Menü Kapat

İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti

İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti
İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti

İşçinin Gerçek Ücretinin Tespiti – İzmir İş Hukuku Avukatı

İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde bulundurularak belirlenir. 

Uygulamada daha az vergi veya harç ödemek amacıyla ödenen gerçek ücret bordroya yansıtılmamakta, düşük gösterilmektedir. İşçinin ücret bordrolarını ihtirazi kayıt koymaksızın imzalaması ödenen gerçek ücretin bu miktarda olduğunu göstermez. Bu durumda işçinin yaptığı işin niteliği, hizmet süresi, iş tecrübesi ile işyerinin özellikleri, aynı veya benzer işlerde çalışan işçilere ödenen ücretler göz önüne alınarak, alabileceği ücretle ilgili meslek odası veya kuruluşundan yahut işçi veya işveren sendikalarından sorularak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek işçinin gerçek ücretinin belirlenmesi gerekir.  

Kayıt dışı istihdam olarak nitelendirilen söz konusu çalıştırma, iki şekilde ortaya çıkabilmektedir. Bunlardan birincisi, işçinin tamamen kayıt dışı çalıştırılmasıdır. Buna göre işveren, fiilen işçi çalıştırmasına rağmen bu çalışmaya ilişkin olarak herhangi bir beyanda bulunmamakta ve sistemde fiilen çalışmakta olan işçi çalışan olarak değil  işsiz olarak görünmektedir. Diğer bir ifadeyle, işveren tarafından kayıt dışı çalıştırılan işçi her ne kadar hukuken “işçi” ve “sigortalı” olarak nitelendirilse de devlet nezdinde işçi ve işveren arasında herhangi bir ilişki görünmemektedir. Bu şekilde çalışma şekli kuşkusuz hukuka aykırı olup işveren açısından hem para cezalarının ve belirli devlet borçlarının hem de tazminat borçlarının doğmasına sebebiyet verecektir. 

Her ne kadar kısa vadede işveren açısından çok cazip bir tercih olarak gözükse de işçinin ücretinin eksik beyan edilmesi, işverene uzun vadede çok daha fazla yük ve maliyet yaratacaktır. İşverenin bu hukuksuz uygulamasının herhangi bir şekilde ortaya çıkması durumunda, işverenin ödemek zorunda kalacağı idari para cezaları ile prim borçları, kısa vadede elde etmeye çalıştığı kârı, ciddi bir zarara dönüştürecektir. 

İşçinin sosyal güvenlik primlerinin eksik yatırılması, işçi açısından haklı nedenle fesih sebebi teşkil eder. İşçinin iş sözleşmesini bu sebebe bağlı olarak feshetmesi durumunda işçi, varsa diğer zararlarının tazmini yanında, bir yıllık kıdem şartını tamamlamışsa ayrıca kıdem tazminatına da hak kazanır. 

Yargıtay Kararları: 

  • Gerçek ücretin ise, işçinin kıdemi, yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. (21.HD.26.09.2000, 5270-6115) 
  • Nitelikli olmayan işçiler açısından imzalı bordroların davacıyı bağlayıcılığı kabul edilmekte ise de, nitelikli işçiler için bu bağlayıcılıktan söz edilemez. (9.HD.01.02.1999, 18841-1158) (İBD.1999/2-463) 
  • Usta işçinin gerçek ücretinin araştırılması gerekir. Ustalık isteyen bir işte asgari ücretin üstünde bir ücretle çalışan işçinin tazminatı ve ücret alacağının asgari ücret üzerinden değil, gerçek ücreti üzerinden hesaplanması gerekir.(9.HD.22.10.1987, 8912-9447) (İş ve Hukuk,1988/189-24,no:1983) 
  • Nitelikli işler açısından, imzalı dahi olsa, ücret bordroları bağlayıcı değildir. Davacı işçi uzun süreden beri aynı işyerinde ustabaşı olarak çalıştığına göre, ücret ve tazminat hesaplarının asgari ücret üzerinden yapılması isabetsizdir. Asgari ücret üzerinden düzenlenen bordrolarda davacının imzasının bulunmasının, nitelikli işçiler açısından bağlayıcılığı söz konusu olamaz.(9.HD. 03.10.2000, 8614-13106, no: 71) (Yasa H.D.2001/1-163,no:71) 
  • İşçinin yaptığı işe ve kıdemine göre, bordrolara yansımayan gerçek ücreti araştırılmalıdır. Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan işçinin vasıflı işçi olduğu dosya içerisinden anlaşılmaktadır. Öte yandan işçinin yaşı, yaptığı işin niteliği ve kıdemi nazara alındığında, asgari ücretle çalışması hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun olmayacağından, bordrodaki ücretin gerçek ücreti yansıttığı söylenemez. Hal böyle olunca davacının yaptığı iş, kıdemi ve yaşı nazara alınarak emsalinin aldığı ücretin ilgili meslek kuruluşlarından saptanarak buna göre tazminatın hesaplanması gerekir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ücret bordrolarındaki ücretin esas alınması suretiyle tazminatın hesaplanması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.(21.HD.29.09.1998, 5889-6025) 

İş Hukuku Kapsamında Hazırladığımız Diğer Çalışmalarımız;

İzmir İş Avukatı

Logo

Adres: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-posta: [email protected]

Telefon: +90 553 463 7079

Benzer Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

tr_TRTürkçe