırmıştır. Bu sebeple işçinin ödemekle mükellef olduğu aylık nafaka borcunun tamamı, dörtte bir sınırına takılmaksızın ücret üzerinden işverence kesilip icra dairesine yatırılacaktır.

Madde 83 – Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.

İcra ve İflas Kanunu

Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: info@efeshukuk.com

Telefon: +90 553 463 7079