Menu Close

Araç Değer Kaybı Halinde Tüketicinin Hakları

Araç Değer Kaybı Halinde Tüketicinin Hakları

Araç Değer Kaybı Halinde Tüketicinin Hakları – İzmir Avukat

1- Araç değer kaybı nedir?

Yargıtay kararlarında da vurgulandığı gibi, bir araç tamamen onarılsa bile kaza geçirmesi nedeniyle değer kaybına uğrar. Bu durumda, araç hasarlı olarak kabul edilir ve hiçbir hasar görmemiş bir aracın değerine göre daha az değerlidir. İşte, araç değer kaybı, bir aracın hasar gördükten veya kaza yaptıktan sonra, yeniden satıldığında piyasa değerinin kaybı olarak ifade edilebilir. Bu kayıp, aracın hasar görmesi nedeniyle oluşur ve aracın daha önce hiç hasar görmemiş bir araçtan daha az değerli hale gelmesine neden olur. Bu durumda, aracın hasar gördüğü yer, hasarın ciddiyeti, aracın yaşına ve kilometre durumuna göre değer kaybı miktarı değişecektir. Kaza esnasında hasara uğrayan araç kusursuz ya da daha az kusurlu olduğu müddetçe kusurlu tarafta aracında oluşan değer kaybı bedelini isteyebilecektir. Değer kaybından hem araç sahibi, hem sürücü hem de karşı tarafın trafik sigortasını yapan sigorta şirketi sorumlu olacaktır. Sigorta şirketinin hasardan sorumluluğunun poliçe miktarı ile sorumlu olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir.

2- Tüketicilerin hakları nelerdir?

Tüketicilerin araç değer kaybı halindeki hakları, Türk Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun‘da düzenlenmiştir. Tüketiciler, kazanın diğer tarafının kusuruna bağlı olarak araç değer kaybı tazminatı talep edebilirler. 

3- Hasar sebebi nasıl tespit edilir?

Aracın değer kaybının nedenlerinin belirlenmesinde eksper büyük bir rol oynar. Eksper, aracın hasarını belirlemek ve hasarın nedenini açıklayacak bir rapor hazırlamak için gerekli olan araç incelemesini gerçekleştirirler ve hasar raporu düzenler. Bu rapor, aracın hasarını ayrıntılı bir şekilde belirleyen ve hasarın nedenlerini detaylı olarak açıklayan bir belgedir. Hasar raporunun doğru ve eksiksiz bir şekilde hazırlanması çok önemlidir. Hasar nedeninin açıkça belirlenmediği durumda, aracın değer kaybı miktarını eksik veya hatalı bir şekilde hesaplanabilir. Bu nedenle, hasarın nedeninin açıkça tespiti, tüketicinin aracın değer kaybı miktarını doğru bir şekilde hesaplamasına yardımcı olacaktır. 

4- Değer kaybı tazminatının belirlenmesi

Değer kaybı tazminat tutarı, aracın hasarının ciddiyeti ve aracın yaşı gibi faktörlere göre belirlenir. Hasarın ciddiyeti arttıkça tazminat tutarı da artar. Benzer şekilde, daha eski bir araç için tazminat tutarı daha az olabilir çünkü araç zaten eski olabilir veya değeri azalmış olabilir. Bu nedenle, tazminat tutarının belirlenmesinde hasarın ciddiyeti ve aracın yaşı önemli faktörlerdendir. Ayrıca, tazminat tutarının belirlenmesinde kullanılacak olan yöntemlerin ve hesaplama formüllerinin doğru seçilmesi de önemlidir. Tüketicinin, sigorta şirketi tarafından teklif edilen tazminat tutarını kabul etmeden önce tazminat tutarının nasıl hesaplandığını ve aracın piyasa değerini etkileyen faktörleri kontrol ettirmek için uzman bir avukata ve ekspere başvurması iyi olacaktır.

5- Araç değer kaybına ilişkin yargılama süreci

Değer kaybı sigorta şirketinden talep edildiği takdirde: Değer kaybı talebinde bulunma süresi, hasarın gerçekleştiği tarihten itibaren iki yıldır. Tüketicilerin, bu süre sona ermeden önce sigorta şirketinden araç değer kaybı tazminatı talebinde bulunması gerekmektedir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da, tazminat için başlatılacak bir yasal süreç öncesinde, sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunma zorunluluğu mevcuttur. Sigorta şirketi, bu başvuru akabinde tüketici talebini inceleyerek ödeyecek olduğu tazminat tutarını belirleyecektir. Sigorta şirketinin tazminat talebini reddetmesi durumunda veya tazminat tutarı tüketicinin talep ettiği miktardan düşük olduğunda, tüketicinin hukuki süreç başlatma hakkı vardır. Burada başlatılacak yasal süreçte asliye ticaret mahkemeleri görevli olduğu gibi sigorta tahkim komisyonuna da başvuruda bulunulabilir. Sigorta tahkim komisyonun yargılama süresi Asliye ticaret Mahkemelerinden çok kısa olduğu ve altı ay gibi bir sürede yargılama işlemini tamamladığı için daha çok tercih edilmektedir. Ancak sigorta tahkim komisyonunun yargılama yetkisinin sınırlı olduğu ve her dosyanın sigorta tahkim komisyonunda görülme ihtimalinin olmadığını da hatırlatmakta fayda var. Asliye ticaret mahkemesinin ise yargılama yetkisi çok daha geniştir. Asliye ticaret mahkemesinde dava açmaya karar verildiği takdirde, dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk süreci olduğunu konusunda da uyarmak gerekir. Hukuki süreçte bir avukat ile çalışmak, tüketicinin haklarını savunarak tazminat talebinin kabul edilmesi veya daha yüksek bir tazminat tutarının alınması konusunda yardımcı olabilir.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) kapsamında hazırlamış olduğumuz diğer yazılarımız için;

Logo

Address: Karşıyaka Tower No:12 Kat:9 Daire:59 Karşıyaka/İzmir

E-mail: [email protected]

Phone: +90 553 463 7079

Benzer Yazılar

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

en_USEnglish