Author Archives: Av. Mustafa Yolcu

İlave Tediye Nedir?

İlave Tediye Nedir

İlave Tediye Nedir? | İş Hukuku | İşçi Avukatı | İşveren Avukatı | İzmir Hukuk Bürosu | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu

İlave Tediye Nedir?

tediye(te:diye), Arapça teʾdiye

1. isim, eskimiş, ticaret Para vb. bir şey verme, ödeme.

2. isim, eskimiş Gerçekleşen bir alacağı para ile ödeme.

İlave tediye, yasal mevzuat kapsamında devlet memurlarına ödenecek olduğu düzenlenen bir ikramiye olup; memurun almakta olduğu maaş sistemine bakılmaksızın memura her yıl için bir aylık ikramiye verilecek olduğu düzenlenmiştir. Aşağıda detaylı olarak belirtmiş olduğumuz üzere tüm devlet memurları ilave tediyeye hak kazanmakta olup; kadroya geçen taşeron personeller de ilave tediye hakkından yararlanmaktadır.

Kimler İlave Tediyeye Hak Kazanır?

6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanunun Madde 1 kapsamında ilave tediyenin kapsamı düzenlenmiştir;

  • Sermayesinin yarısından fazlası devlete ait olan kurum ve kuruluşlar,
  • Kamu iktisadi teşekkülleri,
  • Genel ve katma bütçeli kurumlar,
  • Özel bütçeli idareler,
  • Belediye ve özel idareler “hizmet akdi” ile çalışan işçiler.

Yukarıda yer verili devlet memurlarından maden işletmelerinin münhasıran yeraltı işlerinde çalışanlarına bu işlerde çalıştıkları müddetle mütenasip olarak her yıl için ayrıca birer aylık istihkakları tutarında bir ilave tediye daha yapılır.

Ayrıca, yukarıda belirtmiş olduğumuz ilave tediyelerden ayrı olarak her yıl için bir aylık maaş tutarını geçmemek üzere Cumhurbaşkanı kararıyla bir ilave tediye ödemesi daha yapılabilir.

2021 Yılı İlave Tediye Ödeme Tarihleri

Bakan Selçuk, yaptığı açıklamada konuya ilişkin olarak “Birinci ilave tediyenin 13 günlük ilk taksiti, 29.01.2021 tarihinde ödenecek. İkinci taksit ise 11 Mayıs 2021 tarihinde hesaplara yatırılacak. Yeraltı maden işçilerine yapılacak ilave tediyenin tamamı ise 24 Aralık 2021 tarihinde ödenecek” ifadelerine yer verdi.

For detailed information or questions you can visit Contactpage.

İş Hukuku Kapsamında Hazırladığımız Diğer Çalışmalarımız;

İzmir İş Avukatı

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: info@efeshukuk.com

Phone: +90 553 463 7079

Tahmil Tahliye Nedir?

Tahmil Tahliye Nedir?

Tahmil Tahliye Nedir? | Ticaret Avukatı | Deniz Ticareti | Deniz Ticareti Hukuku | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu | Efes Hukuk Bürosu

Türk Dil Kurumuna Göre Tahmil Tahliye

Tahmil,

isim, eskimiş, (tahmi:li), Arapça taḥmīl

Yükleme.

Tahliye,

Arapça taḫliye

1. isim Boşaltma:
      Evin tahliyesi iki gün sürdü.

2. isim, hukuk Tutukluyu serbest bırakma.

Tahmil Tahliye Nedir?

Yukarıda da yer verilmiş olduğu üzere “Tahmil” yükleme, “Tahliye” ise boşaltma anlamına gelmektedir. Deniz ticareti ve taşıma hukuku kapsamında malların yükleme ve boşaltım süreçleri en fazla uyuşmazlık ile karşılaşılan süreçlerden bir tanesidir.

Türk Ticaret Kanunu Kapsamında Tahmil

Kaptan, eşyayı almak için gemiyi sözleşmede kararlaştırılan yere demirler. Sözleşmede yalnızca geminin yükleme yapacağı liman veya bölge kararlaştırılmışsa, gemi, bu liman veya bölge için tahsis edilmiş bekleme alanında yükleme yerinin belirlenmesini bekler. (Madde 1142)
Sözleşme, yükleme limanı düzenlemeleri ve bunlar yoksa yerel teamül ile aksi öngörülmüş olmadıkça, eşyanın gemiye kadar taşıma gideri taşıtana, yükleme gideri ise taşıyana aittir. (Madde 1142)

Türk Ticaret Kanunu Kapsamında Tahliye


Kaptan, eşyayı boşaltmak için gemiyi sözleşmede kararlaştırılan yere demirler. Sözleşmede yalnızca, geminin boşaltma yapacağı liman veya bölge kararlaştırılmamışsa, gemi, bu liman veya bölge için tahsis edilmiş bekleme alanında boşaltma yerinin belirlenmesini bekler. (Madde 1166)
Sözleşme, boşaltma limanı düzenlemeleri ve bunlar yoksa yerel teamül ile aksi öngörülmüş olmadıkça, eşyanın gemiden çıkartılması gideri taşıyana, geri kalan boşaltma giderleri ise gönderilene aittir. (Madde 1167)

For detailed information or questions you can visit Contactpage.

Ticaret Hukukuna ilişkin diğer ilginizi çekebilecek çalışmalarımız;

İzmir Ticaret Avukatı

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: info@efeshukuk.com

Phone: +90 553 463 7079

Kira Sözleşmesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Kira Sözleşmesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar | Ephesus Law Firm

Kira Sözleşmesi Nedir?

Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.

Kira Sözleşmesi Hazırlarken Nelere Dikkat Edilmeli?

1- Kira Sözleşmesinde Tapu Bilgileri Ve Konutun Özellikleri Detaylı Olarak Belirtilmeli

Kira sözleşmesine konu taşınmazın tapu bilgileri, açık adresi ve taşınmazın kiralanmasında önem arz eden hususlar mevcut ise bunlar kira sözleşmesi kapsamında belirtilmelidir. İleride taraflar arasında bu özelliklere ilişkin bir uyuşmazlık söz konusu olur ise; ispat kolaylığı sağlayacaktır.

Ayrıca eğer kira ilişkisi ipotek kapsamında işlenecek ise bu durumun da kira sözleşmesi nezdinde düzenlenmesi, doğacak masrafların kim tarafından ödeneceğinin önceden belirtilmesi faydalı olacaktır.

2- Kira Bedeli Ve Ödeme Zamanı Açık Ve Net Olmalı

Kira sözleşmesi kapsamında ödenecek bedelin hangi periyotlarda, hangi zaman aralığında ödeneceği gibi ödemenin yapılacak olduğu banka hesap bilgilerinin açıkça düzenlenmiş olması ileride bu tarz konularda uyuşmazlık ile karşılaşılmasının önüne geçecektir.

3- Depotizo Bedeli Belirlenmeli Ve Bu Bedelin Nasıl Muhafaza Edileceği Belirtilmeli

Eğer sözleşme kapsamında bir depozito söz konusu ise bedeli, nasıl muhafaza edileceği gibi detaylar muhakkak açıkça belirtilmelidir.

4- Konutta Mevcut Demirbaşların Listesi Hazırlanmalı

Kiralanan taşınmaz kapsamında bulunan demirbaşlar ve bunların ne durumda oldukları listelenmelidir. Aksi takdirde söz konusu demirbaşlar nezdinde meydana gelecek zararların talep edilmesi sürecinde ispat güçlüğü ile karşılaşılabilir.

5- Aidat Ve Diğer Giderlerin Kim Tarafından Karşılanacağı Kararlaştırılmalı

Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, sözleşmede aksi öngörülmemişse veya aksine yerel âdet yoksa, ısıtma, aydınlatma ve su gibi kullanma giderlerine katlanmakla yükümlüdür. Giderlere katlanan taraf, bu giderleri ispat edici belgelerin birer örneğini, istem üzerine diğer tarafa vermek zorundadır. (Madde 341)

Kanun kapsamında Zorunlu Deprem Sigortası, ev sahibi tarafından karşılanmalıdır. Fakat Bunun dışında kalan aidat, elektirik, su gibi bedellerin nasıl ve kim tarafından karşılanacağının belirtilmesi faydalı olacaktır.

6- Sözleşme Kapsamında Kefil Aranıyor İse İlgili Şekil Şartları Dikkate Alınmalı

Yasal mevzuatımız kapsamında kefil sürecinin suistimal edilmesinin önüne geçilmesi için birçok şekil şartı ön görülmüş olup; kefilin kendi el yazısı ile bu beyanının yazılması şart koşulmuştur. Kira sözleşmesi kapsamında kefil şartı aranıyor ise bu kapsamda gerekli şekil şartlarına uyulduğunun teyit edilmesi faydalı olacaktır.

7- Alt Kiraya İzin Verilip Verilmeyeceği Düzenlenmeli

…Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiralananı başkasına kiralayamayacağı gibi, kullanım hakkını da devredemez. Alt kiracı, kiralananı kiracıya tanınandan başka biçimde kullandığı takdirde kiracı, kiraya verene karşı sorumlu olur. Bu durumda kiraya veren, kiracısına karşı sahip olduğu hakları alt kiracıya veya kullanım hakkını devralana karşı da kullanabilir. (Madde 322)

Yukarıda yer vermiş olduğumu madde hükmü gereğince eğer kira ilişkisi kapsamında bir alt kira öngörülmekte ise bu hususun kira sözleşmesinde muhakkak belirtilmesi gerekmektedir.

8- Kiracı Tarafından Tadilat Gerçekleştirilecek İse Kapsamı Belirtilmeli

Kira sözleşmesine konu taşınmaz kapsamında bir tadilat gerçekleştirilecek ise özellikle bu tadilat karşılığında kira bedeli üzerinden bir indirim söz konusu ise bu hususun kira sözleşmesinde belirtilmesini tavsiye ederiz.

9- Kira Artış Oranı Belirlenmeli

Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksi on iki aylık ortalama oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksi on iki aylık ortalama oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.

Türk Borçlar Kanunu Madde 344 – Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır

Uygulamada Kullanılan Kimi Artış Oranı Belirleme Yöntemleri

  • TÜFE: Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) gecen yılın aynı ayına göre değişim oranı temel alınarak kira artışı hesaplanır.
  • Yİ-ÜFE (12 aylık ortalama): Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) 12 aylık ortalaması baz alınarak kira artışı hesaplanır.
  • Yİ-ÜFE (Gecen yılın aynı ayına göre): Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) gecen yılın aynı ayına göre değişim oranı temel alınarak kira artışı hesaplanır.
  • (TÜFE + Yİ-ÜFE)/2 – 12 aylık ortalama: TÜFE+Yİ-ÜFE 12 aylık ortalaması toplanarak 2’ye bölünmesi ile bulunan oran temel alınarak kira artışı hesaplanır.
  • TÜFE + Yİ-ÜFE)/2 – Gecen yılın aynı ayına göre: TÜFE+Yİ-ÜFE gecen yılın aynı ayına göre toplanarak 2’ye bölünmesi ile bulunan oran temel alınarak kira artışı hesaplanır.
  • Özel Oran: Enflasyon oranları haricinde özel olarak girilen oran temel alınarak kira artışı hesaplanır.

10- Kira Sözleşmesinin Süresi

Kira sözleşmesi, belirli ve belirli olmayan bir süre için yapılabilir. Kararlaştırılan sürenin geçmesiyle herhangi bir bildirim olmaksızın sona erecek kira sözleşmesi belirli sürelidir; diğer kira sözleşmeleri belirli olmayan bir süre için yapılmış sayılır. (Madde 300) Kira sözleşmesi süresinin sona ermesi ile birlikte tarafların sözleşmeyi feshetmemeleri durumunda kira sözleşmesi kendiliğinden yenilenmiş kabul edilecektir.

For detailed information or questions you can visit Contact‘e page.

Kira ve Taşınmaz Hukukuna İlişkin Diğer Yazılarımız İçin;

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: info@efeshukuk.com

Phone: +90 553 463 7079

Senet İle İspat Zorunluluğu

Yazılı Delil İle İspat Zorunluluğu | Senet ile İspat Zorunluluğu | Yazılı Delil İle İspat İstisna | Yazılı Delil İle İspat İstisnaları | İzmir Lawyer | Dava Avukatı | İzmir Hukuk Bürosu | Efes Hukuk Bürosu

Belge Nedir? Senet Nedir?

Belge, Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında uyuşmazlık konusu olayları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları ifade etmektedir. (Madde 199)

Senet İle İspat Zorunluluğu

Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını (2021 yılı için 4.880 TL) geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından (2021 yılı için 4.880 TL) aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. (Madde 200)

Senede Karşı Tanıkla İspat Yasağı

Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından (2021 yılı için 4.880 TL) az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz. (Madde 201) Söz konusu kanun maddesinde yer verilen değer her yıl güncellenmektedir.

20172018201920202021
2.590 TL
2.960 TL3.660 TL4.480 TL4.880 TL
Senet İle İspat Yasağı Parasal Sınırları

Tanık Dinletilmesine Muvafakat

Her ne kadar belirtili bedellerin altında kalan uyuşmazlıklarda yazılı delil ile ispat koşulu aranmakta ise de; karşı tarafından açık muvafakatinin alınması durumunda senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak tanık dinlenebilir.

Senetle İspat Zorunluluğunun İstisnaları

Karşı tarafın açık muvafakatinin yanı sıra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 203 kapsamında tanık ile ispat yasağına bir takım istisnalar düzenlenmiştir. Şöyle ki:

  • Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler.
  • İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler.
  • Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemler.
  • Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları.
  • Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları.
  • Bir senedin sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle yahut usulüne göre teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduğu kanısını kuvvetlendirecek delil veya emarelerin bulunması hâli.

Yakın Akrabalar Arasın Yazılı Bir Sözleşme İmzalanması Durumunda Tanık İle İspat İmkanı Tanınmamaktadır

Mahkemece davacının iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu davacının yemin teklifi üzerine davalıların borç parayı inkar etmeleri neticesinde davanın reddine karar verilmiştir. Kural olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 201. maddesiyle Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk lirasından az miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.

Ne var ki, kural böyle olmakla birlikte Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 203. maddesinde yazılı yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilebileceği kabul edilmiştir. Anılan maddede yazılı yakın akrabalar arasında senet ( yazılı belge )alınmasındaki manevi imkansızlık kanunla varsayılmış ve böyle bir istisnai düzenlemeye gerek görülmüştür. Yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilebilmesi için miktar ve değer bakımından bir sınırlandırma getirilmediği gibi, manevi imkansızlığın da ayrıca iddia ve ispat edilmesine de gerek yoktur.

Ancak, yakın akrabalar arasındaki bir hukuki işlem senede bağlanmış veya yazılı delil sözleşmesi yapılmışsa, artık manevi imkansızlıktan söz edilemeyeceğinden, senedin aksinin tanıkla ispatlanmasına imkan tanınmamaktadır. Bunun dışında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 203/1 maddesinde belirtilen yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin miktar ve değeri ne olursa olsun tanıkla ispatı olanaklıdır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun istikrar kazanmış uygulaması da bu yoldadır. ( YHGK.nun 19.3.2003 gün 2003/13-174-181 Sayılı ilamı, YHGK.nun 9.10.1985 gün ve 1984/13-255 E. 1985/797 K.sayılı ilamı; YHGK.nun 23.1.1985 gün ve 1983/3-25 E. , 1985/3K sayılı ilamı ).

YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2015/41137 K. 2017/4373

Delil Sözleşmesi

Karşı tarafın açık rıza ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 203’ün yanı sıra taraflar aralarında akdedecekleri geçerli bir delil sözleşmesi ile birlikte tanık deliline dayanabileceklerini düzenleyebilirler. Delil sözleşmesi ile taraflar yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanlarıyla kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil veya delillerle ispatını kararlaştırabilecekleri gibi; belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil veya delillerle ispatını kabul edebilirler.

For detailed information or questions you can visit Contactpage.

Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: info@efeshukuk.com

Phone: +90 553 463 7079

Meslek Hastalığı Nedir?

Meslek Hastalığı Nedir? | Meslek Hastalığı Bildirim Yükümlülüğü | Meslek Hastalığı İşçinin Hakları | Personel Hakları | İş Hukuku | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu | Efes Hukuk Bürosu

Meslek Hastalığı Nedir?

Personelin icra etmekte olduğu işin özelliklerinden ötürü tekrarlayan bir neden veya işin yürütülme şartları sebebi ile uğranan geçici veya sürekli hastalık, engellilik hallerine meslek hastalığı denmektedir.

“Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.”

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Madde 14

“Meslek hastalığı: Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalığı ifade eder.”

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Madde 3

GruplarAlt Grup ve Hastalıklar
A Grubu: Kimyasal maddelerle olan
meslek hastalıkları
25 alt grupta 67 hastalık
B Grubu: Mesleki cilt hastalıkları2 alt grupta Deri Kanseri &
Kanser dışı deri hastalıkları
C Grubu: Pnömokonyozlar ve diğer
mesleki solunum sistemi hastalıkları
6 alt grupta 9 hastalık
D Grubu: Mesleki Bulaşıcı Hastalıkları4 alt grupta 30 hastalık
E Grubu: Fiziksel etkenlerle olan meslek
hastalıkları
7 alt grupta 12 hastalık
Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı – Meslek Hastalıkları – 2013

Meslek Hastalığının Unsurları Nelerdir?

Bir hastalık veya engellilik halinin meslek hastalığı sayılabilmesi için;

  • Söz konusu personelin sigortalı olması,
  • Hastalık veya engellilik durumunun işin niteliği sonucu ortaya çıkması,
  • Personelin rahatsızlanması veya fiziksel yada psikolojik olarak engelli bir hale gelmesi,
  • Hastalığın “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”nde yer alması ve ilgili mevzuatta düzenlenen süre içerisinde ortaya çıkması,
  • Meslek hastalığının Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilmesi,

unsurlarının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir.

İşverenin Meslek Hastalığını Bildirme Yükümlülüğü

İşyeriniz bünyesinde çalışmakta olan personelin meslek hastalığına yakalanması halinde, işverenlerin bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç iş günü içerisinde sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerine bildirim yapma yükümlülüğü söz konusudur.

Bildirim Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi Durumunda Yaptırım

6331 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca işveren, sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde. Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmekle yükümlüdür. Sağlık hizmeti sunucuları da kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları ise meslek hastalığı tanısı koydukları vakaları en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmekle yükümlüdür.

Anılan Kanunun 26 ncı maddesinde söz konusu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere idari para cezası uygulanacağı öngörülmüş, uygulanacak idari para cezası miktarı da işverenler açısından işyerinde çalışan sigortalı sayısına ve işyerinin tehlike sınıfına göre farklılaştırılmıştır. Söz konusu idari para cezaları, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanmaktadır.

Personelin Meslek Hastalığı İle Karşılaşmasının Sonuçları Nelerdir?

Personelin hastalığının veya engel durumunun ilgili kurumlar tarafından meslek hastalığı olarak kabul edilmesi halinde personel lehine bir takım mali olanaklar sağlanır ya da mesleki olmayan hastalıkların tedavi bedelinin karşılanmasında aranan bir kısım sınırlamalar bu durumda aranmaz.

İş kazası veya meslek hastalığı sigortasından sağlanan başlıca hakları saymak gerekir ise:

  1. Personele, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi.
  2. Personele sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
  3. İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen personelin hak sahiplerine, gelir bağlanması.
  4. Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
  5. İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen personel için cenaze ödeneği verilmesi.

For detailed information or questions you can visit Contactpage.

İş Hukuku Kapsamında Hazırladığımız Diğer Çalışmalarımız;

İzmir İş Avukatı

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: info@efeshukuk.com

Phone: +90 553 463 7079

Limited Şirket Nasıl Kurulur?

Limited Şirket Kuruluşu | Limited Şirket Nasıl Kurulur | Limited Şirket | Şirket Kuruluşu | Commercial Law | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu | Efes Hukuk Bürosu

Limited Şirket Nasıl Kurulur

İleride yüksek gelir elde etmesi beklenen şirketlerde vergisel avantajları ve sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle sorumlu olmaları, bu tür şirketlerin tercih edilmesinin sebeplerinin başında gelmektedir. Peki limited şirket kuruluşu nasıl gerçekleştirilir?

Kuruluş İçin Gerekli Belgeler

  1.  Şirket kuruluş dilekçesi
  2. Şirket ana sözleşmesi
  3. Şirket sermayesinin on binde dördünün Rekabet Kurumu hesabına yatırıldığına dair dekont
  4.  Oda kayıt beyannamesi, imza beyannamesi fotokopisi

Limited Şirket Kuruluşunda Dikkat Edilmesi Gereken Başlıca Hususlar

  • Limited şirketler bir veya birden fazla gerçek ya da tüzel kişi tarafından kurulabilir, ortak sayısı 50’den fazla olamaz.
  • Limited şirketin sahip olması gereken asgari sermaye tutarı 10.000 TL’dir. Ortakların payları 25,00 TL ve katları olmalıdır.
  • Limited şirketler belli bir süre veya süresiz kurulabilir. Şirket süresiz olarak kuruluyorsa bunu anasözleşmesinde açıkça belirtilmesi zorunludur.
  • Limited Şirketler nama yazılı hisse senedi çıkarabilirler ancak hamiline yazılı hisse senedi çıkartamazlar. Nama yazılı hisseler sadece ortaklığın varlığını kanıtlamak içindir.
  • Türk Ticaret Kanunu Madde 573/3 göre, Limited şirket, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilir. Aynı zamanda özel mevzuat gereği kurulması şartlara bağlı olanlar gerekli izni aldıktan sonra kuruluş işlemlerini gerçekleştirebilirler.
  • Türk Ticaret Kanunu Madde 581/1 ’e göre;
    •  Hizmet edimleri,
    •  Kişisel emek,
    •  Ticari itibar,
    •  Vadesi gelmemiş alacaklar şirkete sermaye olarak konulamaz.
  • Türk Ticaret Kanunu Madde 623/1 gereği şirket ortaklarından en az birinin sınırsız olarak yönetim hakkına ve temsil yetkisine sahip müdür seçilmesi gereklidir.
  • Okur-yazar olmayan ortakların parmak izi ve bunun yanında 2 tanık imzası aranmaktadır.
  • Hazırlanan belgelerde yetkilinin T.C. Kimlik numarası belirtilmemişse T.C. Kimlik numarasını gösterir belgenin getirilmesi gerekmektedir.

For detailed information or questions you can visit Contactpage.

Ticaret Hukukuna ilişkin diğer ilginizi çekebilecek çalışmalarımız;

İzmir Ticaret Avukatı

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: info@efeshukuk.com

Phone: +90 553 463 7079

Anonim Şirket Nasıl Kurulur?

Anonim Şirket Kuruluşu | Anonim Şirket Nasıl Kurulur | Anonim Şirket | Şirket Kuruluşu | Commercial Law | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu | Efes Hukuk Bürosu

Anonim Şirket Nasıl Kurulur

İleride yüksek gelir elde etmesi beklenen şirketlerde vergisel avantajları ve ortakların sermaye ile sınırlı olarak sorumluluğu tercih edilmesinin sebeplerinin başında gelmektedir. Peki anonim şirket kuruluşu nasıl gerçekleştirilir?

Kuruluş İçin Gerekli Belgeler

  1.  Şirket kuruluş dilekçesi (İzmir Ticaret Odası)
  2. Şirket ana sözleşmesi
  3. Ticaret Sicil tarafından onaylanmış, şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınan kişilere ait şirket unvanı altında düzenlenmiş imza beyannamesi
  4. Nakdi sermayenin bankaya yatırıldığını gösterir banka mektubu
  5. Şirket sermayesinin on binde dördünün Rekabet Kurumu hesabına yatırıldığına dair dekont
  6.  Oda kayıt beyannamesi, imza beyannamesi fotokopisi

Anonim Şirket Kuruluşunda Dikkat Edilmesi Gereken Başlıca Hususlar

  •  Bir tüzel kişinin yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi halinde tüzel kişi ile birlikte tüzel kişi adına yetkilendirilen gerçek kişiye ilişkin yetkili organ kararının getirilmesi gerekir.
  • Tüzel kişi ortak var ise tüzel kişi ortağın temsilci kararı ve o yıl içinde alınmış ticaret sicil tasdiknamesi,
  • Yabancı uyruklu hakiki şahıs var ise noter onaylı pasaport tercümesi ve SGK şirket kuruluş dilekçesi ve bildirim formu, Yabancı uyruklu tüzel kişi var ise yetkili merciden alınmış apostil şerhli ve noter onaylı sicil belgesi tercümesi,
  • Ortak ikametgahı Türkiye dışında ise SGK şirket kuruluş dilekçesi ve bildirim formu,
  • Şirket ortakları arasında reşit olmayanların bulunması durumunda; reiit olmayan ortağın kanuni temsilcisinin muvafakat yazısı,
  • Şirket ortakları arasında reşit olmayan ortak ile ana-baba veya bunlardan birisi aynı şirkette ortak ise reşit olmayan çocuğa kayyum tayin edildiğine dair mahkeme kararı,
  • Okuma yazması olmayan ortakların parmak izi ve bunun yanında 2 tanık imzası aranmaktadır.
  • Anonim şirketlerde ortak sayısı en az 1 olmalıdır.
  • Anonim şirketlerde sermayenin asgari 50.000-TL olması mecburiyeti vardır. Halka açık olmayan kayıtlı sermaye miktarı 100.000-TL’den az olamaz.
  • Anonim şirketler belli bir süre veya süresiz kurulabilir. Şirket süresiz olarak kuruluyorsa bunun ana sözleşmesinde açıkça belirtilmesi zorunludur.
  • Türk Ticaret Kanunu Madde 331/1’e göre, anonim şirket, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilir. Aynı zamanda kuruluşu özel mevzuat gereği Bakanlık veya diğer resmi kurumların iznine veya uygun görüşüne tabi olanlar gerekli izni aldıktan sonra kuruluş işlemlerini gerçekleştirebilirler.
  • Türk Ticaret Kanunu Madde 342/1’e göre;
    •  Hizmet edimleri,
    •  Kişisel emek,
    •  Ticari itibar,
    •  Vadesi gelmemiş alacaklar şirkete sermaye olarak konulamaz.
  • Anonim şirket ünvanının Türkiye genelinde korunması mecburiyeti bulunmaktadır. Bu itibarla tespit edilen ünvanın daha önce herhangi bir ticaret sicilinde tescil edilmemiş olması gerekmektedir. Ticaret Ünvanının uygunluğu, hem Mersis programı hem de Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi unvan sorgulama kısmı üzerinden Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Ticaret Ünvanları Hakkındaki Tebliğine uygun olarak sorgulanmalıdır.
  • Yönetim kurulu üyeleri en az 1 üyeden oluşur ve en çok 3 yıl için seçilirler.
  • Anonim şirketlerin ana sözleşmesinde aksi kararlaştırılmamış veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa çift imza ile temsil olunur.
  • Yönetim kurulunun görev bölümü ve şirketin temsil şekli ana sözleşme ile belirlenmemişse ana sözleşmenin tescilinden sonra alınacak bir karar ile yönetim kurulunun görev bölümü ve temsil şekline dair kararın tescil ve ilanı gereklidir.
  • Pay sahipleri dışından seçilen ve temsil ilzam yetkisine sahip olmayan yönetim kurulu üyelerinin kimliğine, vatandaşlığına, yerleşim yerlerine ilişkin yazılı beyan ile görevi kabul ettiklerine ilişkin imzalı belgeler getirilmelidir.

Ticaret Hukukuna ilişkin diğer ilginizi çekebilecek çalışmalarımız;

İzmir Ticaret Avukatı

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: info@efeshukuk.com

Phone: +90 553 463 7079

Boşanma Davalarında Yetkili Mahkeme, Boşanma Davası Nerede Açılmalı?

Boşanma Davalarında Yetkili Mahkeme | Boşanma Davası Nerede Açılmalı? | Aile Hukuku | Boşanma Davası | Boşanma Avukatı | Bayan Avukat | İzmir Avukat | İzmir Hukuk Bürosu | Efes Hukuk Bürosu

Boşanma Davası Açmaya Yetkili Taraflar

Boşanma davasında davayı açan taraf, davalı taraf genellikle boşanma sebeplerinin ortaya çıkması sebebi ile mağdur olan taraf olup; davalı taraf ise bu boşanma sebeplerine sebebiyet veren eş olarak belirtilebilir.

Boşanma davasını açma hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı kabul edilen bir haktır. Bu hakkı kullanma ehliyetine, evlilik birliği söz konusu olan eşler sahiptir.

Boşanma Davalarında Görevli Mahkeme

Boşanma davası açılırken belirlenmesi gereken öncelikli husus hangi mahkemenin görevli olduğu olup; Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yargılama Usullerine Dair Kanun kapsamında Türk Medeni Kanunu’nun boşanma süreçlerinin de düzenlenmiş olduğu Aile Hukuku’ndan doğan uyuşmazlıklarda Aile Mahkemeleri görevli kılınmıştır. Dolayısıyla açacak olduğunuz bir boşanma davasının yetkili aile mahkemelerine yazılması gerekmektedir.

Aile mahkemelerinin görevleri

Madde 4– Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler: 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 3.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler,(2) 20.5.1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi, Kanunlarla verilen diğer görevler.

Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yargılama Usullerine Dair Kanun

Boşanma Davalarında Yetkili Mahkeme

Boşanma davası açılırken belirlenmesi gereken önemli hususlardan bir tanesi de davanın açılacak olduğu yer mahkemesinin belirlenmesi olup; Türk Medeni Kanunu kapsamında eşlerden birinin yerleşim yeri veya son altı aydı birlikte oturulan konutun bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir.

II. Yetki
Madde 168– Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.

Türk Medeni Kanun

Tarafların Yurtdışında İkamet Etmeleri Durumunda Yetkili Mahkeme

Açılacak davada seçilecek mahkemenin bulunduğu il olarak ikamet edilen il seçilse de tarafların yurt dışında bulunması halinde davalar İstanbul, Ankara ve İzmir’de açılabilmektedir.

Türklerin kişi hâllerine ilişkin davalar
MADDE 41 –
(1) Türk vatandaşlarının kişi hâllerine ilişkin davaları, yabancı ülke mahkemelerinde açılmadığı veya açılamadığı takdirde Türkiye’de yer itibariyle yetkili mahkemede, bulunmaması hâlinde ilgilinin sâkin olduğu yer, Türkiye’de sâkin değilse Türkiye’deki son yerleşim yeri mahkemesinde, o da bulunmadığı takdirde Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde görülür

Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun

Similar articles that may interest you;

İzmir Divorce Attorney

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: info@efeshukuk.com

Phone: +90 553 463 7079

Mükerrer Suç Nedir?

Mükerrer Suç Nedir? | Mükerrer Suç Ne Demektir? | İzmir Avukatlık Bürosu

Türk Dil Kurumu’na Göre Mükerrer Nedir?

mükerrer

sıfat, eskimiş, Arapça mukerrer

Tekrarlanmış, yinelenmiş:
      Mükerrer nüsha.

Türk Dil Kurumuna göre arapça kökenli tekrir sözcüğünden gelmekte olan mükerrir kavramı, tekrarlanmış veya yinelenmiş anlamına gelmektedir.

Hukukta Mükerrer Ne Demek?

Mükerrer, tekrarlanma veya yenilenme anlamına gelmekte olup; aynı suçun birden çok işlenmesi durumunda mükerrer suç kavramı gündeme gelmektedir. Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanmaktadır. (TCK m. 58). Burada aynı kişi tarafından tekrar işlenen suç mükerrer suç, suçu işleyen kimse de mükerrir olmuş olur. Dolayısıyla suçu işleyen kimse hakkında mükerrirlere özgü özel usul hükümleri uygulanır. Bir başka ifade ile bir kimse yasade belirtili şekilde birden fazla suç işlemesi durumunda özel kanun maddeleri kapsamında yargılanız. Tekerrür hükümlerinin uygulanması için cezanın infaz edilmiş olması şartı aranmamaktadır.

Bir Suçun Tekerrür Hükümleri Kapsamında Değerlendirilmesi İçin Ne Kadarlık Bir Süre Öngörülmüştür?

Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;

  • Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
  • Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl

geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.

Tekerrür Halinde Uygulanacak Ceza Şartları Kanunda Öngörülen Şartlar Çerçevesinde Ağırlaştırılabilir.

Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur. Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.

Hangi Suçlara Tekerrür Hükümleri Uygulanır?

Yasal mevzuat kapsamında tekerrür hükümlerinin uygulanacak olduğu suç tipleri özel olarak sayılmamıştır. Bu kapsamda aşağıda detayları belirtilen istisnalar haricinde tüm suç tiplerine tekerrür hükümlerinin uygulanması mümkündür.

Tekerrür Hükümlerinin İstisnaları

  • Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz.
  • Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.
  • Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.

Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir. Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır. Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir.

5275 Sayılı Kanun’un 108/3. maddesi hükmü uyarınca ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanamayacağı göz önüne alınarak, sanığa ait UYAP üzerinden temin edilen adli sicil kaydı ile dosyada mevcut adli sicil kayıtları incelendiğinde, tekerrüre esas alınan Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/91-2011/140 Sayılı 1 yıl 2 ay hapis cezası ile mahkumiyetine dair ilamında TCK’nın 58. maddesinin uygulandığı anlaşılmakla, ikinci kez mükerrir olan sanığın denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanamayacağı gözetilmeksizin ve ikinci kez mükerrir olduğu belirtilmeksizin denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanmasına karar verilmesi… kanuna aykırı olup….

YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ E. 2017/1391 K. 2017/10685

Other works that may be of interest to you;

Izmir Criminal Lawyer

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: info@efeshukuk.com

Phone: +90 553 463 7079

Müflis Nedir? Kime Müflis Denir?

Müflis Nedir? Kime Müflis Denir? | İzmir Avukat | Av. Mustafa Yolcu

Hukuk Kapsamında Müflis Ne Demek?

İflas kararı verilmek ile birlikte iflas açılır, borçlu “müflis” sıfatını alır. Burada müflis, iflas eden borçlu anlamında kullanılmaktadır. İflasın açıldığı anda nerede ve kimin elinde olduğu önem taşımaksızın müflisin haczi kabil bütün mal ve hakları, bir masa teşkil eder (aktif masa).

Türk Dil Kurumu’na Göre Müflis Nedir?

müflis sıfat, hukuk, ekonomi, Arapça muflis

Batkın.

Yasal Mevzuat Kapsamında Müflis

İcra Ve İflâs Kanunu Yönetmeliği

İflâsın açılmasına, kapanmasına ve kaldırılmasına ilişkin ilân
Madde 55 —
İcra ve İflas Kanununun 166 ncı maddesine göre iflâs kararı verildiğinin ilânı ile 254 üncü maddeye göre iflâsın kapanmasına ilişkin kararın ilânında, iflâs dosya numarası, müflisin adı, soyadı, adresi, iflâsın açılması veya kapanması kararının hangi mahkeme tarafından verildiği, kararın tarih ve sayısı ile özeti yazılır.
İcra ve İflas Kanununun 182 nci maddesine göre iflâsın kaldırılmasına ilişkin ilânda, iflâs dosya numarası; müflisin adı, soyadı ve adresi ile iflâsın kaldırılması kararının hangi mahkeme tarafından verildiği; kararın tarih ve sayısı ile özeti yazılır.
İcra ve İflas Kanununun 179/a maddesine göre iflâsın ertelenmesine ilişkin yapılacak ilânda, kararın hangi mahkeme tarafından verildiği, karar tarihi ve sayısı, borçlu şirket veya kooperatifin adı ve adresi ile kararın hüküm fıkrası yazılır.

Konuya ilişkin detaylı bilgi veya İcra Hukuku kapsamında uyuşmazlıklarınıza yönelik olarak Contact Sayfası üzerinden bize ulaşabilirsiniz.

Aşağıdaki çalışmalarımız da ilginizi çekebilir;

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: info@efeshukuk.com

Phone: +90 553 463 7079